PİYASALAR

  • BIST 1009915.622.05%
  • ALTIN2439.282-0.03%
  • DOLAR32.425-0.15%
  • EURO34.6530.03%
  • STERLİN40.3410.44%
  1. HABERLER

  2. KÜLTÜR SANAT

  3. Bahadır Yenişehirlioğlu'ndan çarpıcı açıklamalar
Bahadır Yenişehirlioğlu'ndan çarpıcı açıklamalar

Bahadır Yenişehirlioğlu'ndan çarpıcı açıklamalar

Ünlü Yazar ve Oyuncu Bahadır Yenişehirlioğlu son çıkan romanı "SON HASAT" hakkında açıklamalarda bulundu.

A+A-

Rol aldığı dizilerle ilgili olarak konuşan Ünlü Yazar ve Oyuncu Bahadır Yenişehirlioğlu, "Yer aldığım projeler gerçekten sorumluluğu büyük projeler ve büyük özveri ile çekiliyorlar.  Gençlerimizde sağlıklı bir tarih bilinci oluşturmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum ve bu beni mutlu ediyor." dedi.

 
Merhaba Bahadır Bey giderek büyük kitlelere ulaştığınızı görüyoruz. Dünü ve bugünü anlatan romanlarınız son derece ilginç ve etkileyici. Dönemler arası romanlar yazmak ve bunların içinde diğer romanlardan farklı olan bir aşk temasını işlemek bunun sırrı nedir? 
 
Güçlü bir medeniyet inşasında Romancılığın çok önemli bir yer tuttuğu tartışılmaz. Fanatizm müthiş bir zehir. Bunun yanı sıra kendi kadim tarihinden ve kültür kodlarından kopuş ve savruluş müthiş bir yıkım.   Kültürel kodlarımızın altını objektif olarak çizip, bu gün ile harmanlayarak evrensel bir bakış açısıyla genç neslimize ve geleceğe aktarmak çok önemli.  Bu sebeple bu duruşu ortaya koymak açısından edebiyatın ve onun en güçlü dalı Romancılığın muazzam gücünü çok önemsiyorum. Bu güçlü yürüyüşte Aşk benim için en güçlü anlatım aracım.
 
 
Ben romanlarımda bunun gayreti içerisindeyim. (BEYAZUSTA SİYAH ÇIRAK)   romanımda 12 Eylül, (KERİME) romanımda ezanın Türkçe okunduğu yıllar, (AŞK CEPHESİ) romanımda Çanakkale,(AŞK ÇÖLÜ) romanımda ise Yemen (KANAVİÇE) de Tehcir meselesi (KARA GÜNEŞ) romanımda 15 Temmuzun 40 yıl önce nasıl başladığı ve bu güne nasıl gelindiği romanlarımın kalbini oluşturur. 
Bu romanlarımın içinde Aşk çok önemli bir yer tutar.  
 
Evet, ben bir tarihçi değilim uzmanlık alanım Hukuk fakat tarih perspektifinde insan ruhuna derinlemesine yolculuk yapan metinler yazıyorum. İnsanın keşfine dair ciddi tahliller ve hikâyeler karşınıza çıkıyor romanlarımda. Önemsediğim tek şey İnsanın gizemi ve ruh dünyası ve Aşk'ı.  Dikkate değer görülmeyen ama mercek tuttuğumuzda devleşen kahramanlar, bilhassa kadınlar bütün haşmeti ile romanlarımda kendini gösterir. Belki bu yüzden (Dünün ve bugünün kadınını en iyi konuşturan yazar ) deniliyor benim için. Belki de Aşk'a temas ettiğim için.
 
Raflarda yerini alan SON HASAT romanınızdan biraz bahseder misiniz?
 
