PİYASALAR

  • BIST 1009716.770%
  • ALTIN2435.6810.33%
  • DOLAR32.52-0.13%
  • EURO34.891-0.16%
  • STERLİN40.5940.06%
  1. HABERLER

  2. EKONOMİ

  3. Kritik çağrıyı yaptı: Çin bile artık bu işi yapmıyor! Türkiye ithal etmemeli
Kritik çağrıyı yaptı: Çin bile artık bu işi yapmıyor! Türkiye ithal etmemeli

Kritik çağrıyı yaptı: Çin bile artık bu işi yapmıyor! Türkiye ithal etmemeli

Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı Zeki Sarıbekir, Bana kızıyorlar ama atık ithalatı yasaklansın. Çin bile bitirdi” dedi.

A+A-

ASD Başkanı Sarıbekir, yılda 14 milyar doları bulan atık ithalatının geri dönüşümle kademeli olarak bitirilmesi gerektiğini söyledi. Sarıbekir “Bana kızıyorlar ama atık ithalatı yasaklansın. Çin bile bitirdi” dedi.

Zeki Sarıbekir, işini ve hayatını ambalaja adamış bir isim. 4'ü yurtdışında 20 ayrı fabrikada metal ambalaj üretimi yapan Sarten Ambalaj'ın patronu Sarıbekir aynı zamanda Ambalaj Sanayicileri Derneği'nin (ASD) de Yönetim Kurulu Başkanı. "Hayatım boyunca işimle ilgili her yerde olmaya çalıştım" diyen Sarıbekir bir yandan da Türk-Bulgar İş Konseyi Başkanlığı'nı yürütüyor. "Ambalaj değil, çevreyi insan kirletir. Plastik zararlı değil, geri dönüştürmemek zararlı" diyen Sarıbekir, yılda 14 milyar doları bulan atık ithalatının geri dönüşümle kademeli olarak bitirilmesi gerektiğini söyledi.

"Atık ithalatı bitirilsin diyorum kızıyorlar bana. Şimdi yine söylüyorum, yasaklansın. Diyorlar ki nereden bulacağız. Geri dönüştürerek kardeşim. Önce biz kendi ülkemizden toplamanın yolunu seçelim. Bunu da kademeli olarak yapalım. Çin de atık ithal ediyordu. Kademeli olarak beş yılda bitirdi. Biz de kademeli olarak yasaklayalım" dedi.

Akşam Gazetesi, ASD Başkanı Zeki Sarıbekir'le ambalaj sanayiini ve geri dönüşümü konuştu.

■ Öncelikle ASD'yi anlatır mısınız?


243 üyemiz var. 1992 yılında kurulduk. Ambalaj tüketimini, ambalaj kullanımını öne çıkartmaya çalışıyoruz. Fuar ve kongreler, tasarım yarışmalar düzenliyoruz. Sonbaharda Sürdürülebilir Ambalaj Kongresi yapacağız. 1500-2000 kişi gelecek. Her sene Avrasya Ambalaj Fuarı'nı yapıyoruz. Geçen fuara rekor ziyaretçi geldi. 1100 katılımcının yer aldığı, 122 ülkeden 59.398'inin yurt içinden, 13.254'ünün ise yurt dışından olmak üzere toplam 72.652 profesyonel ziyaretçinin ağırlandığı bir fuar gerçekleştirdik. 13 binin üzerinde yabancı ziyaretçinin gelmesi Türk ambalaj sektörünün ulaştığı noktayı gösteriyor.

■ Ambalaj sanayicileri ihracatta 2022'yi nasıl geçirdi?

Ambalaj ihracatını 8 milyar dolarla kapattık. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023'te 10 milyar dolar hedefimiz var. 2000'li yıllarda bizim 2030 hedefimiz 10 milyar dolardı. Erken yakalıyoruz. Çünkü lojistik olarak Avrupa'nın hemen yanındayız. Avrupa'nın ambalaj ihtiyacının yüzde 10'unu karşılıyoruz. Lojistik avantajını kullanarak daha çok satabilir. Çin bile gemiyle uçakla Avrupa pazarına ulaşmaya çalışıyor. Oysa biz Avrupa'nın dibindeyiz. İki günde TIR'la Almanya'ya, 4 günde Fransa'ya ulaşabiliyoruz. Bunun kıymetini bilmeliyiz.

