Ürdün Kralı 2'nci Abdullah, Suudi Arabistan'da düzenlenen Gazze konulu zirvede konuştu.
Abdullah, İsrail'in saldırılarının durdurulmaması halinde, çatışmaların geniş bir bölgeye yayılacağı uyarısında bulundu.
Filistinlilere yardımların ulaştırılması konusundan üzerlerine düşen görev ne ise yerine getireceklerini anlatan Abdullah, Gazze'ye tam abluka uygulayan İsrail'e tepki gösterdi.
"Kabul edilemez, savaş suçudur"
Ürdün Kralı, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
Gazze Şeridi'nde hayatı boğan, ilaç dağıtımını engelleyen felakete sessiz kalamayız. İnsani koridorlar güvenli ve sürdürülebilir tutulmalı.
Gazzelilere gıda, ilaç, su ve elektrik dağıtımının yasaklanması kabul edilemez. Bu, dünyanın kınaması gereken bir savaş suçudur.
Daha büyük çatışma uyarısı
Derhal durdurulması gereken çirkin bir savaşta ölüm ve yıkımla karşı karşıya kalmaya devam eden Gazze ve halkı için bugün bir araya geliyoruz. Aksi takdirde bölgemiz, bedelini her iki taraftan da masum insanların ödeyeceği ve yansımaları herkesi etkileyecek büyük bir çatışmaya sürüklenecektir.
Bu adaletsizlik bir ay önce başlamadı. Bu, mağdurlarının çoğunluğu masum siviller olan, ayırma duvarları ve kutsal mekanlara ve haklara yönelik ihlallerden oluşan bir kale zihniyetinin hakim olduğu yetmiş yılı aşkın süredir devam eden bir süreçtir.
Gazze'yi yaşanmaz bir yer haline getirmeye çalışan da aynı zihniyettir. Camileri, kiliseleri ve hastaneleri hedef alıyor; doktorları, sağlık görevlilerini ve yardım görevlilerini öldürüyor; çocuklar, yaşlılar ve kadınlar bile.Filistinli kardeşlerimize uygulanan adaletsizlik, uluslararası toplumun onlara adaleti sağlamakta, onurlarını, kendi kaderlerini tayin etmelerini ve 4 Haziran 1967 çizgisinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma haklarını güvence altına almadaki başarısızlığının bir yansımasıdır.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun Gazze kararı, insani değerler, yaşam hakkı ve barış adına bir zaferdi. Bu, savaşın dünya çapında reddedilmesiydi ve Arapların ortak eyleminin bir sonucuydu.
Bu karar, öncelikle savaşın ve yerinden edilmenin derhal durdurulması ve Orta Doğu'da hiçbir şekilde engellenmesine izin vermeden ciddi bir barış sürecinin başlatılması için siyasi ittifakın inşası için kolektif çalışmamızın ilk adımı olmalı. Bunun alternatifi daha fazla aşırılık, nefret ve trajedi olacaktır."Öldürme ve yıkım vahşetini kabul etmiyor"
İslam'ın, Hıristiyanlığın, Yahudiliğin değerleri ve ortak insanlığımız, sivillerin öldürülmesini ya da son haftalarda tüm dünyada açıkça görülen öldürme ve yıkım vahşetini kabul etmiyor.
Haklı ve meşru davamızın dinler arası çatışmayı körükleyen bir kaynağa dönüştürülmesine izin veremeyiz.
Tüm dünyaya ve dinleri, etnik kökenleri veya dilleri ne olursa olsun barışa ve insan onuruna inanan herkese şunu söylüyoruz: Filistin sorununu çözememenin ve sorunun temel nedenlerine değinmedeki başarısızlığın bedelini dünya ödeyecek.Kaynak:Ensonhaber