Ömer Çelik'ten net mesaj: Terörle mücadelede somut adımlar bekleniyor

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "'Silah bıraktım.' meselesinin söz olarak ifade edilmesi değil, sahada bunun somut olarak görülmesi lazım. Bunun ayları geçmeyen bir süre içerisinde gerçekleşmesi lazım, öbür türlü sabotaja açık hale gelir. Öbür türlüsü bizim açımızdan sözlerin tutulmasına dönük gri alanlar oluşturma olarak değerlendirilir." dedi.

Çelik, Habertürk TV'de gazeteci Mehmet Akif Ersoy'un gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Terörle mücadele konusunda Türkiye'nin çok yetkin bir geçmişi olduğunu anımsatan Çelik, iktidara geldikleri dönemde, sert güç unsurlarının yanı sıra terörden vazgeçirme, ikna etme metotlarının ve bunu teşvik etmeyle ilgili düzenlemelerin gündemde olduğunu belirtti.

Terörün sonlandırılmasıyla ilgili, "Kim bu işi çözmeye kalktıysa, o yolda ilerlediyse, mutlaka başına bir şey gelmiştir, gelir." algısının yaygın olduğuna ilişkin yöneltilen soruya Çelik, "Bugün sivil siyaset konsolide halde. Demokratik siyasetin meşruiyetine gölge düşürecek herhangi bir vesayetçi odak yok. Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde teşebbüs edildiğini söylüyorum." dedi.

AK Parti'nin konuya mesafeli durduğuna dair söylemlere ilişkin Çelik, "'AK Parti bu meseleye mesafeliydi.' denmesini çürüten bir şey var. Daha öncesinde, başbakanlığı döneminde demokratik çözüm sürecini AK Parti yapmış. Bu sürecin, devletin yumuşak güç unsurlarının kullanılması konusu AK Parti politikalarının zaten bir parçası. Bunun zamanlamasıyla, ritmiyle, diliyle ilgili bir tecrübemiz var. Bu meseleye hangi uluslararası odakların ne zaman, ne şekilde müdahale edebileceğini, karşımızdaki yapının çeşitli unsurlarının bunu nasıl başka yerlere çekebileceğini görüyoruz. Bu meselede her zaman hassasiyetle durduğumuzu Cumhurbaşkanımız da Devlet Bahçeli de ifade ediyor. Siyasi sabotaja maalesef açık bir mesele. Siyasi sabotajlar konusunda son derece hassas davranmak lazım." ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE'YE SİLAH ÇEKİLMESİ HALİNDE OPERASYON YAPILIR"

Çelik, "Dünyanın tamamı iyileşse, Orta Doğu iyileşmeyebiliyor. Dünyanın tamamı kötüleşse, Orta Doğu'da bazen iyi gelişmeler olabiliyor. Türkiye'yle son yıllarda doğrudan karşı karşıya gelemeyenlerin bu tip unsurları kullandığını görüyoruz. Onun için odağımızı terör örgütünün silah bırakması ve kendisini feshetmesi noktasında, bu siyasi sabotajları da engelleyecek şekilde tutmalıyız." değerlendirmesini yaptı.

Cumhur İttifakı'nın bu konuda ortak fikriyatı, duruşu olduğunu söyleyen Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de sürecin önünü açtığını, doğru yönlendirmelerle müdahale ederek diri tutulmasını sağladığını aktardı.

Çelik, "Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) operasyon yapmaz mı?" sorusuna, "Türkiye'ye silah çekilmesi halinde operasyon yapılır. Türkiye'ye karşı silah bırakma eğiliminde, somutlaşmasında olana karşı silah çekilmez ama Türkiye'ye, milletimize silah çekilirse kim olursa olsun, bu süreçten bağımsız olarak da söylüyorum." yanıtını verdi.

Terörsüz Türkiye'nin bir devlet politikası olduğunu vurgulayan Çelik, terör örgütünün silah bırakmasına ilişkin, "Silah bırakma meselesi pasif duruma geçme gibi anlaşılabilir. Bu, silahların teslim edilmesi anlamındadır. Buradaki mevzu, örgütün feshetmesi ve silahlarını teslim etmesidir. Bizim anladığımız, anlaşılması gereken budur." dedi.