■ İhracatın ne kadarı Avrupa'ya?

Yüzde 65'ini Avrupa'ya yolluyoruz. Avrupa'yı her zaman kendimize hedef olarak belirledik. Ayrıca Rusya ve Orta Doğu'ya da ihracat yapıyoruz. Uzak Doğu'da pek yokuz ama Amerika'ya da başladık. Geçen sene ihracatımız dolar bazında yüzde 25 arttı. Türkiye ihracatının üzerinde büyüdük.

■ Nasıl oldu bu artış?

Pandemi bize biraz yardımcı oldu. İnsanlar ambalajın ne kadar önemli olduğunu bir kere daha anladı. Bugün artık birçok şey ambalaja giriyor. Ayrıca alım şekli değişiyor. Şimdi bir de e-ticaret geldi. E-ticarette de güvenli bir şekilde son tüketiciye ulaştırmanız lazım. Kırılmadan bozulmadan...

■ İç pazardaki ambalaj tüketimi diğer ülkelere göre ne durumda?

Türkiye'de ambalaj tüketimi 20 yılda 150 dolarlardan 260 dolarlara geldi. Ambalaj kullanımı artıyor. Ama hâlâ dünya ortalamasının altındayız. Avrupa yılda 400, Amerika 500, Japonya 550-600 dolar ambalaj tüketiyor. Ben ambalajın, insanın ömrünü uzattığına inanıyorum. İçtiğimiz su bile ambalajında hijyen bir şekilde masanın üstünde duruyor. Yüzyıl evvel böyle bir şey yoktu. Bir dereden ya da bir çeşmeden geliyor, içinde hangi bakterinin olduğunu göremiyorduk. En kötü ambalaj bile bence ambalajsızlıktan daha iyi. Açıkta satılan ürünlere mikroskopla bakarsanız bir sürü yürüyen mahluklar görürsünüz. O yüzden ambalaj tüketiminin her geçen gün daha da artacağına da inanıyoruz. Artmalı da zaten. Ambalajlı bir ürün, hijyen bir üründür.

■ Dünyada yükselen bir ambalaj tüketimi var. Peki bu durum yeni yatırımları da gündeme getirmiyor mu? Sektörün yatırım iştahı nasıl?

Teknoloji yatırımlarına yöneliş var. Avrupa'daki kalite beklentisi yüksek olunca Türkiye'deki ambalaj üreticileri de matbaalarını değiştiriyorlar, makine parklarını yeniliyorlar. Avrupa kalitesinde üretim yapmak için çaba harcıyorlar. Bizde yatırımları biraz da müşteri belirliyor.

■ Fiyatı sabit tutup ambalajı küçülterek yapılan zamları gizleme gibi bir eğilim var. Bu konuda görüşünüz nedir?

Bazı dönemlerde alım gücüne bağlı olarak insanların o ürüne ulaşması için porsiyonları küçültüp fiyatı ucuzlatmak bütün dünyada yapılan bir uygulama. Bu tarafından olumlu ama bunun içinde bir fahiş fiyat olayı varsa tabi ki hepimiz karşıyız.

■ Ambalaj deyince hemen çevreyle ilişkisi geliyor akıllara...

Ambalaj çevreyi kirletmez ki, insan kirletir. Bizden 3 kat ambalaj tüketimi olan ülkelerde niye yerde ambalaj malzemesi göremiyoruz? Çünkü onlar geri dönüşüme gidiyor. Ayrıştırılıyor. Bu mesele 'sıfır atık'la ilgili. 'Sıfır Atık Projesi' bence süper bir proje. Herkesin ona dört elle sarılması lazım. Geri dönüşüm için belediyelere çok iş düşüyor. Ben 'atık ithalatı yasaklansın' deyince bana kızıyorlar. Yine söylüyorum artık atık ithalatı kademeli olarak yasaklansın. Diyorlar ki 'nereden bulacağız biz geri dönüştürülecek atıkları...' Kardeşim önce biz kendi ülkemizdeki atıkları toplayalım. Çin de atık ithal ediyordu. Bunu kademeli olarak beş yılda bitirdiler. Biz hala atıkları yerinde geri dönüşümle ayrıştıramıyoruz.

