MÜLTECİ DÜŞMANLIĞININ DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ

UMUT ÖZKAN

Sırf muhalefet olsun diye nelere muhalefet etmediler ki…

İktidar karşısında 20 yıldır gün yüzü göremeyen muhalefet eline geçen her fırsatı oya devşirmek için her türlü yalanı ve algıyı kullanmaktan çekinmiyor artık.

Şehir hastaneleri projesini bile her fırsatta karalayan Kılıçdaroğlu pandemi sürecinde çok önemli bir işlev gören şehir hastaneleri için de çark etmiş ve ‘‘niçin yapıldı diye eleştirmedik’’ diyerek işin içinden çıkıvermişti kendince.

Mülteci Kartı

Türlü yalanlarla sürdürmüş oldukları muhalefet anlayışının istenen sonuca ulaşamamış olması büyük bir hayal kırıklığına yol açmış olmalı ki şimdi de mülteci kartına sarıldılar.

Uzun yıllardır Muhacir Ensar anlayışı ile milyonlarca suriyeliye ev sahipliği yapmakta milletimiz. Savaştan kaçarak kendisine sığınan Suriyeli kardeşinin evinin eksiklerini gidermek için kendi ihtiyacı olan eşyalarını bile paylaşmaktan çekinmeyen, pişirdiği yemeği muhacir kardeşi ile bölüşen aziz milletimizi bile provoke etmeye çalışıyorlar.

Irkçılık ve yabancı düşmanlığı bu topraklarda pek rastlanır şeyler değildi. Ama son günlerde bir takım odakların bu fitne tohumunu yoğun bir şekilde ekmeye çalıştıklarını da görmüyor değiliz.

Özellikle son zamanlarda sosyal medya üzerinden paylaşılan videolarla "mülteci düşmanlığı" körüklenmek isteniyor. Yalan ve yanlış bilgilerle mültecilerin tamamı zan altında bırakılıyor.

Sessiz İstila

Yabancı düşmanlığında zirveyi geçtiğimiz günlerde gösterime sokulan Sessiz İstila adlı gerçeklikten uzak abartılı propaganda filmi aldı. Yayınlandığı ikinci günde 3 milyon kişi tarafından izlenmesi bile mülteciler konusunda kamuoyunda oluşan hassasiyeti ortaya koymakta.

Almanya’daki Neo Nazilerin, Fransa’daki Le Pen taraftarlarının ve Amerika’daki yabancı düşmanı Trump sempatizanlarının yapmış oldukları eylemleri milletçe hep birlikte kınarken şimdi herkeste bir yabancı alerjisi başladı. Suriyeli mültecileri savunanlar bile ikinci cümlelerine ama ile başlar oldular. Maalesef bu yabancı düşmanlığı denilen zehirli hastalığın hızlı bir şekilde yayılmasının belirtileri.

İki yıla yakın süren pandemi süreci ve akabinde Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaşın etkisiyle küresel ölçekte yaşanan ekonomik sıkıntılar insanları yaşamış oldukları zorlukların faturasını bir yerlere kesmeye itebiliyor. Tabii ki bi tarafta da bu süreci gören şer odaklarının bu mesele üzerinden nemalanmaya çalışma çabaları var.

Adı sanı duyulmayan bir parti bile yabancı düşmanlığı üzerinden ülke gündemine gelip epeyce reklamını yapabiliyor.

Sorunların çözümü adına hiçbir projesi olmayan bir muhalefet lideri çıkıp Suriyelileri göndereceğiz deyince popülaritesinin arttığı düşünülüyor kamuoyunda.

Ana muhalefet partisi 2016 yılında "İnsanlık dramından insanlık sınavına" başlıklı bir rapor hazırlayarak yabancı düşmanlığıyla mücadele edilmesini ve Suriyeli sığınmacılara geniş haklar öngören "mülteci" statüsü verilmesini istedi. Suriyeli mültecilerin kalıcı olacağının kabul edilmesi ve bu yönde projeler hazırlanması önerisinde bulundu. Hatta daha da ileri giderek Türkiye'nin 1951 Cenevre Sözleşmesi'ne göçmenlerin kalıcı olmasını önlemek için koyduğu "coğrafi çekince" şerhinin kaldırılmasını istedi. Bugün ise tüm bu önerilerinden vazgeçen CHP, siyasi rant elde etme uğruna "Suriyelileri evine göndereceğiz" kampanyasının sözcülüğünü üstlenmekte.

Gidecekler

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; "Suriye konusu ve sığınmacılar için bu konuda iddialıyım, partimiz çok iddialı. En ciddi çalışan, en tutarlı söylemde bulunan, 2011 tarihinden bu yana, yani Suriye'de iç savaşın çıktığı günden bu yana en tutarlı söylemleri bugüne kadar dillendiren tek partinin adı Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Sığınmacılar ve mülteciler konusunda netim gidecekler" ifadelerini kullandı.

Muhalefet uğruna muhalefetin ahlâksızlığı

Mülteci ve yabancı düşmanlığı yapanlar da çok iyi bilmekte ki yapmış oldukları siyasetin adı tek kelime ile ahlaksızlıktır.

Siyaset üretemeyen ve 20 yıllık bir iktidara alternatif olacak kudreti kendinde bulamayan muhalefetin medet umduğu mülteci düşmanlığı kartı da tutmayacaktır. Tarih boyunca ırk, dil, din ve etnisite ayrımı yapmadan mazlumun ve mağdurun yanında olan milletimiz bu süreci de kendisine yakışır bir şekilde yönetecektir. Birkaç oy uğruna yabancı düşmanlığı yapanlar da yapmış oldukları kirli siyaset anlayışları ile birlikte tarihin çöplüğünde ki yerlerini alacaklardır.