Son aylarda iyiden iyiye hissedilmeye başlanan kuraklık riski, elektriğe ve elektrik üretimindeki faktörlerin paydalarını da derinden etkilemeyi sürdürüyor. Elektrik üretiminde yenilenebilir kaynaklar olarak rüzgar ve güneş enerjisi başlıca olmak üzere, payların arttığı görüldü. Elektrik üretimi alanında gündemin bir numaralı konu başlığını, artık kuraklık oluşturuyor. Doğalgaz santrallerinin bakım ihtiyaçları ve kuraklığın devam etmesi ile beraber, beklenenin dışında gerçekleşen arıza senaryolarında elektrik arzındaki risk ihtimalini de gün yüzüne çıkardı.
Mart’tan Bu Yana Talepte Düşüş
Yeni tip koronavirüsün Türkiye’de etkilerini göstermeye başladığı Mart ayından bu yana, virüsle mücadele tüm hızıyla sürüyor. Fakat bunun yanı sıra virüsle mücadele döneminin ilk aylarında da ekonomik aktivitelerin eskiye nazaran daha yavaş ilerlemesinden dolayı elektrik talebindeki düşüş de net bir biçimde görülebiliyor. Talebin karşılanması ile ilgili olarak linyit ve hidroelektrik santrallerinin üretimi gerilerken, yenilenebilir kaynaklar ön plana çıkıyor.
Yüzde 20’de Yakın Düşüş Meydana Geldi
Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimi için aldığı pay geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 13 artarken, doğalgazdan elektrik üretimi de yine benzer döneme göre yüzde 18 yükseldi. Linyit ve hidroelektrik santrallerinin üretim sırasındaki kullanımı da yüzde 18 ve yüzde 11,5 olmak üzere düştü.
Kaynak: My Memur