"LOZAN, TÜRKİYE'NİN TAPUSUDUR VE BİR KAZANIMDIR"

Çelik, "Bu sürecin bütün boyutlarını, bağlantılarını görebiliyoruz. İyimserliğimiz şudur ki kararlılığımızdan vazgeçmiyoruz. Bu silah bırakma sürecinin var olmasıyla ilgili şunu görmek lazım. Bir süreci yönetmeliyiz, bir de sabotajların olmamasını sağlayıp, sabotajlar vasıtasıyla fesih ve silah bırakma sürecini rayından çıkarmaya çalışanlara dikkat etmek zorundayız. Bu, binlerce detayı olan bir konu ama bizim zihnimiz berrak. 'Silah bıraktım.' meselesinin söz olarak ifade edilmesi değil, sahada bunun somut olarak görülmesi lazım. Bunun ayları geçmeyen bir süre içerisinde gerçekleşmesi lazım, öbür türlü sabotaja açık hale gelir. Öbür türlüsü bizim açımızdan sözlerin tutulmasına dönük gri alanlar oluşturma olarak değerlendirilir." diye konuştu.

Lozan Antlaşması'yla ilgili, yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarına bakılması gerektiğini belirten Çelik, "Bizim Lozan konusunda ne düşündüğümüz ortadadır. Lozan Türkiye'nin tapusudur ve bir kazanımdır. Entelektüel düzeyde, siyaset bilimciler düzeyinde, tarihte tartışılmayan olay, siyasi figür yoktur. Lozan'a böyle bakan da var, öbür türlü bakanlar da var." diye konuştu.

Çelik, soykırım ifadesini de hiçbir şekilde kabul etmediklerini söyledi.

"GENEL OLARAK DEM PARTİ'NİN YÜRÜTTÜĞÜ SİYASİ İSTİŞARE SÜRECİ ÖNEMLİDİR"

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan'ın korucularla ilgili açıklamasının sorulması üzerine Çelik, "Bu süreçte çift taraflı yanlış anlaşılabilecek kötü manalı açıklamalardan kaçınmak lazım. Bizim odaklandığımız yer silah bırakma ve fesih meselesidir." dedi.

Ömer Çelik, "Şehit ailelerimizi incitecek hiçbir adım atmayız. Canlarını feda eden askerlerimiz, polislerimiz, jandarmalarımız, güvenlik korucularımız ve gazilerimiz, bu ülke bölünmesin, dünyanın şerefli ve bağımsız milletlerinden biri olarak yaşayalım diye bu mücadeleyi verdiler." şeklinde konuştu.

"Geçmişte şu partiyle sert polemikleriniz oldu, şimdi yumuşak dille gidiyorsunuz" gibi söylemlerin olduğunu belirten Çelik, "Buradaki ölçümüz belli; terör örgütünün desteklenmesi, terörist faaliyetlerle mesafe koyulmaması durumunda burada siyasi bir muhataplık üretmiyoruz. Terör örgütünün feshedilmesi ve silah bırakılması gibi demokrasiye, ortak geleceğimize katkı sağlayan bir yaklaşım olduğu zaman burada bütün siyasi kanalları açıyoruz. 'Silah bırakılsın, terör Türkiye'nin gündeminden çıksın.' dendiğinde oturulur konuşulur. Genel olarak DEM Parti'nin yürüttüğü siyasi istişare süreci, bu konuya dönük hassasiyet üretme titizliği önemlidir. Birkaç açıklama haricinde ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını görüyorum." dedi.

Gündem Haberleri

Roketsan'ın sıradaki planı belli oldu! Düşman kuantum ile durdurulacak
Bakan Göktaş: Kadınları güçlendirmeye ve karşılaştıkları engellerle mücadele etmeye devam edeceğiz
Bakan Fidan'dan AB üyeliğinin Türkiye için stratejik bir hedef olduğu vurgusu
Türkiye'nin 2. büyük gölü Tuz Gölü'nde gün batımı görsel şölen oluşturdu
Bakan Uraloğlu: Son 10 yılda trenlerde 10 milyondan fazla engelli yolcumuz ücretsiz seyahat hakkından yararlandı