Sultan 2. Mehmet`in 1453`te İstanbul`u fethinden sonra Ayasofya`da ilk cuma namazını kıldığına da değinen Evliya Çelebi, seyahatnamesinde şunları kaydediyor:
"Gazi Mehmet Han, bu eski mabedi pisliklerden, putlardan temizletip öd ve amberler yakıp, cami içinde mihrap, minber, mahfil ve minare ile o cennet görünüşlü makamı ibretle temaşa edilecek cennet-ül firdevs gibi cami haline getirdi. Evvela cuma gününde bütün gaziler hazır olup salalar okunup, müezzinler `innallahe ve melaiketehu` ayetini hazin bir sesle okumaya başlayınca Akşemseddin Hazretleri, Sultan Mehmet`in koluna girip büyük bir saygı ile minbere çıkarıp yüksek sesle `Alemlerin Rabb`ine hamdolsun.` deyince büyük gazilere bir hal olup bir sevinç feryadı koptu. O cuma Ayasofya`nın yer altında saklı olan ruhbanlar, İslamlık şerefiyle şereflenen çok yaşlı olan birinin adını da Baba Mehmet koydular. Baba Mehmet, `Mihrabın sağındaki karanlık yer, Hz. Süleyman`a mensup olan eski mabettir.` deyince Sultan Mehmet, orada uğurlu sayarak iki rekat hacet namazı kıldı. Yer altında saklı hazineler tersane bahçesiyle Hazine-i Hümayun`a taşındı."