Zemheri de uzadıkça uzadı
Seni baharmışsın gibi düşünüyorum.
Ahmet Arif
Tam da şairin dediği gibidir…
İnsanın korktuğu şeyler büyüdükçe büyür hayatında, gözünde.
Bazen kara kıştır bu bazen çöl sıcağı. Bazen susuzluktur bazen açlık. Kötü şeylerdir uzayanlar.
İnsan ister ki bahar gelsin. Bahar uyanıştır, bahar suyun çağlaması, ateşin harlanması, tüm canlı ruhların dalgalanmasıdır. Bahar gelmişse artık her şey değişecek, soğuk ve karanlık mevsimlerin terk etmesi gibi terk edecektir tüm olumsuzluklar da sanki insanoğlunu.
Yani umuttur. Geçmişe tövbe geleceğe bismillah ’tır. Ha hep böyle mi olur? Olmaz elbette zira her baharın ardını bekleyen mevsimler vardır. Ama yine de insan nisyan, unutandır ya hani; baharda örten, unutturandır kederleri bir parça da olsa. En çok bahara yazılır şiirler, en çok bahar geçer türkülerde. Hatta ikincisi bile vardır baharın. Son bahar değildir o ikinci bahardır…
ATFEDİLMİŞ ŞİİRLER
Evet, kış bitti, cemre düştü. Umudumuz tam…
Bizi böyle derinden etkileyen bu bahar günleri tüm şairlere de ilham olmuştur. Diğer anlamı umut olan baharın, şairlerin mısralarında böylesine güzel yer bulmaları boşuna değildir elbette. Biz de baharın hürmetine edebiyatımızın usta şairlerinden bahara atfedilmiş şiirlere göz atalım, edebiyat denizinin incilerini ortaya saçalım, ustalar neler söylemiş bahara dair onlara gönül verelim istedik. Önce Divan şiirinden birkaç beyitle başlayalım. Divan şiirinde bahar en çok rağbet edilen mevsimdir zira. Baharı konu edinen şairler, sadece baharın getirdiği coşkunluğu, canlılığı anlatmakla kalmaz; gelenek ve göreneklere, pek çok alana ayna tutar.
Nev-bâhâr oldı yine geldi cünûn eyyâmı
Takdı zincîrlerin bâd-ı bahâr enhârun /Bâkî
Ancak seni mi eyledi dîvâne ol perî
'Âlem bahâr-ı hüsninün ey dil delüsidür /Zâtî
Âlemi dîvâne itdün sanki eyyâm-ı bahâr
Kimseye sakın hilâl ebrûnı gösterme meded /Yahya Bey
Ko çogalsun ruhun üstinde perîşân zülfün
Çün kim eyyâm-ı bahâr olıcak artar sevdâ /Necâtî Beg
GÜNÜMÜZ ŞAİRLERİNİN DİLİNDE BAHAR
Ataol Behramoğlu;
“Bu sabah mutluluğa aç pencereni/ Bir güzel arın dünkü kederinden/ Bahar geldi, bahar geldi, güneşin doğduğu yerden,” der ‘Bahar’ adlı şiirinde.
Cahit Sıtkı gelişinin müjdesini vermiştir zaten;
“Damlardaki kar, saçaklardaki buz, / Kanı kaynayan suya dar geliyor. / Haberin var mı? Oluklardan/ Akan su sesinden bahar geliyor... diyerek”. “İki sevgilinin gülüşüne benzer/ Bir nisan havası değil mi esen? /Zincirlere, kelepçelere inat, / Kanatlarımı açmak zamanıdır;/ Allahaısmarladık kaldırımlar.” diye devam eder ‘Bahar Sarhoşluğu’ adlı şiiriyle.
Bedri Rahmi Eyüboğlu,
‘Bahar ve Biz’ adlı şiirinde. “Yılda bir kere çıldırır ağaçlar sevincinden/ Rabbim ne güzel çıldırır. / Yılda bir kere uzatır avuçlarını yaprak;/ Sevincinden titreyerek. / Yılda bir kere kendini verir toprak/ Yılda bir kere yarılır bahçeler hazdan/ Rabbim ne güzel yarılır.” Dizeleriyle resmeder baharı.
Sonra Ziya Osman Saba’nın dizelerinde canlanır bahar.
“O günü görmek için sade bekleyeceğiz/ Göreceğiz bir sabah yeşil tomurcukları. / Hazırlanıyor gibi gökyüzü ufuk deniz/ Bir sabah dökülecek baharların baharı,” ‘Baharı Beklerken Yazılmış Şiir’inde.
