Tarladan sofraya gelen her şeyde kadın emeği var!

Süleyman Hartavioğlu

Kadınlar kırsal ve ulusal ekonomi gelişiminin bel kemiğidir. Tarımsal üretim sürecinde tohumun saklanmasından tutun da, ekimden hasada kadar olan süreçte kadın en önemli aktördür. Bir ürünün tarladan toplanıp sevk edilip, tesislerde işlenip paketlenerek sofralarımıza gelinceye kadar geçen her süre ve aşamada kadının emeği vardır. 

Dünya tarımsal iş gücünün %43’ünü kadın oluşturuyor. Türkiye’de bu oran %50 civarındadır. Ne yazık ki; %95’i kayıt dışı çalışmaktadır. Ülkemizde tarım sektöründe çalışan 2 milyon 200 bin kadından sadece %7’si kendi işini yapmaktadır. Tarım sektöründeki iş gücünün en büyük yükünü kadınlar üstlenmektedir. Buna rağmen;  üretken kaynaklar üzerinde kontrol sahibi değiller. Ekonomimiz büyürken her alanda kadınların yetkinliklerinden, toprak üzerinde olan hakimiyetinden, liderliklerinden ve girişimci yönlerinden daha çok faydalanmalıyız.

Marketten bir kilo domates ya da patates almak kolay gelebilir. Soframıza gelen gıdadan tutun, üstümüze giydiğimiz pamuklu elbisenin üretiminde kadınların emeği vardır. Pamuk tarlasında 50 derece sıcaklık altında, terini bile gizleyerek çalışır. Parmaklarının ucuna batan pamuk kozalarının dikenine aldırmadan en önde yer alır. Bilir ki; topladığı bir kilo fazla pamuk, eşinin yükünü hafifletecektir. Tüm samimiyeti ve gayreti ile çalışır. 12-14 saat çalışmadan sonra evine döner. Eşine, çocuklarına yemek hazırlar, onların hizmetini görür ama yine de ihmal edilir. Çoğu zaman görmezden gelinir, emeği değersizdir. 

Toplumun her noktasında olduğu gibi tarım sektöründe de cinsiyet eşitsizliği yaşanmaktadır. Tarım sektörüne emek veren yaklaşık 2.5 milyon kadın kendi adına girişimci olamıyor, olmasına müsaade edilmiyor. Hiçbir sosyal güvenceleri olmadan üretmeye devam ediyorlar. 

Kadınların iktisadi ve yönetim becerilerinin daha iyi geliştiğine inanırım. Küçük aile işletmelerinin yöneticileri kadınlardır. Çok iyi üretirler, çok iyi bakarlar, çok iyi saklarlar depolarlar. Fakat ürettiklerini sevk etme, pazarlama ve ticarileştirme konusunda sorun yaşadıkları için ürettikleri ürünü genelde ucuz fiyatlarla elden çıkarmak durumunda kalırlar. 

Kadınlarımızın çok geniş yetkinliklere sahip olduğuna inanırım. Bütün mesele, o yetenekleri ortaya çıkarıp inandırabilmek, değer vermek ve üretim zincirine dahil edip destekleyebilmekte. Emeğine gösterilecek saygı, kadınları ve üretimi inanılmaz yerlere taşıyabilir. 

Kadının yaradılışında üretmek ve bereket vardır. Cömertliği, vefası ve şefkat derecesi kadar yüksek olan bu insanları üretime dahil edip ürettiklerine değer kazandırabilirsek, tarım sektöründe yaşanan bir çok sıkıntının önüne geçip ithal ettiğimiz bir çok ürünü ihraç etme noktasına gelebiliriz.

Kırsal kesimdeki kadınların çalıştığı üretim alanlarındaki ürünlerin taşınması, bu ürünlerin işlenmesi ve ticarileştirilmesi dahil olmak üzere, tarımsal alanlarda elverişli koşullar yaratmak için ortak çaba göstermeliyiz.

Gönül birliği ile gönülden hareketle herşey mümkün. 

Sevgilerimle