PİYASALAR

  • BIST 10010319.960%
  • ALTIN2465.437-0.05%
  • DOLAR32.2610.03%
  • EURO35.038-0.32%
  • STERLİN40.814-0.51%
  1. HABERLER

  2. GENEL

  3. Arakan 'Asya'daki Endülüs'
Arakan 'Asya'daki Endülüs'

Arakan 'Asya'daki Endülüs'

A+A-

Dr. Mehmet SILAY

Arakan Müslümanlarıyla ilgili yılar önce katliam, sürgün, işkence ve mescitlerinin yıkılarak yerine Budist tapınaklarının yapıldığı haberlerini okur ve üzülürdük. Arakan meçhul bir memleketti bizim için.

Hür dünyaya kapalı bir memleketti Myanmar. Uzaktı, Ulaşılması zordu. Baskıcı ve zorba sistem içinde ne kendi vatandaşlarının, ne de yardıma gelen yabancı aktivistlerin can güvenliği yoktu. Haziran 2012 tarihi yeni bir zulüm dalgası yine Arakan Müslümanlarının başında patladı. Görünüşte bir yıl önce askeri yönetiminden parlamenter rejime geçmişti. Fakat Myanmar devlet başkanı emekli general, Başbakan da Nobel ödüllü bir general kızıydı.

Mao’dan destek alan ve Komünist cunta tarafından başlatılan Müslüman düşmanlığı ülkenin gerçek yerlileri ve gerçek sahiplerine karşı “yabancı” muamelesi yapmayı bir devlet siyaseti olarak hayata geçirdi. Müslümansız bir Myanmar da fanatik, kışkırtılmış ve silahlandırılmış Budist militanların hedefiydi.

Yıllar önce anlaşmak maksadıyla silahları toplanan Müslümanların artık ne sivil-diplomat ne de silahlı direnişçi liderleri vardı. Son bir ayda bin Arakan Müslümanı öldürüldü, evleri yakıldı, tutuklananların akıbetleri bilinmiyor. Her şeyini bırakıp can havliyle nehir kıyısına ulaşabilenler bulabildikleri kayıklarla Bengladeş sahillerine çıktılar. Can güvenliği yokluk ve yoksulluğa tercih ediliyordu. Bengladeş de binlerce fakir, evsiz ve yoksullarla doluydu.

Arakan mülteci kamplarında açlıktan ölümler başlamıştı.

Ramazan ayının ortasında vakıflar ve İnsani yardım kuruluşları arasında Yardımeli Derneği gönüllüleri Güney-doğu asyanın bu en uzak ülkesine, gücünü milletten alarak yola çıktılar. İlk durağımız T.C. Büyükelçiliği, sonra da Türkiye –Bengladeş İş adamları derneği başkanı oldu. Tavsiye ve Tecrübelerinin hizmette başarımızın rehberi olacağını bilemezdik.

Arakan Mülteci probleminin iki çözümü vardı.

Önce İnsani Yardım. Yani Myanmar zalimlerinden canını kurtarıp Bölgeye ulaşabilen Arakan Müslümanlarının açlıktan ölmemesi için İnsani Yardım. Yani Gıda, sağlık ve hijyenik çevrede Barınak yardımı.

İkincisi de Siyasi Yardım. Yani Arakan Müslümanlarının kendi vatanları olan Arakanda can güvenliği içinde diğer altmış ayrı etnik gurupla kanunlar karşısında eşit hak ve özgürlüğe sahip olarak yaşamalarıydı. Bu sorun uluslar arası müdahaleyi gerektiriyordu. İlk girişimi de elhamdulillah, Arakan Müslümanları için Myanmara gelmeler ve görüşmeler yapmalarıyla, Türkiye dışişleri bakanlığı yaptı ve ilk adımı attı. Şimdi ne siyasi ve ne de askeri liderleri olmayan Arakan halkı ya Raunda uygulaması gibi BM askeri güvencesinde Arakana dönecek ve özgürce eğitim ve yaşama hakkına sahip olup kısa zamanda toparlanacaklar. Ya da Endonezyanın Timor adaları örneğinde olduğu gibi özel statüye sahip olacaklar.