DİLE GELEN MEVSİM
Bahar her şairin dilinde ayrı bir mevsimdir sanki dile gelen. Orhan Veli Kanık’ın, ‘Baharın İlk Sabahları’ şiirinde olduğu gibi:
“Tüyden hafif olurum böyle sabahlar, /Karşı damda bir güneş parçası/ İçimde kuş cıvıltıları şarkılar;/ Bağıra çağıra düşerim yollara;/ Döner döner durur başım havalarda. / Sanırım ki günler hep güzel gidecek;/ Her sabah böyle bahar;/ Ne iş güç gelir aklıma ne yoksulluğum. / Derim ki: “Sıkıntılar duradursun!” / Şairliğimle yetinir/ Avunurum.”
Sonra Nazım Hikmet’in sesi duyulur…
“Dışarda bahar geldi karıcığım, bahar. /
Dışarda, bozkırın üstünde birdenbire /Taze toprak kokusu, kuş sesleri ve saire…/
Dışarda bahar geldi karıcığım, bahar…
Ve diğerleri:
“Dağlarına bahar gelmiş memleketimin…” /Ahmet Arif.
“Bir bahar günü doğdun sen
Baharın ta kendisi oldun sen” / Sezai Karakoç
"Beni bu güzel havalar mahvetti." / Orhan Veli
ŞARKILARDA BAHAR
Sonra şarkılar, türküler girer devreye kimi hüzün, kimi hasret, kimi umut dolu türküler. Hemen hemen hepimizin bildiği. Bilmese de bir yerlerde umarla ya da umarsız dinlediği. Bahar havası getiren…
Hepsini tek tek dile getirmek mümkün değildir belki ancak hatırımızda kalanlardan, hatırımıza gelenlerden paylaşmak belki daha bir canlı kılar baharımızı…
* “Sarı saçlar yeşil gözler / Adın bahar olsun senin
Al dudaklar pembe eller / Adın bahar olsun senin”
* “İkinci bahar yaşıyor ömrüm / gel benim yârim oluver şimdi.”
* “Hani kuşlar ağaçlar binbir renkli çiçekler /nasıl yakalamıştık saçlarından baharı”
* “Sen bana müjde misin umut musun sevgili / kim demiş geçti mevsim ufukta göründü kar
bu kaçıncı bahar sakın sorma sevgilim / benim yorgun gönlümde aşkının telaşı var”
* “Bir bahar akşamı rastladım size / Sevinçli bir telaş içindeydiniz
Derinden bakınca gözlerinize / Neden başınızı öne eğdiniz”
* “Bahar geldi geçti sen gelmez oldun...”
* “Baharı bekleyen kumrular gibi sen de beni bekle sakın unutma…”
* “Güz gülleri gibiyim hiç bahar yaşamadım…”
* “Söyle kaç bahar oldu penceremde gül soldu belki de zaman doldu...”
* “Bilmezdin gizliden seni sevdiğimi /Aşkın içimde solardı, adın bahardı
Hatırlıyorum adın bahardı…”
* “Baharda kuşlar gibi geldin kondun dalıma, / susamıştım sevgiye çiçekler sundum sana”
* “Aha geldi geçti bahar ayları /Kuş mu konar gayrı selvi dalına”
* “Yaz bahar ayında geleyim derdim / Gelemedim gül yüzlü yar küstün mü?”
* “Bahar gelmiş yine bizim ellere / Çiçekler rengarenk açarlar şimdi”
* “Ezel bahar geldi kalkın gidelim / Ayrılık çetindir nasıl edelim”
* “Karakışı bahar eden vefasız / Çiğdem çiçek açtı hani neredesin?”
ZARİF YAZILAR
Bunca güzel dizenin bunca güzel duygunun ardına gider mi bilmem lakin benim de yıllar evvel bahara sunduğum bir şiir vardı. Üzerinden kaç bahar geçti hiç hatırlamıyorum. Saymadım, sayamadım… Onca baharın bahsini açmışken onu da paylaşmak geçti gönlümden zarif dostlarla…
‘Zarif Yazılar’ sayfamızı onunla noktalayalım istedim bu sefer…
Vuslat ve Bahar
Vuslat baharı bekler ve gelir geçer bahar,
Bakmadan arkasına…
Vuslatın boynu bükük, vuslatın bahtı kara
Küser durur bir zaman habersizce bahara.
Ne çare, dinmez hasret; ne çare, bilmez bahar
Gönül her mevsim başka bir baharı kovalar.
Ve her bahar da gönlü, bir kez daha yaralar…