Karacabey Longozu ve Dalyan Gölü havzasına uyum sağlayan atlar, doğaya salınmalarından bu yana yaz kış sürüler halinde yaşıyor.
Aradan geçen zamanda üreyerek sayıları artan, kendi içlerinde gruplara ayrılarak longozun çeşitli bölgelerine dağılan atlar, sulak alanlarda dolaşırken kartpostalları andıran görüntüler oluşturuyor.
Göl etrafında yeni doğan taylarla bir araya gelen atlar otlarken, aygırları ise çevreden gelebilecek tehlikelere karşı grupların güvenliğini sağlıyor.
Son derece ürkek olmaları nedeniyle yanlarına yaklaşılması mümkün olmayan yaban atları, herhangi bir tehlike sezdiklerinde dört nala koşarak ormanın derinliklerine karışıyor.
Karacabey'de yaşayan Kadir Dova, İzmir'den 100 yılı aşkın bir süre önce Orta Asya kökenli Türk atlarıyla birlikte Karacabey ilçesi Bayramdere Mahallesi'ne göç eden bazı Yörük ailelerinin, burada yerleşik hayata geçtikten sonra zaman içinde ihtiyaç kalmadığı düşüncesiyle atlarının bir kısmını sattığını söyledi.
Longoz (su basar ormanı) yakınlarındaki Bayramdere Mahallesi'nde yaşayan babası Ramazan Dova'nın ise dedeleri tarafından getirilen atları satmayarak, Karacabey Longozu'na saldığını anlatan Dova, şöyle konuştu:
"Göçer olarak yaşayanlarca geçmişte binek hayvanı olarak kullanılan bu atlar, su basar ormanlarında doğayla bütünleşik yaşam sürüyor. Bu atlar, Orta Asya'dan beri var olan hayvanlardır. Türklere ait olan, safkan Türk atlarıdır. Daha sonra göçerlik olayı kalkınca bir çok kişi atını sattı. Biz satmadık, dedemden olanlar burada yaşamaya devam ediyor. Ormanda tamamen kendi doğal ortamlarında yaşıyorlar."
Dova, özellikle fotoğraf tutkunlarının nesillerini Karacabey longozunda devam ettiren, yabani yaşam süren atlar için geldiğini belirterek, "Yakınlaşmak mümkün değil. O yüzden fotoğraflamak için bazen bir yerde saatlerce beklemek gerekiyor. Siz onların yanına gidemiyorsunuz, onlar sizin yakınıza gelecek ve fotoğraf çekebileceksiniz." ifadesini kullandı.