İster çocuk ister ergen veya yetişkin olsun, birbirlerinin hata ve kusurlarını ön plâna çıkarmak çoğunlukla insanoğlu için hep cazip gelmektedir...
Bunu yapınca kişi kendini bir adım öndeymiş gibi hissederek birilerinin kusurlarını sanki bir zafer kazanmış gibi anlatır başkalarına...
Bunu yapmak kolaydır esasında. Yapılması kolay olmayan nedir peki?
Sev veya sevme, insan olan her varlığın bir hatasını veya kusurunu gördüğünde ‘örtülü göz’ ile bakmandır ona. Örtülü gözden kastım hatasına devam etmesi değil, gereken uyarı ve telkini uygun bir dille yapmak erdemdir. Fakat sonrasında ikinizin bildiğini dışarıya sızdırmamandır esas olan. Her şeyin o an orada kalmasıdır. Birinin hata ve kusurunu başkalarına anlatmaya cız eden kalbinle Allah’a olan saygından cesaret edememen, söylemek mecburiyetinde kalırsan da bunu özene bezene sevinerek değil, üzülerek anlatmandır.
Mahrem bilgidir o an ki şeyler sizin için... Mahremiyet belirli kişiler arasında kutsaldır.
Psikolojik anlamda insan egosunu tatmin edici, kendini yüceltici yönde hareket etmeyi seçmek ister. İşte kusur ve hatayı birilerine anlatmak, aktarmak, ortalığa çıkarmak 'ego' temellidir.
ALLAH’IN RIZASI
Olgun, kemale ermiş insanlara bakarsanız varoluş gayesine odaklıdır hayatları, sıratı müstakimdir yolları...
Amaçları Allah'ın rızasını kazanmaktır, ontolojik olarak kendini bilen ve böylece Rabbini de bilmeye adım atmış kişilerdir. Birilerinin mahremiyeti, hatası ve kusurunu bulma, araştırma ve çevreye yaymaya ego tatmini basittir onlar için. Asıl gayeleri O 'nun rızasına ve O 'na ayık olmaktır.
Burada din ve maneviyatın hayatımıza olan olumlu katkılarından bahsetmek yerinde olur. Kutsal kitaplar, Peygamber sözleri ve filleri, bilge sözleri ve buna dayalı öğütler yaşamı anlamlandırma ve keşfetme yolculuğunda bizler için yol gösterici rehberlerdir. Yaşadığımız fiziksel ve psikolojik birçok problemi çözmede yolumuzu aydınlatan birçok unsuru içinde barındırır.
Mevlâna bu konuda ne güzel demiş;
Kusur bulmak için bakma birine
Bulmak için bakarsan bulursun
Kusuru örtmeyi marifet edin
İşte o zaman kusursuz olursun.
Kur’an-ı Kerim’de “Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın.” (Hucurat Suresi 12. Ayet) deniyor.
Yukarıdaki ayet ile Allah bizlere insan için en güzel, en iyi ve en anlamlı hayatı öğütlemektedir.
Nefsin mutmain olduğu bu şekilde bir hayat,
Basit uğraşlar değil de anlamlı uğraşlar ile Allah yolunda Allah rızası için yaşanan bir hayat,
Sizce de daha anlamlı, psikolojik olarak olumluluk katan, huzur, dinginlik ve mutluluğu getiren bir hayat değil mi?
Bu bilinç ve farkındalığı sağlamanız ümidi ile.