Süreli Nafaka Kriterleri

İlknur Birsel

30 YILIN ENKAZI TMK 175 SÜRESİZ NAFAKA YASASININ TOPLUMUMUZA VERDİĞİ ZARARLAR  VE SÜRELİ NAFAKA OLARAK TASARI ÇALIŞMASI TAMAMLANAN VE 100 Günlük İcraat listesinde yer alan SÜRELİ NAFAKA KRİTERLERİ HAKKINDA BİAPLATFORMU nu temsilen görüşlerimi paylaşmak istiyorum. 


Ticari ve fırsatçı zihniyetle yapılmış çok kısa süreli evlilikler dışında kadın olsun, erkek olsun kimse boşanmak için evlenmez.  Boşanmanın tüm günahı ise bir tarafa olduğu gibi yüklenemez. Hatalı olsa bile sanıldığı gibi boşanmak suçsa eğer, bu suçun cezası ömür boyu olmaz. Maddi olarak insanın boğazını sıkmak, ömür boyu sürekli artan borçla yaşamasına neden olmak, çocuk varsa çocuğu maddi çıkarları için kullanmak vicdansızlıktır. Ömür boyu borç ömür boyu husumet nedenidir. Sadece boşanan eşler değil , boşananların aileleri arasında da ömür boyu husumet nedenidir. Ne yazık ki hali hazırdaki yasalar bu husumeti tetiklemekte, bu yasalara yapışıp bunları kadın hakkı sanan bazı STK lar ise cinsiyet kutuplaşması ve nefreti tetiklemektedir. Söz konusu yasa TMK 175 Süresiz Nafakaya kadının  kazanılmış hakkı denerek savunulması yanlıştır. Kadının gelişmesini, ayakta durabilmesini engelleyici, kadının aciziyetini savunmaktır. Kadının gizlice kayıtsız çalşmasını teşviktir. Aynı şekilde erkeği de buna teşviktir. Erkeğin de iş yaşamında gelişmesini engelleyici ve ülke ekonomisine zarardır. Bunun yanısıra asgari ücret kadını yoksulluktan kurtarmıyor şeklindeki yargıtay kararına karşın şunu demek isterim. Tek başına bir kadını yoksulluktan kurtarmayan asgari ücretle milyonlarca aileye nasıl "geçinin " deniyor o zaman. Hem asgari ücretle çalışıp, hem nafaka ödeyen erkek nasıl yuva kuracak. Kurduysa ailesi aç kalmaya mahkum olmayacak mı ? 
Kadını da   Erkeği de resmi nikahtan, aile kurmaktan engellemektir.  Özetle toplumsal nefret, kaos  nedeni ve Ailenin çöküşünün nedenidir. İkinci evliliklerde de huzursuzluk nedenidir. Hapis cezalarıyla birlikte psikolojik, ekonomik çöküşü getirerek çekişmeli boşanma olaylarında kadına şiddet nedenidir. 
Bizler dört yıldır topluma bunları anlatıyoruz. Kemikleşmiş algıları iğneyle kuyu kazar gibi kırdık ve kırıyoruz. Cinsiyet değil İnsan odaklı ve siyasetüstü platformuz. 

Bu süreçte görüşmelerimiz neticesinde HUKUKÇULAR DERNEĞİ, KADEM ve HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ PLATFORMU gibi STK lar konuya gerçekten İnsan odaklı yaklaşarak çözüm sürecinde aktif rol oynadılar. Kendilerine teşekkür ederiz. 

Kriterleri maddeler halinde irdeyeleyecek olursak tek başına bir kriterin  çözüm olmayacağı açık ve net görülüyor. 

1- Çocuklu- Çocuksuz kriteri 

YOKSULLUK NAFAKASINDA SÜRESİZ İBARESİNİN KALDIRILARAK SÜRELİ İBARESİ KONMASINI Dava açıldığı tarihiten itibaren çocuksuz boşanmalara en fazla 1 yıl, çocuklu boşanmalara da yine dava açılış tarihinden itibaren yani tedbir nafakası süresi dahil olmak üzere 2 yıldan başlamak kaydıyla en fazla 5 yıl yoksulluk nafakası taleplerimizi ilettik, kusurlu veya eşit kusurlu aynı talepleri ilettik, çünkü kusurlu olan zaten tazminat ödüyor. biz her durumda üst sınırları belirledik sadece.altı sınır durum özeline göre hakim takdirine bırakılmalıdır  . 

NOT : ÖNERDİĞİMİZ SÜREÇLERE TEDBİR NAFAKASI ÖDENDİĞİ SÜREÇLER DE DAHİLDİR. YANİ BU SÜREÇLERDE HENÜZ KUSUR ORANLARI BELİRLENMEMİŞ OLUYOR. 

SÜRE BİTİMİNDE KADININ KEYFİ DEĞİL,GERÇEKTEN MAĞDURİYETİ DEVAM EDİYORSA DEVLET TARAFINDAN SOSYAL YARDIM FONUNDAN ÖDENMESİ GEREKİYOR.

