Türkiye’deki nüfus yapısındaki değişimler – yaşam süresinin uzaması, doğurganlık oranlarının düşmesi - göz önüne alındığında yaşlılık ve yaşlanma ibresinin ivme kazandığı görülmektedir.
Yaşam koşullarında meydana gelen iyileşmeler, tıp ve teknolojideki yeni gelişmeler yaşam beklentisinin ve yaşam süresinin artmasına dolayısıyla yaşlanmaya yol açarken diğer yandan da bakıma muhtaçlık gibi önemli bir sosyal sorunu gündeme getirmektedir. Bakıma muhtaçlık her yaşta farklı koşullarda başımıza gelebilir. Ancak yaşlılıkta bakıma muhtaçlık ise yaşlanma sürecinin – bedensel ve psişik değişimler, sosyo-ekonomik durum, yoksunluk, beslenme, çalışma koşuları gibi - sonucunda ortaya çıkmaktadır.
Yaşlılık ve yaşlanma olguları çok boyutlu olmaları nedeniyle her kesimle herkesle sıkı bir işbirliği gerektirmektedir. Eğer ileri yaş grubu birine bakıyorsanız aşağıdaki yazdıklarıma Lütfen Kulak Verin
Nüfus istatistikleri her ne kadar yaşlılık; 65 yaşında başlar dese de onlar hayatta hiç yaş almayan döneminin kendine has güzellikleri, hoşlukları ve yüzlerindeki her bir çizginin derin yaşanmışlıklarını taşıyan ileri yaş grubunu oluşturmaktadırlar.
Bilgi görgülerinden faydalanın
- Mevlana der ki ”Gençlerin aynada göremediklerini, yaşlılar bir tuğla parçasında okurlar”
- Onlar ki her daim gücü elinde bulundurmak isterler.
- Geçmişte yaptıklarını tekrar tekrar anlatırlar. Onların lafını kesmeyin hayret edip, onay veren bir yüz ifadesi kullanın.
- Onun bilgi becerisin, pratik yaşama dökün.
- Deneyimlerini aktarmasına fırsat yaratın…
Sosyalleşme ortamı sağlayın
- Hastahaneler, doktorlar, hemşireler ve acil servisler onların en sevdikleri kişi ve mekanların başında gelir. Özellikle hastahaneler onların sosyalleşme mekanı- nasıl ki erkeler için kahvehaneler, kadınlar içinde günler/kafeler ise- orada yeni arkadaşlıklar ve dostluklar kurar, anılar tazelerler. Siz onu sosyalleşme enstrümanlarından mahrum etmeyin.
- Onun sosyalleşmesi için hoşlandığı keyif aldığı dostlarla arkadaş ortamı sağlayın.
- Hareket etmesini evin dışına çıkmasını sağlayın.
Onu değerli kılın, hayata bağlayın
- Onu hala hayatın parçası yapmak, hayata katabilmek için her gün yemek tarifleri sorun
- Onu canlı tutabilmek için arkadaşlarınız aşk hikayelerini arkası yarın olarak her gün taze taze anlatın.
- Onu değerli hissettirmek için alışveriş yaparken özellikle giyim-kuşam ile ilgili fikrini sorun.
- Onun hafızasını canlı tutmak adına onunla dedikodu modern toplumlarda bilgi-alıverişi dediğimiz sohbetlerini sık sık gerçekleştirin
- Onu özel kılan anları yaşamasına yönelik küçük etkinlikler düzenleyin
Kişisel ihtiyaçlarına saygı duyun
- İlaçlarına çok düşkün olurlar, manavdan elma, armut alır gibi eczaneye gidip, ilaçları bitemeden ikişer üçer bir torba ilaç alırlar. Siz de ona eşlik edin, nazikçe evde onlardan olduğunu hatırlatın .
- TV izlerken onun önceliği olan dizileri, müzik programlarını açın
Beslenmesine/sağlığına dikkat edin
- Dengeli beslenmesi için az az ama sık sık öğün tazeleyin
- İlaçlarını oyun oynar gibi aynı saate vermeye çalışın
- Yaz kış demeden çok üşürler. Her daim yanında küçük bir battaniye, yelek ve çorap bulundurun
- Öz temizlik konusunda çok titiz olmayabilirler. İncitmeden oyun oynar gibi tırnaklarını, saçlarını kesin, banyo yaptırın bunları ritüele çevirin
Asla Yapmamanız Gereken Şeyler İse…
- Onu akranlarının yanında asla mahcup etmeyin.
- Yemek yerken önüne önlük/peçete koymayın (bırakın önüne döksün).
- Altına kaçırdığında görmemezlikten gelin ya da espriye vurun işi ( bu aralar çok terliyorsun, aaaa. birileri senin yatağı yine ıslatmış gibi…)
- Hayatla bağlantısını kesmesine izin vermeyin.
- Yolda yürürken, merdiven inerken/çıkarken o istemedikçe asla yardım etmeyin ama çaktırmadan çok kibarca yardım ister miydiniz ? diye sorun.
- Onun hoşlanmadığı kelimeleri –dul kadın, yaşlı başlı adam/kadın, açiz, düşkün, yetim büyüdü - asla cümle aralarına sıkıştırmayın.
- Sohbet ederken onun sözlerini kesmeyin
- Yazılı ve görsel medyadan olumsuz dramatik, acılı, kanlı, dövüşlü fotoğraf, film göstermeyin ve izletmeyin.
- İleri yaş grubunun mekânsal bağlılığı çok yüksek. Onun asla odasını, yatağını, eşyalarının yerini hatta sehpasının üstündeki ilaçlarının yerini bile değiştirmeyin.
- Konuşma ve duyma yetisinde sıkıntılar olabilir, asla alay etmeyin, küçümsemeyin, onun söylediklerini tekrarlamayın.
Son Söz
Adını nasıl tanımlarsanız tanımlayın ister ileri yaş grubu, ister yaşlı, ister yaş almışlar adı ne olursa olsun sonunda onlar bizim kıymetlilerimiz.
Onlar bizim akıl fırınlarımız, onlar bizim deneyimlerimiz, yaşanmışlıklarımız ve sözlü tarihimiz.
Onlar dağ gibi coşan manevi kültürümüz, sözlü tarihimizdir.
Unutmayalım Ki Paylaştığımız Güzel Anılarımız Her Zaman İçimizi Isıtacaktır.