PİYASALAR

  • BIST 1009915.622.05%
  • ALTIN2439.2820%
  • DOLAR32.4250%
  • EURO34.6530%
  • STERLİN40.3410%
  1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. Bakan Yardımcısı Ceylan AB İklim Eylem Haftası etkinliklerine katıldı
Bakan Yardımcısı Ceylan AB İklim Eylem Haftası etkinliklerine katıldı

Bakan Yardımcısı Ceylan AB İklim Eylem Haftası etkinliklerine katıldı

Avrupa Birliği’nin temel önceliklerinden biri olan İklim Eylemi nedeniyle Türkiye’nin 20 ilinde etkinlikler düzenleniyor. Etkinliklere katılan Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan bir dizi açılışa katıldı.

A+A-

Avrupa Birliği’nin  İklim Eylem Haftası etkinlikleri nedeniyle düzenlenen panellere Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan da katıldı. Etkinlikler sırasında Bakan Yardımcısı Ceylan ve Avrupa Birliği'nden gelen temsilcilerle birlikte ağaç dikti.

Bakan Yardımcısı Ceylan Avrupalı konuklara yapmış olduğu konuşmada Suriyeli sığınmacıların durumuna dikkat çekerek, "Suriye’de yaşanan insanlık krizi altıncı yılındadır ve bugüne kadar ülkemize üç milyondan fazla Suriyeli göç etmiştir. Ülkemizdeki Suriyeli göçmenler aynı zamanda iklim değişikliğinden etkilenebilirliği en yüksek olan topluluklar arasındadır.Türkiye olarak Suriyeli göçmenler için bugüne kadar 25 milyar dolardan fazla harcama yaptık, ancak yurt dışı kuruluşlardan da ciddi bir yardım alamadık." dedi.

Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan'ın açıklamalarından satır başları:

AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Sayın BERGER,Kıymetli Büyükelçiler,Değerli Misafirler,Avrupa Birliği İklim Eylemi haftası sebebiyle düzenlenen programımıza hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.Çağımızda çevre ile ilgili konular, dünyanın ve insanlığın geleceğini ilgilendiren en önemli gündem maddeleri arasındadır.Çevre bilincini oluşturmaya yönelik yurtiçi veya dışında onlarca konferans, sempozyum ve toplantılar yapılıyor. Üniversiteler, STK’lar, resmi kurumlar bu konu ile yakından ilgileniyor.Sadece 2016 yılında, çevre ile ilgili, 12 farklı uluslararası toplantı yapıldı. Bu anlamda düzenlenen faaliyetleri doğru buluyoruz.

Çevre farkındalığını oluşturmak ve bu farkındalığı diri tutmak için benzer çalışmaların artarak yapılmasını destekliyoruz.Sanayii Devrimi ile beraber dünyamız büyük değişime uğradı. İleri teknoloji, hızlı üretim ve büyük şehirleşme, dengeleri tamamıyla bozdu. Sosyal yaşamdaki devasa büyüme, yerleşme ve yapılaşma eko sistemi altüst etti. İnsanlar tabiattaki dengeyi bozunca tabiatta bize doğal afetler, felaketler ile tepki vermeye başladı. İklim değişikliği de bu felaketlerin başında geliyor.İklim değişikliği çağımızın en büyük sorunlarından biridir. Tüm dünya iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine çeşitli şekillerde maruz kalıyor.

Geçen yıl açıklanan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli Beşinci Değerlendirme raporuna göre;

1. Son 150 yılda dünya yüzey sıcaklığı +1 derece arttı. +2’de tutmak için gayret ediliyor. +3 veya +4 olursa yeryüzü yaşanmaz bir hale gelecek.

2. Son 100 yılda deniz suyu seviyesi 19 cm arttı. Bu yükseliş deniz canlı türlerini yavaş yavaş yok eder.

3. Atmosferdeki karbondioksit oranı %42 oranında arttı. Bu dünyamız için büyük bir tehlike demektir.İklim değişikliğinin önüne geçmek için küresel işbirliği şarttır. Bu anlamda; Paris Anlaşmasının kabulü uluslararası kamuoyu tarafından memnuniyetle karşılanmıştır.Sözleşme kapsamında alınan kararları ile özgün koşulları tanınmış olan Türkiye, müzakerelere ülke menfaatlerini koruyarak devam edecek, adil ve eşit şartlar oluşması için gayret gösterecektir.Bu çerçevede G-20 Hamburg Zirvesinde de Amerika’ya değil G-19’a katıldık. Sayın Cumhurbaşkanımız Almanya’nın hazırladığı G-20 Eylem Planına destek verdi.Diğer taraftan, öncelikle sizinle Paris Anlaşması hakkında değerlendirmelerimizi paylaşmak istiyorum.Paris Anlaşmasının “ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar" ilkesini muhafaza etmesi ve Sözleşme Ek’lerinden bağımsız, gerçekçi ve esnek bir sistem getirmesi, Türkiye açısından olumludur.Ancak; Taraflar Konferansı Kararları ile özel koşulları tanınmış ülkemize finans ve teknoloji transferi desteği sağlanmasına ilişkin hükümlerin Paris Anlaşmasında ve Kararında yer almaması üzüntü vericidir.