■ Atıkları yerinde dönüştürme konusunda yeterli bilinç yok mu diyorsunuz?

Davranış şeklini hemen değiştirmek zor. Ama gençler artık çevreye daha duyarlı. Yaşça büyük biri alışkanlıklarından kurtulamıyor. Onun için biz gençleri eğitiyoruz. Biz ASD olarak okullara 1 milyon kitapçık dağıttık. Seminerler veriyoruz, bu bilinci yaymaya çalışıyoruz. Çünkü onlar geleceğin büyükleri olacaklar. Bugünden ancak bu şekilde bu bilinci yaratabiliriz.

■ Dünyada ambalajda yeni trendler var mı?

Daha az hammadde kullanarak yapılan ürünler revaçta. Biz yıllar içinde ambalajlardaki gramajı teknolojiyle, tasarımla azaltıyoruz. Şimdi geri dönüştürülemeyen çok katlı dediğimiz kompozit ambalajlardan uzak duruluyor. Trend bu. Hatta Avrupa rengi de kaldıralım, tamamen şeffaf olsun diyor. Çünkü daha rahat geri dönüştürülebiliyor. Bizim de bu dünyanın sürdürülebilirliğine uygun hareket etmemiz lazım. Bugün dünyada hangi toplantıya gitseniz sürdürülebilirlikle başlıyorlar konuşmaya 'yeşil mutabakat'la bitiriyorlar. Şu anda Türkiye'de bu çok konuşulmuyor ama karbon ayak izini ölçmeyen, karbon ayak izini düşürmeye çalışmayan yeşil enerjiyi, yeşil üretim yapmayan şirketler ihracat yapmakta zorlanacaklar. Sınırda karbon vergisi konuşuluyor. Türkiye muhteşem bir ülke ve muhteşem bir konumu var. Avrupa'nın yanındayız. Çünkü lojistikte nakliyede daha az karbon yaratıyoruz. Bunu kullanalım. Daha az karbonla malımızı satabiliriz. Bu bilincinin herkesin kafasına girmesi lazım artık. Bundan kaçış yok. Bir dönem ISO 9000 vardı. ISO 9000 belgesi alamayan ihracat yapamıyordu. Herkes aldı sonuçta. Karbon salınımını indirmeyen ihracat yapamayacak. Sürekli üyelerimize sektörümüze bu konuda bilgi veriyoruz.

■ Siz yıllardır ambalaj tasarımı yarışmaları da düzenliyorsunuz. Bu seneki yarışmalarda katılım durumu ne?

Biz iki yarışma yapıyoruz. Biri öğrencilere dönük Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması. Diğer üreticilere dönük 'ambalaj Ay Yıldızları.' Bu yıl Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması'nın 2022'de gerçekleştirilen 18'incisinde dereceye giren 17 proje Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından her yıl düzenlenen WorldStar Student'ta yarıştı. Bu yarışmada İstanbul Medipol Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü öğrencisi Zeynep Özel, tasarımıyla dünya birinci olarak altın ödülün sahibi oldu. Türkiye'den ödül alan tasarım sayısı ise toplamda 16 olarak gerçekleşti. Gurur vericisi bir gelişme. Ödül 4 Mayıs'ta verilecek. Üreticilere dönük Ambalaj Ay Yıldızları yarışmasını ise iki senede bir yapıyoruz. Kazanan ürünleri de Dünya Ambalaj Örgütü'nün yarışmasına yolluyoruz.

■ Geçmişte kavanoz kapağı sorunu yaşanmıştı. Şu an durum ne üretim tarafında?

Bir dönem kapasitemiz yetmedi. Piyasada üretici de yoktu. 10 gün falan kapak bulunamadı magazinsel haber olduk. Bu, 20 yılda bir olacak bir şey. Şu anda yok öyle bir şey. Şimdi gidin bakın zincir marketlere bol kapak var. Türkiye'de şu an 2 milyar adet kapak üretimi var. Sadece 1 milyar adedi yurtdışına gidiyor. Evlerde de 200 milyon adet kullanılıyor. Kalanı da dolumcular tüketiyor.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.