Ankara'daki güvenlik toplantısına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın bir açıklama yaptı.
Yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"(Zeytin Dalı Harekatı) Türkiye, bugüne kadar benzer operasyonlarla gittiği hiçbir yere zulüm, kan, gözyaşı, kötülük götürmemiştir. Tam tersine, ülkemizin ayak bastığı her yerde insanlar barış ve esenlik içinde hayatlarını sürdürmektedir. Fırat Kalkanı Harekatı bölgesi, bunun en somut örneğidir.
Türkiye'nin öncelikli amacı sınırlarının güvenliğini, vatandaşlarının can ve mal emniyetini sağlamaktır. Suriye'nin toprak bütünlüğüne olan saygımız da bu operasyonun önemli gerekçeleri arasındadır. Bu ülkedeki Arap, Türkmen, Kürt kardeşlerimizin huzur, güven ve refah içinde bir Suriye’de yaşayabilmeleri için üzerimize düşenleri yapmayı, komşuluk ve kardeşlik hukukumuzun gereği olarak görüyoruz. Zeytin Dalı Operasyonu, herhangi bir etnik gruba değil, sadece terör örgütlerine karşı yapılmaktadır.
"SİVİL HALK İÇİN HASSASİYET EN ÜST SEVİYEDE"
Özgür Suriye Ordusu unsurları ve onlara destek veren Türk Silahlı Kuvvetlerimize ait birlikler, Afrin'de tespit edilen bölücü terör örgütüne ait hedefleri imha ederek, güvenli bir şekilde ilerleyişlerini sürdürmektedir. Terörist unsurlarla sivil halkı ayırt etme konusundaki hassasiyetimiz, her operasyonumuzda olduğu gibi burada da en üst düzeydedir.
Afrin'i bölücü terör örgütü mensuplarından temizlediğimizde, en büyük teşekkürü bu bölgede yaşayan kardeşlerimizden alacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
Bölücü terör örgütü bölgeden tamamen temizlenene, Suriye’nin asli sahipleri olan ve 3,5 milyona yakını halen ülkemizde yaşayan kardeşlerimiz güvenle evlerine dönene kadar operasyonlarımız sürecektir.
"PROVOKATİF HABERLERE KARŞI DİKKATLİ OLUNMALI"
Geçmişte pek çok örneğini gördüğümüz dezenformasyon faaliyetlerinin Zeytin Dalı Operasyonu'nda da tekrarlandığını üzüntüyle müşahede ediyoruz. Medyamız başta olmak üzere tüm kamuoyumuzu bu tür yalan, yanlış, çarpıtma mahiyetindeki provokatif haberlere, görüntülere, dedikodulara karşı dikkatli olmaya çağırıyoruz. Adli ve idari birimlerimiz, bu tür dezenformasyon faaliyetlerini yakından takip ederek gerekli müdahaleleri hukuk çerçevesinde süratle ve kararlılıkla yapacaklardır."