Lockyear, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin "Orta Doğu'da durum" konulu toplantısında konuştu.
İsrail'in saldırıları nedeniyle her gün "hayal edilemeyecek bir dehşete tanık olduklarını" söyleyen Lockyear, "İnsani yardım çalışanları olarak sivillere yönelik şiddet, bizi dehşete düşürüyor. Bu ölüm, yıkım ve zorla yerinden edilme, sivillerin yaşamını açıkça göz ardı eden askeri ve siyasi tercihlerin sonucudur" ifadesini kullandı.
Lockyear, İsrail'in Gazze'de tüm nüfusa karşı kuralsız bir savaşla toplu cezalandırma uyguladığını vurgulayarak şöyle devam etti:
"İnsani yardımı mümkün kılmak için kolektif olarak bağlı olduğumuz kanunlar ve ilkeler, artık anlamsız hale gelecek kadar aşınmış durumda. Bugün Gazze'ye yönelik insani yardım müdahalesi bir yanılsamadır; bu savaşın uluslararası yasalara uygun olarak yürütüldüğüne dair anlatıyı sürdüren kullanışlı bir yanılsama."
"İSRAİL ORDUSU, HASTANE ÜSTÜNE HASTANE YIKTI"
Lockyear, İsrail'in sivillere, sağlık çalışanlarına ve hastanelere yönelik devam etmekte olan saldırıları nedeniyle Gazze'de sağlık sisteminin kalmadığını belirterek, "İsrail ordusu, hastane üstüne hastane yıktı. Bu kadar katliam karşısında geriye çok az şey kalıyor. Bu çok korkunç. Uluslararası hukuka uymak yerine hastanelerin sistematik olarak devre dışı bırakıldığını görüyoruz." diye konuştu.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı: İsrail güçleri çekildiği Nasır Hastanesine yeniden baskın düzenledi
Sağlık çalışanlarının inanılmaz şartlar altında saldırılarda yaralananlara yardım etmeye çalıştığına işaret eden Lockyear, cerrahların, hastanelerde anestezi olmadan çocuklara ampütasyon yapmaktan başka seçeneği kalmadığına dikkati çekti.
Lockyear, Gazze'de sağlık çalışanlarının "ailesi olmayan hayatta kalmış yaralı çocuk" anlamında kısaltılmış yeni bir tıbbi kavram oluşturduklarını dile getirerek, saldırılardan sağ kurtulan çocukların yaralarının yanı sıra bir ömür boyu saldırıların travmasıyla yaşamak zorunda kalacaklarına işaret etti.
"BU SADECE SİYASİ EYLEMSİZLİK DEĞİL, SİYASİ BİR SUÇ ORTAKLIĞIDIR"
Bütün dünya ile BM Güvenlik Konseyinin Gazze'ye yaklaşımını yakından izlediklerini belirten Lockyear, şunları kaydetti:
"Toplantı üstüne toplantı, tasarı üstüne tasarı, bu organ, bu çatışmayı etkili şekilde ele almayı başaramadı. Bu Konsey üyelerinin siviller ölürken kasıtlı olarak yaptıklarını ve geciktirdiklerini gördük. ABD'nin, daimi bir Konsey üyesi olarak yetkilerini, acil ve sürekli bir ateşkes talep eden en açık kararların alınmasına yönelik çabaları engellemek için kullanma istekliliği karşısında dehşete düştük."
Lockyear, ABD'nin Gazze konusunda hazırladığı "görünüşte ateşkes çağrısında bulunan" yeni karar taslağını "yanıltıcı" olarak nitelendirerek, "Bu Konsey, sahadaki insani çabaları daha da sekteye uğratan ve Konseyin Gazze'de devam eden şiddeti ve kitlesel zulmü zımnen onaylamasına yol açan her türlü kararı reddetmelidir" dedi.
Gazze halkının, ateşkese, "uygulanabilir olduğunda" değil "şimdi" ihtiyacı olduğunu vurgulayan Lockyear, ateşkesin sürekli ertelenmesi için "Bu, kolektif vicdanımız üzerinde kalıcı bir yük olacaktır. Bu, sadece siyasi eylemsizlik değil, siyasi bir suç ortaklığıdır" değerlendirmesinde bulundu.