Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Türkiye'nin turizm geliri, yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1 artarak 11,5 milyar dolar oldu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? 2019 erken rezervasyon rakamlarıyla ilgili size ulaşan veriler nasıl?" sorusuna Ersoy, "Önemli olması gereken Türkiye'de cirolar artık. Kişi sayılarında yüzde 23 artışla yaklaşık 32 milyon turiste geldik üçüncü çeyrek sonunda. Demek ki biz 40 milyon rakamını geçeceğiz ve Türkiye rekorunu kırmış olacağız." yanıtını verdi.
Gelecek yıl istatistiklerin okunuş şeklini değiştireceklerini, kişi başı gelire değil, kişi başı gecelik gelire bakacaklarını belirten Ersoy, Türkiye'ye klasik "deniz, kum, güneş" turistlerinin yanı sıra, kültürel turistlerin de gelmeye başladığını, şehir merkezlerine olan turist sayısında da ciddi artışın olduğunu söyledi.
Bunları da göz önüne alarak 2019'da TÜİK'ten kişi başı gecelik gelirleri de isteyeceklerini dile getiren Ersoy, şunları kaydetti:
"Kişi sayısındaki artış çok sevindirici, motive edici. Bundan sonra odaklanmamız gereken yer, kişi başı gecelik geliri nasıl artırırız? Rakip olarak görmemiz gereken Avrupa'nın sayılı ülkeleri var. İspanya, Fransa gibi... 'Onların seviyelerine nasıl yaklaştırırız' olmalı. Bizim 2019'daki ana hedefimiz nitelikli turist. Bundan sonra 5 yıl boyunca bütün konsantrasyonumuzu nitelikli turist üzerinde yapacağız. Yani konaklama dış harcaması yüksek, uzun konaklama yapan veya yüksek gelir grubuna sahip turisti hedeflememiz gerekiyor. O zaman yaptığımız iş çok daha kaliteli olacak. Hem hizmet standartlarımızı yükselteceğiz, hem yatırımlarımızı artıracağız, hem de geri dönüşü çok kısa olduğu için yabancı sermaye için çok cazip hale geleceğiz."
"Nitelikli turistin Türkiye'ye gelmesi için ne tür adımlar atılacak?" sorusu üzerine Ersoy, bununla ilgili dört aşamalı planlarının bulunduğunu, bunların ilkinin insan kaynakları olduğunu ifade etti.
"Okul saat ve günlerini değiştiriyoruz"
Gözardı edilmesine rağmen, bu işin olmaza olmazının insan kaynağı olduğunu vurgulayan Ersoy, şöyle konuştu:
"Bunla ilgili bir çalışma başlattık. Geçen ay Milli Eğitim Bakanlığımızla bir protokol yaptık. Turizm Meslek Liselerine kolej statüsü kazandırılması adı altında çalışma yapıyoruz. Hazırlıkta İngilizce, lise birden itibaren Rusça eğitiminin mecbur tutulduğu, lise ikiden itibaren de Almanca, Fransızca, Çince veya Arapçadan herhangi birisinin seçmeli olarak tercih edildiği, yani üç lisanın iyi şekilde öğretildiği, eğitiminde müfredatta ağırlıklı İngilizce yapılacağı kolej statülü meslek liseleri yaratıyoruz. İkinci nokta, müfredatta okul saatleri ve günlerini değiştiriyoruz. Sektörde önemli olan 20 Nisan-20 Ekim arasında eğitimlerine otelde devam ediyor bu öğrenciler. Bunu da sağlayabilmek için pilot okullar seçtik, bunları partner otellerle birleştirdik. İlk etapta 10 deneme okulunda buna başlıyoruz. 76 turizm meslek lisesi var, 5 yıl içinde tamamını bu statüye alacağız."
"Bu istihdam garantisi anlamına da geliyor mu?" sorusu üzerine Ersoy, sezonluk personel bulma sıkıntısının bu öğrencilerle çözüleceğini, otellerde eğitim görecek öğrencilerin yatacakları yerlere kadar Milli Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın denetiminde olacağını kaydetti.
"Lojman tahsis alanı oluşturuyoruz"
Bu öğrencilere, normal stajyer maaşının üstünde bir ödeme yapılacağını belirten Ersoy, dil eğitiminden dolayı partner otellerin öğrencilere ayrıca destek vereceğini bildirdi.
Ersoy, öğrencilerin kışın tatil yapacağını dile getirerek, "Kışın da okullarda partner otellerin üst düzey yöneticileri derslere girecek, destekleyici olarak." dedi.
