Kamuoyu, devletin zirvesi ve milletvekillerinde olduğu gibi yerel yönetimlere seçilecek isimlerin de 'yemin' ederek göreve başlamasını istiyor.
Belediyelerde 31 Mart'ta belirlenecek yeni başkanlar için siyasette yarış hızlanırken halkta yerel yönetimlerde yolsuzluğu, rüşveti, torpili bitirecek yemin formülü destek buluyor.
HALK BÖYLE İSTİYOR
Dünyanın birçok ülkesinde yerel yöneticiler, yemin etmeden koltuğa oturamazken, Türk devlet geleneğinde de yemin örfü bulunuyor. Rüşvet, iltimas ve kötü yönetimin önüne geçmek amacıyla padişahların yanı sıra devlet memurları da yemin ederek görevine başlıyordu. Yerel seçimlere yaklaşılırken, şehrin en önemli görevini yapan belediye başkanlarının da yemin etmesi yönünde kamuoyu oluştu. Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, milletvekilleri, bakanların yaptığı metnin benzerinin de belediye başkanları ve belediye meclis üyelerinin yapması bekleniyor.
YÜZDE 88 DESTEKÇİ
Areda Survey, kamuoyunun bu beklentisini anketlere taşıdı. 2 bin 820 katılımcı ile Türkiye genelinde yapılan araştırmada siyasi parti gözetmeksizin halkın yüzde 88'i belediye başkanlarının yemin etmesinin doğru olacağı yönünde tercih yaptı. Kamuoyu, "Devletin milyonlarca lirası onlara emanet ediliyor. Seçilmiş kamu görevlileri nasıl yemin ediyorsa, belediye başkanları da yemin etsin" ifadelerini kullanıyor.
BİRÇOK ÜLKEDE MECBURİ
Türkiye'de devletin zirvesi ve milletvekillerinden başka yemin eden meslekler bulunuyor. Bunlar arasında hakimler, savcılar, doktorlar, hemşireler, mali müşavirler öne çıkıyor. Türkiye'de başkanlar yemin etmezken dünyada örnekleri bulunuyor. ABD'de her eyalette farklı içerikte olsa da belediye başkanları yemin ederek göreve başlıyor. İngiltere'de de belediye başkanı yemin ederek koltuğa oturuyor. Almanya ve Belçika'da ise belediye başkanlarının yanı sıra belediye meclis üyeleri de yemin ederek göreve başlıyor. Rusya, İsveç ve birçok Latin Amerika ülkesinde de yemin etmek belediye başkanları için zorunluluk.
TÜRK TÖRESİNDE DE VAR
Yemin etmek Türk devlet geleneğinde de yer alıyor. Tahta çıkan padişahların dışında kritik görevlerdeki devlet memurları da yemin etmeden göreve başlamazdı. Rüşvet, iltimas ve kötü yönetimin önüne geçmek amacıyla Tanzimat Fermanı'ndan sonra yeminin kapsamı genişletilmişti. Gayrimüslim Osmanlı tebası da yeminle yükümlüydü. Gayrimüslim Osmanlı memurları, bağlı bulundukları devlet dairelerinin reisleri huzurunda mensup oldukları dine göre İncil veya Tevrat'a elini basarak yemin ettirilirdi.
Halk metni beğendi
Araştırmada vatandaşlara yemin metni önerisi soruldu. Ankete katılanların yüzde 77'sinin beğendiği yemin metni şöyle: "Şehrimdeki tüm hemşehrilerimin hukukunu ayrım yapmadan koruyacağıma, hiçbir farklılık gözetmeden herkese hizmet götüreceğime, şahsıma emanet edilen kaynakları yerinde, doğru, verimli ve isabetli kullanacağıma, şehrimin daha yaşanabilir hale gelmesi için, dezavantajlı kesimleri de gözeterek, estetiği, işlevselliği öne çıkararak, tüm çalışma arkadaşlarımla azami gayret sarf edeceğime, iş ve eylemlerimde hiç kimseye ayrıcalık tanımayacağıma, Anayasa ve yasalardan asla sapmayacağıma, şehrin emini olarak sorumluluğumu bihakkın yerine getireceğime, hemşehrilerim ve tarih önünde namusum, şerefim ve kutsal kitabım üzerine yemin ederim."
Yemin metni
Şehrimdeki tüm hemşehrilerimin hukukunu ayrım yapmadan koruyacağıma, hiçbir farklılık gözetmeden herkese hizmet götüreceğime, şahsıma emanet edilen kaynakları yerinde, doğru, verimli ve isabetli kullanacağıma, şehrimin daha yaşanabilir hale gelmesi için, dezavantajlı kesimleri de gözeterek, estetiği, işlevselliği öne çıkararak, tüm çalışma arkadaşlarımla azami gayret sarf edeceğime, iş ve eylemlerimde hiç kimseye ayrıcalık tanımayacağıma, Anayasa ve yasalardan asla sapmayacağıma, şehrin emini olarak sorumluluğumu bihakkın yerine getireceğime, hemşehrilerim ve tarih önünde namusum, şerefim ve kutsal kitabım üzerine yemin ederim.
Kaynak: Yenişafak- Nur Banu Aras