Tabi Hilal Akhisarlı zeytinyağı tüccarı bir ailenin, kuşaklardır iyi yetişmiş, görmüş geçirmiş bir neslin son halkası, şehrin en itibarlı adamlarından İsmail Bey'in kızı. Biraz şımarık, biraz garip, başı renklerle içindeki seslerle dertte olan Hilal. Ailesinin herkesten, neredeyse kendilerinden bile sakladığı "gerçek" le Şizofren Hilal. Ve Alparslan Akhisar'ın bir başka güç sahibi ailesinin, tütün tarlalarına hükmeden Halil Ağa'nın oğlu. Babasının eli kolu, her şeyi, geleceği, soyunun yürüyeceği kişi. Âmâ itaatkâr, hayalperest üstelik Âşık Alparslan. Gönlünü mevsimlik işçi olarak tarlalarında çalışan güzel Zeliha'ya kaptıran ama asla iradisini eline alamayan Alparslan.
SON HASAT 'ta kendi seçimlerinden mahrum bırakılmış iki karakter üzerinden insanoğlunun güç, itibar, makam ve mevki arzusu karşısındaki zaaflarını sorguluyorum. Kurgusu son derece ilginç ve şaşkınlık verici diyebiliriz. Okuyucu zaman zaman ne olduğunu anlamakta zorlanıyor ama anlıyor. Betimlemeleri metinler arasına şiir olarak yerleştirdim. Okuyucu metinlerden şiire döndüğü takdirde okusun, yazsın istedim, kendisi kursun, hayal etsin, hissetsin istedim. Dolayısıyla pek çok duyguyu damıtarak hülasalarını şiir-düz yazı gibi aktarmaya çalıştım. Okuyucumu adeta olayların içine çekip okuyucumu neredeyse hikâyeye yön verir hale getirmek istedim. Tasvirlerim sanki yarım kalmış da okuyucum tarafından tamamlanıyormuş gibi düşlensin istedim. 
 
Yedi güzel adam da SAHAF İSMAİL BEY Sevda Kuşun Kanadın 'da SAATÇİ HÜSNÜ Şimdilerde reyting rekorları Kıran Payitaht Abdülhamid dizisinde TAHSİN PAŞA karakterine, ayrıca Direniş Karatay filminde ALPDOĞAN, Vecihi Hürkuş filminde RATİP ALBAY karakterlerine dönüşmek nasıl bir duygu?
 
Dönem dizilerinde oynamak hem zevkli hem de sorumluluk isteyen işler. Ben dönem dizilerinde oynamayı seviyorum. Zira tarihini bilmeyen kişinin geleceğini kucaklaması da mümkün değil. Yer aldığım projeler gerçekten sorumluluğu büyük projeler ve büyük özveri ile çekiliyorlar.  Gençlerimizde sağlıklı bir tarih bilinci oluşturmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum ve bu beni mutlu ediyor. Yorumladığım karakterler birbirlerinden çok farklı 2018 de vizyona girecek olan her iki filmde yani ALPDOĞAN ve RATİP ALBAY da bambaşka karakterlere bürünmek ve bunu TAHSİN PAŞA dan sıyırmak aktörlüğümün sınırlarını keşfetmek açısından çok heyecan verici. Ben sanıyorum çok nasipli bir adamım zire hem diziler hem filmler çok ciddi ve uluslararası boyutta işler.
 

 
 

 
 


Globalleşme adı altında insanoğlunu tek tipleştiriyor. Küresel sömürü kültürü hâkim ülkelerde, alışkanlıklar, moda, beslenme, hayata dair ne varsa adeta tek elden çıkıyor gibi bize tepeden inme kabul ettiriliyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
 
Küreselleşme kültürel olarak, özellikle tüketici davranışını etkileyerek, dünya çapında kültürel tek tipliğin önünü açmıştır. Küreselleşme olgusunun, özellikle ekonomik ayağı, yani uluslararası sermayenin egemenliği, bir yandan "marka cazibesi", öte yandan günlük tüketim alışkanlıklarının denetlenmesi yoluyla, tüm dünyayı benzer davranış kalıpları içine sokmaya yani tek boyutlu bir kültürel kimliğe sahip olmaya doğru zorlamaktadır. Bunun içinde Sinemayı, modayı, kullanarak sanal bir modernite algısı ile insanları köleleştirmek ve tüketim aracı olarak kullanmak istemektedir ve bunda da son derece başarılıdır. Küreselleşme, bir süreç, bir olgudur. İyiliği, ya da kötülüğü belki tartışılabilir ama kaçınılmazlığı ortadadır. Bu sebeple küreselleşmenin zararları ile mücadele etmenin ciddi manada devlet politikalarına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu konuda yerel ve kültürel bütün unsurların yeniden ortaya konulması ve harmanlanması ve cazip kılınması ciddi manada bilinçli bir eğitim çalışmasını gerektirmektedir ki. Sanatçıların ve Devletin bu konuda üzerine düşün çok şey var. Kastettiğim şey asla militan bir kimlik elde edilmesi değil, ama kendi unsurlarını da içinde barındıran bir uyum halini oluşturmak bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yoksa globalleşmeyelim derken içe kapalı ve tamamen savunmaya yönelik ve saldırı altında bulunduğunu hisseden bir ruh halini asla kabul etmiyorum. Özgüvenin geliştirilmesidir kastettiğim. Bizi yükseltecek ve arzu ettiğimiz noktaya çıkaracak olan bu ruh dünyasıdır.  
 
 
Yenikapı Haber
 
 
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.