İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Trakya Bölgesi İstişare Toplantısı’nda konuştu. Burada gelecek yıl yapılacak yerel seçimlere ve 2028 yılında yapılacak genel seçimlere değinen Akşener, ittifaksız şekilde 81 ilde seçime gideceklerini söyledi.
'Vazgeçtik' diyerek CHP'ye kapıyı kapattı: İttifak yapmayacağız
İsim vermeden CHP'ye yüklenen Akşener, "İttifak sisteminden artık vazgeçtik. Ne bugün ne 2028'de ittifak sistemiyle yol yürümeyeceğiz. Seçimlere özü başımıza gireceğiz." dedi. Herkesin oyuna talip olduklarını belirten Akşener, "Biz kazandığımızda sevineceğiz, biz kaybettiğimizde üzüleceğiz." diye konuştu.
"Kılıçdaroğlu aday olarak Abdullah Gül'ü önerdi"
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2018 yılında Cumhurbaşkanı adayı olarak Abdullah Gül'ü önerdiğini söyleyen Akşener, "15 milletvekili için ricaya gittiğim akşam söyledi. Ben de arkadaşlarımızın beni aday ettiğini, önceden ilan edildiğini, dolayısıyla arkadaşlarımın bunu kabul etmeyeceğini söyledim" ifadelerini kullandı.
"Hala Sayın Gül’ü çok seven gazeteci kılıklı arkadaşlar beni biçiyor, partimi biçiyor" ifadeleriyle sözlerini sürdüren Akşener, "Çok entresan; oradan suçlu ben, Sayın İnce’nin kazanamamasının suçlusu da ben. Yahu her şeyin suçlusu ben…" dedi.
"İmamoğlu ve Yavaş aday olamayacaklarını söylediler"
Sözlerinin devamında Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın cumhurbaşkanı adaylığına ilişkin de itiraflarda bulunan İYİ Parti lideri, "Meşhur 3 Mart akşamında ben, ‘Nasıl bir yöntemle Cumhurbaşkanı adayı seçilecek’ diye gittim, meğersem isim onaylayacakmışız. Ona döndü iş. Herkes ‘Sayın Kılıçdaroğlu’ dedi, en son sıra bana geldi. Ben de vatandaşın nezdinde İmamoğlu ve Yavaş’ın önde olduğunu, her bir siyasi partinin bir anket firması tavsiye etmesini ve bir hafta içinde sonucun alınmasını, ona uymamız gerektiğini söyledim" şeklinde konuştu.
Akşener sözlerinin devamında şunları dile getirdi:
"Sayın Kılıçdaroğlu da döndü dedi ki, ‘Sayın Akşener uygun görmediğine göre biz beş kişi imzalayıp çıkalım.’ Ben masa yıkmadım. O seçim kazanılabilsin diye ben zehir içtim zehir. O masa gitti gitti… O gün bunları size anlatsam siz yıkardınız ortalığı. Kendime dedim ki, ‘Sabır Hacı…’ Geldim, arkadaşlarımı topladım, daha sakin anlattım. Oyladık, ‘O masadan kalk’ dendi. İki konuşma hazırladım, ikisini de kendim yazdım. Biri sert, biri daha ortalamaydı. Sert olanı okudum, bir daha dönmeyeceğiz diye.
İki belediye başkanı aradılar, geldiler evime. Birer kere daha sordum, ‘Ne olur aday olabilir misiniz?’ diye. Olamayacaklarını söylediler. Zorlamak da mümkün değil. ‘Kılıçdaroğlu’na kazandırmak için ne yapılmalı?’ üzerine gitti konuşma. 3 tane teklif geldi. Başka birisi olsa teklifin birine atlar ama amaç Türkiye…
Teklif onlardan; ikisinin icracı Cumhurbaşkanı Yardımcısı olma teklifini kabul ettim. Sonra biz Sayın Kılıçdaroğlu ilr bir otelde buluştuk, üzerinden geçtik. Gittim 10 bin kişi dışarıda… Önce baktık Sayın Karamollaoğlu’nun haberi yok. Sonra baktık Sayın Babacan’ın haberi yok. Meğer bu iki arkadaşımızın başkan yardımcısı olmasından hiç kimsenin haberi yokmuş… Ve ben o masada kalakaldım… Sonuç itibariyle karar verildi, çıkıldı."
Kaynak:Yenişafak