PİYASALAR

  • BIST 1009915.622.05%
  • ALTIN2439.2820%
  • DOLAR32.4250%
  • EURO34.6530%
  • STERLİN40.3410%
  1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. Ak Parti Milletvekili Cemal Bekle: Bize karşı ayrımcılığa ‘Dur’ diyen Erdoğan oldu
Ak Parti Milletvekili Cemal Bekle: Bize karşı ayrımcılığa ‘Dur’ diyen Erdoğan oldu

Ak Parti Milletvekili Cemal Bekle: Bize karşı ayrımcılığa ‘Dur’ diyen Erdoğan oldu

TBMM’de Roman vatandaşların temsilcisi olan Cemal Bekle: Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bugüne İlk kez bir Başbakanın ‘Roman’ dediğini Recep Tayyip Erdoğan’ın ağzından duyduk. Değişim o günden itibaren başladı” diyor

A+A-

Röportaj: Gaye Yardımcı

Romanlar… Aile ve dayanışmayı her şeyin önünde tutan, sanat ruhlu yapıları, neşe ve sevinçlerini her koşulda koruyup herkesle paylaşmalarıyla bilinen, Türk milletinin zengin ve köklü kültürünün en renkli motifini oluşturuyor. Romanlar 27’nci dönemde Türkiye Millet Meclisi’nde iki vekille temsil ediliyor. 

Irkçılığın, ayrımcılığın ve tahammülsüzlüğün işaretlerini her yerde gördüğümüz, yaşadığımız günümüzde Romanlara karşı da aynı durumun geçerli olduğunu üzülerek izliyoruz. Ama içimizden bazıları bu ayrımcılığı izlemiyor! Kamuoyunda tüm bu toplulukların yaşamın her alanında karşı karşıya kaldıkları baskı, ayrımcılık ve önyargılar konusunda farkındalık yaratmak isteyen ve ayrımcılığa karşı mücadele eden Sosyolog Cemal Bekle Haziran 2018’den bu yana Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında İzmir Milletvekili olarak çalışmalarına devam ediyor. AK Parti’nin ilk Roman Milletvekili olan Cemal Bekle ile Turuncu Dergisi okuyucuları için buluştuk.   

cemalbekle3.jpg

DÜNYANIN HER YERİNDELER 

Haklarında sürekli konuşulan, doğru-yanlış bilinenler dışında en yetkili ağızdan duymak istersek, Romanlar kimdir? 

Çok teşekkür ederim. Öncelikle tarihimizden başlayalım derim. Hindistan’ın Pencap-Sind nehri havzası boyunca Pakistan ve Afganistan’ın da içinde bulunduğu bölgelerden, İran ve Anadolu üzerinden dünyaya yayılmış Hint-Avrupa kökenli halkın adıdır. Romanlar, iki kola ayrılarak yeryüzüne dağılmışlardır. Birinci kolun, İran ve Suriye topraklarını aşarak Mısır’a yerleştikleri daha sonra da buradan kopan bazı kolların deniz yoluyla İspanya ve Portekiz’e gittikleri kabul edilmektedir. İkinci kolun ise Hazar Denizi’nin kuzeyinden Karadeniz’in kuzeyini takip ederek, Balkanlar’a oradan da Avrupa’ya geldikleri kabul edilir. Bu göç dalgasının dışında Türkler ile birlikte Anadolu coğrafyasına ve buradan hareketle de Trakya ve Balkanlar’a yerleşen Romanlar da mevcut. 500 yıldan fazla bir süre bu bölgenin kültürel ve tarihsel gelişimine damgasını vuran Osmanlı İmparatorluğu’nun Romanları bu şekilde Rumeli’ye yerleştirmesinden dolayı Türkiye, Trakya ve Balkanlar, Romanların Hindistan’dan sonra vatanları olarak kabul edilmektedir. Yakın tarihimize baktığımızda ise; Romanların, Fatih Sultan Mehmet’in fermanıyla İstanbul’da güvence altına alındıklarını, ayrıca Sultan İkinci Selim’in yayınladığı fermanla da vergiden muaf olduğunu ve hiç kimsenin onlara ilişmemesini emrettiğini unutamayız. Osmanlı coğrafyasında, Romanların zanaatlerinden istifade edildiğini ve askerlikte de üstün hizmet gösterdiklerini, İkinci Dünya Savaşı sırasında bir milyon Romanın soykırıma tabi tutulduğu, Avrupa’da soykırıma uğrayan Romanların ise kaçarak ülkemize sığındıkları bir diğer gerçektir.  

BİZİM İÇİN MİLAT 

Ülkemizde Romanlarla ilgili farkındalık tam olarak ne zaman başladı?

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bugüne, ilk kez bir Başbakanın ‘Roman’ dediğini Recep Tayyip Erdoğan’ın ağzından duyduk. Değişim o günden itibaren başladı! Binlerce yıldır Anadolu topraklarında diller, inançlar, renkler ve farklı etnik gruplarla bir arada barış ve hoşgörü içinde yaşıyoruz. Biz insanı yalnızca insan olduğu için seven, yalnızca insan olduğu için hürmet gösteren, ‘Tanrı misafiridir’ diyerek evinin kapısını ardına kadar açan bir kültürden geliyoruz. Roman vatandaşlar yıllarca kökenlerinden dolayı dışlandı, ötekileştirildi. Hangi çocuk, hangi bebek, hangi Roman anne babasından kendisine miras kalmış etnik kökeninden dolayı, dilinden dolayı dışlanabilir?  Bu insanlığa, vicdana sığmaz!  Buna ‘Dur’ diyen, dönemin Başbakanı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmuştur. Biz Romanlar olarak bu dönüşümü Türkiye’de milat kabul ederiz. 

ekran-resmi-2019-06-14-19.31.52.png

HEP AYRIMCILIK GÖRDÜK

Birbirinden değişik adetleriniz ve kültürel çeşitliliğiniz, sizi bu konuda farklılaştırıyor. Hayatın biraz sevimli, biraz soğuk yüzü… Ötekileştirilmek, dezavantajlı grubun içinde adlandırılmak, bu negatif durumu nasıl pozitife çeviriyorsunuz? 

