Toplumsal alışkanlıklarımız yüceltilen yeni ebeveynlik biçimleri İle şekilleniyor. Bugün etkileşimler eskiye göre daha hızlı. Her dönemin kabul gören ebeveynlik biçimleri var. İki kuşak öncesi için daha kuralcı, sert bir yaklaşım varken yeni nesil ebeveynlikte ise daha esnek bir yapı kabul görüyor. Çocuklara daha fazla ilgi, fazla sevgi ve hoşgörü gösteriliyor. Daha sağlıklı birey yetiştirmek için keşfedilen yeni yöntemler desek daha doğru olur. Belki yirmi sene sonra sil baştan yeni yeni ebeveynlik biçimleri anlam kazanacak. Her dönem kendi kültürü doğuruyor yaşayarak şahit oluyoruz.
BİLİNÇALTIMIZA İŞLİYOR
Elbette her dönemde merhametli, sevgi dolu, anlayışlı anne babalar vardı. O güzel anne babaların güzel evlatları da bu dünyayı güzelleştirdi. Asıl bahsetmek istediğim zamanla neye evrildiğimiz. Toplumsal alışkanlıklarımız yüceltilen yeni ebeveynlik biçimleri ile şekilleniyor. Bugün etkileşimler eskiye göre daha hızlı. Herkesin başkalarının ev hayatından az çok haberi var. Eskiden komşu evinden sokağa sızan öfke ya da muhabbet sesleri vardı. Başkalarının hayatlarına dair bildiklerimiz bunlarla sınırlıydı. Şimdi ise hiç tanımadığımız bir ailenin evinde geziyor halde buluyoruz kendimizi. Nasıl çocuk yedirilir, çocuğa nasıl sınır koyulur, nasıl uyutulur, oyun oynanır gibi bir sürü bilgi dolaşıyor. Hem de farklı gelir grupları, farklı eğitim seviyelerinde birçok aileye ait veriler var. Bu veriler elbette bizim de bilinçaltımızda işliyor. Önceleri mükemmel anne-çocuk ilişkisi üzerine birçok aile yapısını gördük, sosyal medya hesaplarında, vloglarda, bloglarda şimdi ise sıra babalarda. Bir şey teşhir edilmeye başlayınca onun en iyi hali olmak gerekiyor haliyle. Belki ‘İyi bir baba’ olmanın sunulması, ‘İyi bir anne’nin sunulmasından çok daha anlamlı. Çünkü neredeyse tüm kültürlerde de bu şekilde ilerliyor; anne çok daha baskın rol oynuyor çocuk yetiştirme konusunda. Annenin fıtratı buna büyük etken muhtemelen.
ELLERİNİ TAŞIN ALTINA KOYDULAR
İçinde bulunduğumuz zamanın gereksinimleri açısından anne-baba- çocuk ilişkisi çok daha önemli bir hal aldı. Çocuklar okul dışı zamanın büyük bir bölümünü evde geçiriyor. Artık sokak kültürü yok. Çocukların oyun oynayabileceği kişiler sınırlı. Evde, ekran karşısında vakit geçirme olasılıkları daha fazla, bu riskten korunmanın yolu ise evdeki iletişimi dengede tutabilmek. Arkadaş eksikliğini gidermek için özellikle babalara çok görev düşüyor. Çocuklarla oyun oynamak, onlara derslerine yardım etmek, kitap okumak, yeni hobiler deneyimlemek babaların da görevleri arasında. Sadece annenin çabasıyla bu düzende çocuk yetiştirilebilmesi pek mümkün gözükmüyor. Eskiden olduğu gibi büyük aileler, sıkı komşuluk ilişkilerimiz de olmadığına göre babalar da taşın altına eline koymak zorunda kaldı haliyle.
İNŞALLAH SAYILARI ARTAR
Neyse ki yeni nesil babalık biçimleri trend oldu da yeni bir akım başladı. Şimdilerde yeni nesil babalar da annelerle yarışır seviyeye geldi. Doğum öncesinden itibaren baba olmaya hazırlanan, sezaryen sonrası; bebek anne sıcaklığından mahrum kalmasın diye bebek ile ilk ten tene teması yapan babalar var artık. O duygularını saklayan, ağlamaktan korkan babaların yerini gece bebeklerini biberon ile besleyen, alt değiştiren, kucağında bebeği uyutan babalar aldı çoktan. Dileriz bu yeni babalık biçimi tüm dünyaya hızla yayılır.
MUHTEŞEM BİR FIRSAT
Çocukların anne-babaya, her yetişkinin de çocuklaşmaya ihtiyacı var. Yaratıcılığın, üretkenliğin artması için çocuklarla geçirilen vakit muhteşem bir fırsat aslında. Çocukları kalbinde, zihninde yer edinip, onların dünyalarına girmeye başlayınca keyifli bir hal alıyor bu birliktelik. Çocuklarla geçirilen zamanı külfet olarak görmediğimiz takdir de bağlarımız da kuvvetleniyor.