2-Yaş ve sağlık kriteri

 Genç, sağlıklı çalışabilir,mesleği olmayan  kadınların mesleki eğitim kurslarına yönlendirilmesi ve çalışmaya teşvik edilmesi gerekiyor. 
Biz bu konuyla ilgili Aile Bakanlığında Sosyal Fonlar bölümü Genel Müdür Yardımcısı ile görüşme ysptık.
Devlet tarafından eşi olmayan kadınlara her ay belli miktar ödeme yapıldığını, yaşı, sağlığı çalışmaya müsait kadınların mesleki eğitim kurslarına katılmaya teşvik edildiğini, kursu bitirdikten sonra ise iş bulduklarını, yaşadığı yerde üç iş seçeneği sunduklarını , üçünü de kabul etmezse aylık ödemeyi kestiklerini söyledi.  Kadının yaşı ve sağlık durumu çalışmasına engelse diyelim ki üst sınır beş yıl nafaka almasına karar verildi, Süre sonunda Devlet  tarafından Sosyal Yardım Fonundan nafakanın karşılanması gerekir. Ne olursa olsun bir insanın geçimi ömür boyu boşandığı  eşin üzerine yıkılmamalıdır. Sosyal Devlet gereğini yapmalıdır.

AYRICA ALTSOY ÜSTSOYUNDAN YARDIM NAFAKASI TALEBİ DE GÜNDEME GELMELİDİR.

3- Bitmeyen boşanma davaları ve yıllar boyu süren tedbir nafakası 

Bekleme süresi üç yıldan bir yıla indirilmeli ve boşanma kararının ikinci kez temyiz yolu kapatılmalıdır.
12 yıldır boşanamayan, tedbir nafaksı ödeyen mağdurlarımız var. Kusur oranlarının belirlenmesi için davanın sonlanması lazım. Yargıtay safhası da var. Yargılamalara bakıldığında erkeğin eşit kusurlu çıkması en iyi ihtimal. Karşı tarafın niyeti bozuksa yalancı şahit kullanıyor. Her türlü iftira geçerli sayılıyor.
Boşanma davası devam ederken ya da kadın boşanmayı kafasına koymuşsa sırf boşanma davası dosyasına girsin, hakim algısıyla oynamak için 6284 no lu yasanın sözlü beyan esastır maddesini kullanarak uzaklaştıma kararı aldırıyor ve bu karar boşanma dosyasına giriyor . Süresiz Nafaka ve Tazminat alabilmek için, çocuk varsa çocuğun velayetini almak için alt yapı oluşturan bir yasa olarak 6284 kullanılıyor. 

4- Evlilik Süresi Kriteri 

Nafakaya  Süre sınırı konulurken evlilik süresi göz önüne alınmalıdır.
Bir gün evli kalanla, 25,30 yıl evli kalana aynı ceza kesilmez.Ceza diyorum çünkü boşanmanın günah keçisi erkek algısı değişemiyor bir türlü. 

sonuç olarak özetleyecek olursak 

Süresiz Nafaka Kriterlerini belirlerken tek  kriter başlı başına baz alınacağını sanmıyorum.
Kriterlerin tümü baz alınarak süreye karar verilmeli..
Örneğin evlilik süresine bakılırken kadının yaşı, çalışmasına uygun ve olmayan sağlığı, çocuk olup olmadığı da düşünülmeli.
Örneğin kadının yaşı ve sağlığı çalışmasına engelse yine nafaka süreli olmalıdır. Çünkü ömür boyu borç insam doğasına aykırıdır. Ne olursa olsun Süre sonunda devlet bu kişiye yardım etmelidir..Bir yoksulun  bakımı ömür boyu diğer yoksulun sırtına yüklenemez.
Örneğin kadın 45-50 yaşından sonra ikinci ya da üçüncü evliliğini yapmış, ortak çocuk yoksa bu konudaki süre belirlemesi aynı yaşlarda 20-25 yıl hatta 30 yıl evli kalmış çocuklar doğurmuş, büyütmüş kadınla aynı olmamalıdır.
Örneğin kısa süreli çocuklu evlilikle , çocuksuz bir evlilik aynı standarta konulmamalıdır.
Nafaka süresi belirlenirken evlilik süresi kriteri başta olmak üzere dİğer kriterler de göz önüne alınmalıdır. 
Çocuklu Boşanmalarda Biz ortak Velayetten yanayız. Ancak şu anki durumda Çocuklar Babanın yanında yaşıyorsa Anneye verilen nafaka süresi çocukları yanında yaşayan anne ile aynı olmamalıdır. 
Özet olarak nafaka  süresi belirlenirken alt ve üst sınırlar belirlenmeli, ötesi durum özeline bakılarak hakim takdirİne bırakılmalıdır. Öncelikle Aile Mahkemesi Hakimlerine özel eğitim verilmeli. Yargılamaların adil olması için çalışma yapılmalıdır. 
Pratikte yaşananlardan görüyoruz ki, davalarda adalet değil , algılar ön planda yer alıyor.