Bakan Ersoy, otellerin 5 yıl boyunca Milli Eğitim Bakanlığının kontrollünde personelini yetiştireceğini, eğitim sonunda çok değerli bir personel sahibi olacaklarını, mezun olanların terfi ederek işlerine başlayacaklarını söyledi.
Türkiye'de yetişmiş kalifiye personelin lojman sorununun bulunduğuna değinen Ersoy, bunla ilgili de çalışma yaptıklarını, listelerin çıkarıldığını, ücretli olmak kaydıyla bölgelerde lojman tahsis arazi alanları oluşturduklarını bildirdi.
"Ulaşım konusunda çalışmalar yapıyoruz"
Böylelikle insan kaynaklarının bir unsuru olan eğitimi ve konaklamayı çözeceklerini belirten Ersoy, nitelikli turistin turizm bölgelerine ulaşmaları konusunda da çalışmalar yaptıklarını anlattı.
Ulaşımın nitelikli turist açısından sorun olduğuna dikkati çeken Ersoy, şunları ifade etti:
"Antalya, Bodrum, Dalaman, İzmir gibi ağırlıklı turist alan bölgeler 'charter' ile geliyor yolcular. Burada eğer nitelikli turist istiyorsanız, 'business class'lı tarifeli seferleri başlatmanız gerekiyor. Türk Hava Yolları ile bir protokol gerçekleştirdik ekim başında. Bu protokol kapsamında nisan ayı itibariyle yaklaşık 14 ülkede, 17 destinasyonda, 67 frekansta tarifeli seferlere başlıyoruz. Direk turizm hamlesi dediğimiz açılımın bir karşılığı bu. İngiltere'den, Almanya'dan, Rusya'dan, Ukrayna'dan, Suudi Arabistan'dan, İsrail'den, Cezayir'den, Kuveyt'ten, hem batı ülkelerinden, hem Azerbaycan'dan, Rusça konuşan ülkelerden, hem de Ortadoğu ülkelerinden Antalya, Bodrum, Dalaman, İzmir destinasyonlarına nisan itibariyle tarifeli seferleri başlatmış olacağız Türk Hava Yollarıyla birlikte."
Ersoy, Türk Hava Yolları ile 850 bin koltukla bu operasyona başlayacaklarını, hedeflerinin her yıl bunu yüzde 100'e yakın artırmak olduğunu, uçuş planlanan destinasyonlara çok ciddi tanıtım desteği vereceklerini vurguladı.
"Sezon 12 aya yayılmalı"
Turizmdeki kapasitenin arttığını, 2023 hedeflerinin 2019, en geç 2020'de yakalamayı öngördüklerini belirten Ersoy, tarifeli seferlerin korunabilmesi için sezonun uzatılması gerektiğine işaret etti.
Çok büyük zahmetle yetiştirilen personelin sektörde kalmasının sağlanması için mümkünse sezonunu 12 aya yayılması gerektiğine değinen Ersoy, yeni yatırım alanlarını planlarken ilk etapta 12 ay açık kalabilecek, içinde golf, spor alanları, kongre salonları, termal özellikleri olan, kış destinasyonu bulunan tesislere ağırlık vereceklerini, bunla ilgili çalışmaların da tamamlanmak üzere olduğunu dile getirdi.
Ersoy, yıl başından itibaren bunların ihalelerine çıkılacağını ifade ederek, "Bunlar 12 aylık tesisler olacağı için geri dönüşleri çok daha kısa. Kar garantili, talebin çok yoğun olacağı tesisler. Bunlarla hem personeli desteklemiş olacağız, hem uçuşu desteklemiş olacağız." diye konuştu.
Altyapının önemine işaret eden Ersoy, turizm tahsis alanlarının ihalelerinden elde ettikleri gelirlerle altyapıyı destekleyeceklerini söyledi.
"Altyapı kapasitelerini artıcağız"
Ersoy, yerel yatırımcılarla görüşmeler yaptıklarını, destek vermeyi kabul eden yatırımcılara öncelik verdiklerini belirterek, ilk etapta Belek ile ilgili bir protokol imzaladıklarını, gelecek hafta arıtmaların büyütülmesi ihalesini yapacaklarını dile getirdi.
Bunun ardından Kemer'deki yatırımcılarla bir araya geleceklerini kaydeden Ersoy, "Burada büyükşehir bir kısmını, bir kısmını yatırımcılar, büyük bir kısmını da Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak üstelenerek, bu yatırımları hayata geçirmeye başladık. 2019 itibariyle Belek'in sorununu çözeceğiz. 2020 itibariyle de sırayla Belek, Kemer, Alanya ve Ege bölgesindeki altyapı kapasitelerini artıracağız." diye konuştu.
