Teknoloji, ilerledikçe hayatımızda daha fazla yer ediniyor. Akıllı evler, dijital gözlükler, hızlı şarj özellikleri, araç içi donanım sistemleri, giyilebilir teknolojiler ve dahası. Ancak gelişen teknoloji, aynı zamanda ürünlerimizin kullanım süresini de kısaltıyor. 'Tam tersi olması gerekmiyor mu?' diye soranları duyar gibiyim. Yani yüksek teknolojik imkanlara sahip firmaların cihazlarının daha fazla dayanması gerekmez mi? Cevabı, bugün içinde yaşadığımız dünyada.
ÖMRÜ GARANTİ SÜRESİ KADAR
Günümüzün şirketleri, sahip oldukları teknolojiyi sadece cihazlara yeni fonksiyonlar eklemek için değil, aynı zamanda onun çabuk bozulması için de kullanıyor.
Modern tüketim ortamında daha fazla tüketmemiz için evimizdeki milyarlarca dolarlık sektörel ciroların elde edilmesi için ürünlerin tüketim süresinin kısalması gerekiyor. Bir cep telefonunu alıp 10 yıl kullanırsanız ilgili şirketin cirosu olumsuz etkilenecektir. Çoğunuzun fark edeceği gibi teknolojik aletlerin ortalama ömrü garanti süresinin sonunda bitiyor ve sorunlar çıkmaya başlıyor. Telefon bozulmazsa ilgili şirket ya güncelleme vermeyeceğini ya da yeni nesil telefonlarının şarj bölümlerinin farklı olacağını açıklıyor.
YAN SEKTÖRLERİN BESLENMESİ LAZIM
Böylece tüketiciler, eski modellerini yenileri gibi tam performansla kullanamıyor. Cihazda sorun çıkmasa bile firmalar, yedek parça temini veya servis ücretleriyle para kazanmanın bir yolunu buluyor. Şarj kablosunun bozulması, ekran çizilmesi, arka kapağın kırılması, son teknoloji fırının göstergesinin yanması, dayanıksız powerbank, kulaklığın bağlantı girişinin aşınması, çamaşır makinesi göstergesinin yanması ve dahası.
Kaynak: Yenişafak - Orhan Orhun Ünal