Türkiye, Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis'i ağırlamaya hazırlanırken Atina'nın Ege ve İyon Denizlerinden iki yeni "Deniz Parkı" (koruma alanı) ilan edeceğini duyurmasına Dışişleri Bakanlığından uyarı geldi. Yunanistan'ın, Ege sorunları bağlamında öteden beri hemen her platformdan istifade etme çabası içinde olduğuna dikkat çekilen Bakanlık açıklamasında "İlişkilerimizde son dönemde görülen yumuşamaya rağmen, Yunanistan'ın bu defa da çevreyle ilgili hususları istismar ettiği görülmektedir" denildi.
Yunanistan'a Ege sorunlarını ve egemenliği uluslararası anlaşmalarla Yunanistan'a devredilmemiş bazı ada, adacık ve kayalıkların statüsüne ilişkin hususları kendi gündemi çerçevesinde kullanmaması tavsiyesinde bulunan Ankara, AB de dahil olmak üzere üçüncü taraflara Atina'nın siyasi hamlelerine alet olmama uyarısı yaptı.
ÇOK DİKKAT EDİLMELİ
Yunanistan'ın "Deniz Parkı" girişimini gazetemize değerlendiren müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, Yunanistan'ın güvenilmez bir komşu olduğunu kaydetti. Yaycı, Türkiye'nin Yunanistan'ın taleplerini kabul etmediği durumlarda dünyaya saldırgan devlet olarak gösterilmeye çalışıldığını ifade ederek Atina yönetimi ile iyi niyetli yaklaşım içerisinde ilişki kurmanın mümkün olmadığını söyledi. "Yunanistan ile tokalaşanın kolunu kontrol etmesi gerekir" diyen Yaycı, şunları kaydetti: Yunanistan adalar denizini kendi iç denizi gibi kabul etmekte ve kendisini Japonya, Filipinler gibi bir ada devleti olarak görmekte, sınırlarının da en uçtaki adadan başladığını iddia etmekte. Amacı ise Ege Denizi'ni bir Yunan iç gölü haline getirmek. Bu sebeple de şimdi Ege Denizi'ni 'Deniz Parkı' ilan etme girişiminde bulunuyor. Bu durum elbette ki uluslararası hukuka aykırıdır. Yunanistan AB'yi de kullanarak ada ve adacıkları sahip çıkmak istiyor. AB'nin doğal hayatı koruma projesi olan 'Natura 2000'i kendi egemenlik iddiaları için kullanıyor. Kendisine devredilmeyen adalara Natura 2000 Projesi gerekçesiyle kuş yuvaları, beslenme noktaları kurmakta ve kendi toprağı olarak işaretlemeye çalışıyor. Türkiye'nin Natura 2000 Projesi'ne çok dikkat etmesi gerekiyor. Yunanistan, denizde hükümranlık iddialarını pekiştirmek için Kıbrıs adasını da kullandı. KKTC'nin Karpaz Burnu, AB'nin fonladığı Natura 2000 Projesi çerçevesinde koruma alanı ilan edildi ve yerleşime kapatıldı. İsrail'in Gazze'nin deniz alanlarını yerleşime kapatarak adım adım işgal etmesi de böyle gelişti.
TEK ELDEN YÖNETİLMELİ
Yunanistan, deniz memelilerini koruma adı altında Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığının (DKK) Ege'de tek tatbikat alanı olan Saroz açıklarını kapatmaya çalıştı. Deniz siyasetinde, strateji belirlemek için ortak akıl olması lazım. Türkiye'de denizcilikle ilgili konular 18 kurum tarafından yönetiliyor. Tarım Bakanlığının aldığı kararlar DDK'nın menfaatlerini, Çevre Bakanlığının aldığı kararlar Dışişleri Bakanlığının aldığı kararları etkiliyor. Denizlerin tek elden yönetilmesi lazım. NATO hava tatbikatı yapmakta. Yunanistan bu tatbikatta denizde geçerli olan 6 millik sahasını, havada 10 mil olarak göstererek iddialarını her yoldan hayata geçirerek, NATO'ya bu durumu kabul ettirmek istiyor. Umarım bunu Türkiye kabul etmez. Yunanistan'ın 'çevre' adı altında yaptığı girişimlere dikkat etmek gerekiyor. Çevre koruma altında yapılan projelerle Ege Denizi'ni iç denize dönüştürme girişimleri var.
Kaynak: Türkiye Gazetesi