28 Şubat davasının bazı müdahilleri, davayı karara bağlayan Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesine dilekçe vererek, mahkum edilen 21 sanığın tutuklanmasını talep etti.

Bazı sanıkların avukatları ise müvekkillerine yönelik ayda bir defa karakola imza verme şartı ile yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması için mahkemeden talepte bulundu.

Mahkemenin bu konulara yönelik kararlarını değiştirmemesinin ardından talepler, üst mahkeme olan Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

Bu mahkeme de müdahillerin, "sanıkların tutuklanması", sanık avukatlarının ise "adli kontrolün kaldırılması" taleplerini reddetti.

Mahkemenin kararında, tutuklama tedbirine yönelik usulün Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK), 100. ve devamı maddelerinde düzenlendiği, cumhuriyet savcısı tarafından tutuklama yönünde talepte bulunulmadığı ve mahkemece resen bu yönde karar verilmediği kaydedildi. Kararda, müşteki, mağdur veya müdahiller ile avukatlarının tutuklamaya yönelik talepte bulunamayacağı ifade edildi.

Sanıkların adli kontrollerine yönelik talebe ilişkin de mahkemenin kararında, "sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinin niteliği nazara alınarak, uygulanan adli kontrol tedbirlerinin ölçülü olduğu" belirtildi.

Mahkemenin kararında, bu gerekçelerle itirazların ayrı ayrı reddine "kesin olarak" karar verildiği bildirildi.

Hüküm

28 Şubat davasında 103 sanıktan dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, Genelkurmay Harekat Başkanı emekli Orgeneral Çetin Doğan ve eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Halil Kemal Gürüz'ün de aralarında bulunduğu 21'i müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

Yüklenen suçları işledikleri sabit olmaması nedeniyle 68 sanığın beraatine hükmedilirken, 10 sanık hakkındaki dava zaman aşımından, 4'ü hakkındaki dava ise ölmeleri nedeniyle düşürülmüştü.

Mahkeme, "yaş ve sağlık durumları ile ölçülülük ve orantılılık ilkelerini" değerlendirerek, mahkum ettiği sanıkların yurt dışına çıkışlarını yasaklamış, her ayın ilk günü güvenlik birimlerine imza verme şartı getirmiş, bunlara uyulmaması halinde tutuklanabilecekleri ihtarında bulunmuştu.

Bazı müdahiller ve avukatları ise mahkemeye dilekçe vererek, sanıklar hakkında ceza verilmesine rağmen tutuklanmamalarının hatalı olduğunu ifade etmiş ve mahkum edilen sanıkların tutuklanmasını istemiş, bazı sanık avukatları ise müvekkilleri hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını talep etmişti.