KELEBEK ETKİSİ

Gaye Yardımcı

Beyrut,

HalilCibran, NizarKabbani, MahmudDerviş, AminMaalouf, GeorgeJordac, CorciZeydan, Feyruz, Karafu, Camus, Ungaretti, Asmahan’dır, Feqiye Teyran’ın mavi kuşlarının uçtuğu şehirdir Beyrut... 
Ortadoğu edebiyat, sanat coğrafyasının gözbebeğidir-ydi- Tıpkı, Bağdat, Şam, Trablus, San'a, Emarat gibi... 
Geçen hafta insan eliyle gerçekleşen Hiroşima ve Nagazaki’den sonra 3. Patlama; Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta meydana geldi. 

“Ortadoğu’da kartlar yeniden dağıtılıyor, Ortadoğu’nun yeniden karıştırılması planı devreye girdi anlaşılan” gibi büyük sırları ifşa eden (!) yorumlardan, komplo teorilerinden, yüzlerce masum insanın ölümüne, yakıp yıkılan tarihine kadar günlerdir yüreğimizi tüketti Beyrut.

Yaşadığımız hayat bize acının ve sabrın sınırlarını her geçen gün farklı bir olayla genişleterek çiziyor. 
Atom bombaları patladığı anda Hiroşima ve Nagazaki'de bulunup hayatta kalan insanlara; 

“Hibakusha” denir ya hani bizim de onlardan bir farkımız kalmadı artık! 

Bu çağın “hibakusha” ları olarak açma-kapama düğmesini kendi içimde icat edip, beni üzen olayları artık ertelediğimi patlamayla ilgili günlerce bir şey yazamayınca fark ettim. Fakat, ‘bir süreliğine kapalıyız’ der gibi dükkanın açılışını en fazla bir kaç gün erteleyebildim! Bu ertelemenin adını psikoloji derslerinden hatırladığım ve en yakın tanımlama diye düşündüğüm “le belle indifference” “güzel aldırmazlık” diye tanımlayan ünlü psikoloğa rahmet okuturcasına, “güzel aldırmazlığın” patlamanın ardından Lübnan’a ilk giden lider Macron’a uyduğunu fark ettim! 

Fransa Patlama bahanesiyle Doğu Akdeniz’de biten itibarını, Lübnan’ın ithalat/ihracatının yüzde 70’ini oluşturan

Beyrut limanının külleri üzerinden kurtarma derdine düştü! 

Avaaz adlı internet sitesinde yer alan "Lübnan 10 yıl boyunca Fransa tarafından yönetilsin” kampanyasından, 3 al 2 öde “Lübnan'ın yeniden iyi ve istikrarlı bir başlangıç yapabilmesi için Fransa'nın hakimiyetine geçmesi gerektiği kanaatindeyiz" sonucu çıktı! 

Cinayetten sonra cenazeye gelen katil; 

“Bugün patlamanın da ötesinde sokaktaki öfkeyi hissettik. Birkaç ay, hatta birkaç yıldır devam eden siyasi, ahlaki, ekonomik ve mali bir kriz var ve bu güçlü siyasi sorumluluk gerektiriyor” diyerek taziyelerini sundu ölü evine! 

Komplo teorisyeni olsam, amonyum nitrat ile Covid arasında nasıl bir ikişki olabileceğini sorardım, sormayacağım! HSCB saldırısı Amonyum Nitrat ile yapılmıştı, hatırlıyor musunuz diyeceğim Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür o yüzden elbette hatırlamayacaksınız onu da sormayacağım! 

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un 8 Mayıs 1945'te Fransız askerlerinin gerçekleştirdiği Setif ve Guelma katliamıyla birlikte, 132 yıllık sömürge döneminde Fransa’nın 5,5 milyondan fazla Cezayirliyi öldürerek, etnik temizlik yaptığını belirttiği haberi de muhtemelen ilginizi çekmedi! 

Ve Aziz YeniKapıHaber okuyucuları; malumunuz Kelebek etkisi, bir sistemin başlangıç verilerindeki küçük değişikliklerin büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabilmesine verilen addır. “Bir kelebeğin kanat çırpması, Dünyanın yarısını dolaşabilecek bir kasırganın oluşmasına neden olabilir.” Evrendeki her şeyin birbirini etkileyen bir bağlantıya sahip olduğunu ifade eder. Kelebekleri yok ederek kasırgalara engel olunamaz, ancak doğayla upuygun yaşayarak, paylaşarak, duyarlılıkla, diğergamlıkla, birlik olarak, adaletle, erdemle, neşeyle var olunduğunda medeniyetler gelişebilir. Ya da silinip giderler....

Bunlara dikkat etmemeye devam ettiğimiz, dünyada olanlara kör olduğumuz sürece; 

“93 milyar ışık yılı büyüklüğündeki evreni nasıl daha yaşanabilir hale getirebiliriz, savaşsız, terörsüz ortak akılla bunu becerebilir miyiz” diyen insanlara deli gözüyle bakıldığı, “Sanane Beyrut’tan ölen ölsün, mevzu doğalgaz mevzu enerji bizim buna gücümüz yetmez, bak edebiyatına sen diyen insanlarla aynı havayı soluduğumuz sürece başımıza gelenlere ancak ah vah ederiz!

Baki selam ve sevgi ile...