Özgün koşullarımız çeşitli Konferans Kararları ile tanınmış olmasına rağmen, “Yeşil İklim Fonu” ve teknoloji desteklerine erişime yönelik haklı beklentimizin henüz karşılanmadı. Bu nedenle Paris Anlaşması’na taraf olma hususunu değerlendirme aşamasındayız. Özellikle 2020 yılından itibaren Yeşil İklim Fonu tarafından gelişmekte olan ülkelere sağlanması planlanan yıllık 100 milyar Dolar destekten Türkiye’de yararlanmak istemektedir. Aksi takdirde yeni iklim rejimi, Türkiye için adil ve eşitlikçi olarak değerlendirilemez.Değerli Konuklar!Bilindiği üzere Suriye’de yaşanan insanlık krizi altıncı yılındadır ve bugüne kadar ülkemize üç milyondan fazla Suriyeli göç etmiştir. Ülkemizdeki Suriyeli göçmenler aynı zamanda iklim değişikliğinden etkilenebilirliği en yüksek olan topluluklar arasındadır.Türkiye olarak Suriyeli göçmenler için bugüne kadar 25 milyar dolardan fazla harcama yaptık, ancak yurt dışı kuruluşlardan da ciddi bir yardım alamadık. Ülkemizde enerji talebi yılda ortalama % 6 oranında artış göstermektedir ve sadece enerji sektörü için yıllık yatırım ihtiyacımız asgari 10 milyar dolardır.

Paris Konferansında Fransa Başkanlığı, Türkiye’ye finans ve teknoloji desteği sağlanmasına ilişkin konunun özel olarak ele alınarak 21. Taraflar Konferansı sonuç raporuna yansıtılacağı ve 22. Taraflar Konferansında çözüme kavuşturulacağı sözü vermiştir. Ancak bu söz yerine getirilmemiştir. OECD üyesi olan Türkiye İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin Ek-1’inde yer aldığı için gelişmekte olan ülkelere sağlanan desteklerden yararlanma konusunda sıkıntı yaşamaktadır.Hem Teknoloji Mekanizmasından hem de Finans Mekanizmasından yararlanma noktasında engellerle karşılaşıyoruz.Örneğin son olarak Avrupa Yatırım Bankasının bizi içinde yer almamız için davet ettiği bir projeye Yeşil İklim Fonun eş-finansman sağlandığı için dahil olamadık. Bu örnekte olduğu gibi bölgesel ve eş-finansmanlı projeler arttıkça bizim için problem büyüyecek.Bu sıkıntının çözüme kavuşturulması amacıyla talebimizi geçtiğimiz sene Marakeş Konferansı gündemine aldırmayı başardık. Ancak Marakeş Konferansı sonucunda Türkiye’nin talebi herhangi bir karara bağlanamadı ve konuya ilişkin istişarelere devam ediyor.

Değerli Konuklar!Kasım ayında Almanya Bonn’da gerçekleştirilecek olan 23. Taraflar Konferansında bu sıkıntıyı çözmek amacıyla bir karar taslağı sunmayı düşünüyoruz ve sizden bu konuda azami destek bekliyoruz.Zira Yeşil İklim Fonu başta olmak üzere ülkemize sağlanacak uluslararası kaynaklar ile Türkiye, çok daha fazla azaltım yaparak iklim değişikliği ile küresel mücadeleye potansiyeli ölçüsünde katkı sağlayabilecektir. Çabalarımız, imkânlarımız ve alacağımız uluslararası destekler ölçüsünde zaman içerisinde artarak devam edecektir.Biz de “Birlikten kuvvet doğar” şeklinde bir söz vardır. İklim değişikliğine karşı ancak birlikte hareket edersek başarılı olabiliriz. Hiç şüphe yok ki bunun için de eşit şartlara sahip olmamız gerekiyor.İşbirliğimizin gelişerek devam etmesini temenni ediyorum.Bu duygu ve düşüncelerle sizleri selamlıyor, muhabbetlerimi sunuyorum.

Yenikapı Haber

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.