Ersoy, kapasite artırılırken, "Mavi Bayraklı" plajların kaybedilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
"PR'a öncelik vereceğiz"
Ersoy, İstanbul Havalimanı'nın da İstanbul turizmi ve Türkiye turizmi açısından geleceği kurtaracak en önemli yatırımlardan biri olduğunu vurguladı.
Bakan Ersoy, diğer taraftan turizme yönelik algı çalışmaları yaptıklarını belirterek, "Türkiye'nin üzerine yapıştırılmış bir algı sorunu var, önemli olan bu algı sorunundan da bizim sıyrılmamız. Bunun için de PR'a çok öncelik vereceğiz." ifadelerini kullandı.
"Klasikleşmiş tanıtımların payını azaltacağız, buradan tasarruf ettiğimiz kısmı yeni teknoloji alanlarına kaydıracağız." diyen Ersoy, şöyle devam etti:
"Kendisini ülkesine ispatlamış kanaat önderleri veya bloggerlar, sosyal medyada takipçileri yüksek kişilerle geniş kapsamlı PR çalışmasını 2019'da başlatacağız..Türkiye'nin önde gelmiş medya ajanslarıyla eylem planı hazırladık. Yılbaşına kadar Türkiye'nin yeni sloganlarını tamamlamış olacağız, mayıs ayına kadar kreatif sonuçlarını üreteceğiz."
Booking ve UBER konusuna da değinen Ersoy, "Hassasiyetimiz vergi ve haksız rekabeti kaldırmak, başka hiçbir şey yok. Gelsin o da vergisini ödesin, eşit şartlarda rekabet etsin." dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, "Türkiye'nin önündeki en büyük engelin turizm açısından planlı ve programlı gelişim olduğunu düşünüyorum. Bu planlama ve programlamayı uzun vadeli, doğru yapabilirsek çok daha iyi yerlere gelebiliriz." ifadelerini kullandı.
"Çingene Kızı 26 Kasım'da getirilecek"
Çingene Kızı ile ilgili mozaik parçaların son aşamaya geldiğini belirten Ersoy, "26 Kasım itibarıyla Chicago'dan THY uçağıyla Gaziantep'e getirilecek." dedi.
Ersoy, 2003-2018 yılları arasında 4 bin 319 parça tarihi eserin yurt dışında tespit edilip Türkiye'ye getirildiğini söyledi.
Bakan Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Turizm Geliştirme Fonu hazırlıklarımız son aşamaya gelmek üzere. Kasım gibi netleşecek, kanunlaşacak inşallah. Hem özel sektörün tanıtımda daha katılımcı olmasını sağlayacağız hem de sadece tanıtım değil yatırımda da öncü bir kuruluş olacak. Türkiye'yi 7 bölgeye ayırmaya karar verdik; İstanbul, Dalaman, Antalya, Nevşehir, Trabzon, Van ve Diyarbakır çevresindeki bölgeler olarak planlıyoruz. Buralarda belli noktalarda büyük yatırım alanları da geliştireceğiz."
Ersoy, "Türkiye'nin sadece turizm yatırım değerinin bile çok ciddi harikalar yaratacağını görebiliyorum, yatırımcı bulmakta sıkıntı çekmeyeceklerini görebiliyorum. Birçok dünya vatandaşının da bu projelerle birlikte Türkiye'ye yerleşmek isteyebileceğini, hayatının geri kalan kısmını Türkiye'de geçirmek isteyeceğini düşünüyorum." dedi.
"Süresi dolan teşvikleri yenilemeyi düşünmüyoruz"
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, turizmde gelecek yılı 'Göbeklitepe Yılı' ilan etmek istediklerini bildirdi.
Ersoy, Türkiye'de 153 noktada kazı yapıldığını belirterek, "Bunun 122'si yerel kazı ekipleri, 31'i yabancı kazı ekipleri tarafından yapılıyor. İlk yapacağımız önemli hamle, turizm açısından da önemli olan 20 önemli noktada kazı çalışmalarının 12 aya yayılması." ifadelerini kullandı.
Bakan Ersoy, "Süresi dolan teşvikleri yenilemeyi düşünmüyoruz. 2019'da 'cruise'u desteklemeye devam edeceğiz." dedi.
Film çekimlerini kolaylaştırmak için valiliklerde Çekim Koordinasyon Kurulu kurulacağını açıklayan Ersoy, bu kurulların İlk etapta 7 şehirde olacağını söyledi.
Ersoy, "Sümela Manastırı'nda giriş kapısından ilk bölgeye kadar girişleri kontrollü şekilde eylülde başlattık. Tamamının ziyarete açılabilmesi için bir yıla daha ihtiyacımız var. 2019 sonu bitmiş olacak, tamamını hizmete almış olacağız." dedi.