Bizim Yardımeli Derneği olarak gayretimiz İnsani yardımları kapsıyordu.

Arakan partner kuruluşlarla birlikte kriz bölgesinde, gece-gündüz demeden alan taraması yapıp acil hayati ihtiyaçları yerinde tespit ettik. Resmi bürokratik engellere rağmen müseccel ve gayrı müseccel Arakan mülteci kamplarına girdik. Arakan yetimlerinin ekseriyeti oluşturduğu yetim mekteplerine girdik.

Açlıktan ölümlerin başladığı kamplarda acil ihtiyaç Gıda idi. İlk çırpıda 6500 haneye birer aylık acil gıda yardımını kapı kapı dağıttık. Müseccel Mülteci kamplarında sağlık taraması yaparak ihtiyaç sahiplerine semptomatik ilaçlarını takdim ettik. Mektebi Huffaz ve Eytam’larda altmış hisse kurban kesip dağıttık.

İçinde çoluk-çocuk sekiz-on kişinin yaşadığı, muson yağmurlarında veya bir fırtınada savrulup yıkılacak Kümes irisi haymeleri-Muhayyemleri astar-muşambalarla güçlendirdik. Yeni göçlerle sayıları artan Mülteci kamplarına su kuyuları açtık. Arakan Yetimleri için yurt ve okul inşaatları, hastaneler ve camiler Bengladeş topraklarında yapılacak kalıcı eser programına alınıyor. Ancak asıl kalıcı eserlerin Arakan Müslümanları için nehrin karşı yakasında yapılacağı umuduyla mucahitler ve muhtaçlara maddi yardımı Arakanlı partner kuruluşumuz eliyle gönderdik.

Yardımlar geçici-paliyatif değil devamlı olmak zorundaydı.

Bugün Camilerinde 1902 Dersaadet baskılı hutbeleri okunan, Sultan Abdulhamide dualar edilen Arakan, Sultan Reşatla başlayan Balkan Harbi ve Çanakkale Savaşında bize maddi yardımlarını para ve silah olarak göndermişlerdi. İngilizlerin Birinci Dünya savaşı sırasında önce Çanakkale sonra da Irak cephesi ve Kanal savaşında esir aldıkları 1500 Mehmetçik’i demiryolu işçisi olarak Burmaya getirdiklerini askeri arşivlerden okuyoruz. Çalıştırılırken aşırı yorgunluk, kötü muamele ve hastalıktan vefat etmişler. Sakatlanan veya dönüş umudunu kaybeden bir kısım Mehmetçik de yerli Müslüman hanımlarla evlenip Burmada kalmış. Bugün iki Osmanlı şehitliği bizlerden ilgi ve bakım istiyor. Fatihalarla ziyaretimizi bekliyor.

Şimdi sıra bize geldi!

Yardımeli Derneğiyle Arakanlı gençlerden oluşan Feyyaz Derneği vasıtasıyla Türkiye ile Arakan arasında yıllar önce gönül köprüsü kurulmuştu.

Bu insani ve İslami ilgiyi muhtaç kardeşlerimizden esirgeyemezdik. Haberleşmenin ve ulaşımın kolaylaştığı dünyamızda, üstelik aziz-mübarek Ramazan ayında onlarla ekmeğimizi bölüşmeye, birlikte aynı sofrada iftar yapıp oruç açmaya mecburduk. Biz mazlum, dünyada sahipsiz ve yardıma muhtaç kardeşlerimize yardımı sürekli hale getirdik. Arakan şubemizi Mültecilerin merkezi olan Cox Bazar’da kurduk.

Yardımeli Derneğinin başka bir gurubu her ay ve yeni imkânlarla Hürriyetlerine kavuşuncaya kadar Müslüman Arakan halkının yanında olacaktır.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.