Yıl içinde hedeflerini güncellediklerini ve sonunda 31,6 milyar dolarlık rekora imza attıklarını dile getiren Çelik, geçen yıl 2017'ye göre yüzde 11'lik bir ihracat artışı olduğunu söyledi.
İç pazarın önemi
İhracat ile iç pazar arasında bir ilişki yok gibi göründüğünü ancak yurt içi ve dışının birbirine zincirleme etki yarattığını vurgulayan Çelik, şöyle konuştu:
"Türkiye'deki üreticilerin yeni projeleri devreye almalarında ya da yeni yatırım projelerinin karar verme noktalarında iç pazar büyüklüğü her zaman belirleyici bir unsur olarak ortaya çıkıyor. Bundan dolayı şu anda gelmiş olduğumuz 600-620 bin gibi iç pazar büyüklüğü otomotiv endüstrisi için çok büyük bir problem çünkü 1 milyonluk seviyelerini gördü endüstri ve Türkiye'nin ekonomi büyüklüğü ve nüfus büyüklüğü, bu rakamların çok düşük olduğunu gösteriyor. Uzun vadede iç pazarın daralmasının ihracatta negatif etkileri olacağı noktasında bütün sektörün ortak kanaati var. Geçmişte bunu gördük. 2008-2009 yılında bu süreç yaşandı. İç pazar büyüklüğünü bu yüzden çok fazla önemsiyoruz."
ÖTV'yle ilgili 30 Ekim'de bir destek açıklaması olduğunu anımsatan Çelik, "O noktada iç pazarın ekim ayında 23 binlere düşmüş satışları, kasımda 58 binlere çıktı. Aralık ayını 77 binlerde kapattık ki bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 40'dan fazla daralmayla karşılaştık. İhracatta gelişebilmemiz için bizim iç pazarı da her zaman bir seviyede tutabilmemiz gerekiyor yeni projelerin karar noktasında itici güç olması açısından." dedi.
Risklere rağmen hedef yüksek
Çelik, 2019 yılında karşılarında bazı riskler bulunduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Yönetim kurulu toplantımızda, 2019'a 32 milyar dolarlık bir hedefle girmek noktasında karar verildi. Yani yeni bir rekor hedefliyoruz. Bazı riskler de karşımızda duruyor. Özellikle Brexit süreci. Bu süreçte oluşabilecek bir sert geçiş Türkiye'nin yüzde 10'lık bir ihracat pazarında risk olarak önümüze çıkıyor. Bunun yanında küresel ticaret savaşları var. Bu savaşların her ülkenin birbirine koruma duvarları ördüğü dönemde küresel büyümede de etkilenme oluyor. İhracat rakamları da bu büyümeden negatif etkilenme potansiyeli taşıyor. Otomotiv endüstrisi bu konuda çok hassas. Sektörde bir yandan da misyonla ilgili gelişmeler var AB'de. Dizel araçlardan benzinli ve hibrit araçlara geçiş. Ondan dolayı AB pazarında riskler barındırıyor ihracatta daralma yönünde ama bunu aşmak için bir sürü faaliyet yapılıyor, Ticaret Bakanlığımızın bu noktada destekleri var."
"Ülke sayısının 10'un üzerine çıkmasıyla bir hedefi daha gerçekleştireceğiz"
OİB olarak da çok ekstra faaliyetler planladıklarını dile getiren Çelik, "Raporlar düzenledik. Brexit ile ilgili önlemler neler olabilir, o sürecin içinde nasıl yer alabiliriz çerçevesinde faaliyetler geliştiriyoruz, düzenliyoruz. Özellikle ticaret savaşları ve Brexit ilişkilerinin yaratmış olduğu riskleri barındırmakla birlikte 2019'da 31,6 milyar dolarlık rakamın üstünde bir ihracata ulaşmak için Kuzey Afrika'ya ve Rusya'ya yönelik dış satımı daha da artırma yönünde çalışmalar yapıyoruz." diye konuştu.
Çelik, 2017'de Türk otomotiv sektörünün 1 milyar doların üstünde ihracat rakamına ulaştığı ülke sayısının 7 olduğunu, 2018'de ise Slovenya ve Polonya'nın ilave olmasıyla 9'a ulaştığını belirterek, "Bu yıl da artmasını bekliyoruz. 10 ve 11. sırada olan ülkelerin ihracatları o seviyenin yüzde 10 gerisinde. Hollanda ve Romanya. 1 milyar dolar ihracat yapılan ülke sayısının 10'un üzerine çıkmasıyla bir hedefi daha gerçekleştirmiş olacağız." ifadesini kullandı.