Çok güzel bir noktaya değindiniz! Yükümüz çok ağır. Romanların çektikleri tüm sıkıntılara, dışlanmışlıklarına rağmen devletin uzattığı ele Türkiye’nin her yerinden koşup geldiklerini ve hepsinde sevgi, kardeşlik, samimiyet, millet sevgisi, ay yıldızlı bayrak sevgisi, vatan sevgisi görürsünüz. Çingene toplumunun (Rom, Dom ve Lom) kültürünü tanıtmakla sınırlı olmayan, aynı zamanda, tüm bu toplulukların yaşamın her alanında karşı karşıya kaldıkları baskı, ayrımcılık ve önyargılar konusunda farkındalık yaratmak ve ayrımcılığa karşı bir araya gelmenin önemine de vurgu yapar. Bizlere karşı ön yargı oluşturmak yerine, elimizden her şeyin alınmış olması ve bu yüzden yersiz yurtsuz kalmış olmamız anlaşılacağı yerde rivayetlere dayalı bir toplumsal hafıza barındırıyor ve bu hafızayla yaşıyoruz. İnsanlık olarak efsanevi hikâyeleri ve mistik olayları seviyoruz. Ön yargının, ayrımcılığın, dışlanmanın bu insanlarda ne denli büyük yaralar açtığını hepimiz yaşayarak gördük. Kimse bugüne kadar Romanların halini hatırını sormadı. Yaşadıkları çadırları, barakalar içindeki insan gerçeğini bir gün olsun merak eden hiç olmadı. Bir Roman çocuğunun sınıfta neden yalnız bırakıldığına, Roman mahallesinde yaşayan bir gence neden iş verilmediğine, Romanlar için bazı yasalarda neden ayrımcılık yapıldığını, Roman mahallelerinin neden potansiyel suçlu görüldüğünü ne yazık ki soran olmadı. Ama bugün Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Romanların sorunlarını görüşmek ve çözüm bulmak amacıyla hep bizlerle bir arada oldu, dünyaya örnek bir eylem planıyla 2016 yılından bu yana beş bakanlığımızın ortak çalışmasıyla yol aldık ve almaya devam ediyoruz.  Bu yükü taşımak için bundan daha iyi bir destek olabilir mi? 

dsc_0990.jpg

ÇAY İÇMEYE MAHALLELERİMİZE BEKLERİZ 

Neler yapıldı bugüne kadar?

‘Bu yoksulluğu, eğitimsizliği bitireceğiz diye yola çıktık’ öncelikle. Devlet kadrolarında ‘Roman vatandaşlarına yer yok’ diyen ilkel zihniyeti ayaklar altına aldık, alıyoruz. Milli birlik ve kardeşlik projelerimizden ‘Roman Strateji Eylem Planı’ bu ülkenin ekonomisini huzurunu, istikrarını pekiştirecek devlet projelerinden biridir. Bu proje, elbette ki ülkemizde dezavantajlı gruplar sıralamasında en önlerde yer alan Roman vatandaşlarımızın çözüm bekleyen sorunlarına yönelik hazırlandı.  Bu amaçla Roman vatandaşlarımızın başta insan hakları alanında olmak üzere gündelik hayatlarını sıkıntıya sokan pek çok konudaki sorunlarını anlamak ve çözüm yolları bulmak amacıyla belli bir müzakere ve müşavere bilinci etrafında bir araya gelindi. Ayrıca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın öncülüğünde 2019-2021 II. Aşama Eylem Planı ile hali hazırda çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Tüm olumsuzluklara rağmen Roman vatandaşların eğlenceli videoları sosyal medyada, kamuoyunda çok ilgi görüyor…

Tarih içinde talihsiz bir şekilde varlıktan yokluğa savrulan Roman kardeşlerimizin yaşadıkları tüm acı ve sıkıntılara rağmen bugün hale metaneti elden bırakmamış olmaları, her türlü takdirin üzerindedir. Anadolu’muzda var oldukları ilk günden beri kavga, çatışma, huzursuzluk yerine barış, dostluk, kardeşlik ve birliği esas almış olmaları üzerinde de ciddiyetle durulması gerekmektedir. Elbette yapımız gereği çok eğlenceli, hayata bağlı insanlarız. Ama kapı gıcırtısına oynayan insanlar da değiliz. Ülkemizde, topraklarımızda hep birlikte barış, huzur içinde yaşamak hayalimiz. Birleşmiş Milletler ’in bir anketinde okumuştum, “Sınıfınızda kaç mülteci var” sorusuna çocuklar: “Hiç yok biz hepimiz çocuğuz” diye cevap vermişlerdi. Bu çocukların masumiyeti sarsın hepimizi, bu duygularla Turuncu Dergisi okuyucularına sevgilerimi sunuyorum. Yolunuz düşerse Roman mahallerimizde bir çay içmeye bekliyorum. 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.