Gıda güvenliğinin stratejik öneme sahip olduğu bugünlerde hemen her ülke kendi ulusal yol haritasını belirliyor. Üretimin artırılması ve sürekli kılınması için tarımın sigortalanması artık olmazsa olmaz. Sel, yangın, heyelan gibi olaylarla üreticinin ve yetiştiricinin emeği bir anda yok olabiliyor. Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) verilerine göre Türkiye genelinde, tüm branşlarda 2,5 milyon civarında poliçe üretildi ve 124 milyar TL'lik tarımsal varlık sigortalandı. Zarar gören üreticiye 2,4 milyar TL hasar bedeli ödendi.
PANDEMİ SONRASI TÜM DÜNYA BU YOLDA
Birçok tarım ülkesine göre, oldukça geride olan bu oranın artmasını kolaylaştıracak en önemli unsur, dijitalleşmenin maliyetleri düşürmesi olarak gösteriliyor. Pandemi, küresel ısınma ve tedarik zincirinin bozulması gibi nedenler gıdaya erişimdeki sıkıntıları artırdıkça tarım sigortacılığı daha da önem kazandı. Türkiye'nin önde gelen sigorta yazılım şirketlerden SFS Yazılım ve Danışmanlık Genel Müdürü Murat Atıcı, "Sektörde sağlık yanında tarım konusu da önem kazanıyor. Tüm dünyadaki trend bu yönde. Tarım açısından en kritik konulardan biri, çiftçinin hasarının karşılanabilmesi. Devletin önemli orandaki desteğine rağmen küçük çiftçi poliçe maliyetlerini karşılamakta zorluk çekebiliyor. Yapay zeka teknolojileriyle kaliteli veriye ulaşılması sayesinde şirketler, risk hesaplamasını daha etkin yapabiliyor. Bu da poliçe maliyetlerini düşürüyor" ifadesini kullandı.
YAPAY ZEKA KÜÇÜK ÇİFTÇİYİ KORUYOR
Atıcı, gelişen teknoloji ile gelinen aşamayı şöyle özetledi: "Tarımda teknoloji sayesinde daha kaliteli veri üretebilmek önemli. Meteorolojik verilere, bölgenin genel coğrafi risklerine bakılır ve sigorta primleri hesaplanır. Bugünün teknolojik ortamında artık tek bir veri yok. Sigorta şirketleri, yazılımlar sayesinde sensörlerden ve uydudan gelen verilerle daha fazla bilgiye ulaşabiliyor. Geliştirdiğimiz sistemler sayesinde, risk daha güvenle hesaplanacak, bu da taraflar için belirlilik oluşacak. Örneğin, yeni dijital çözümler ile uydudan görüntü alıp, yangının hasattan sonra çıkıp çıkmadığını bile görebileceksiniz."
ABD VE AVRUPA'DAN YOĞUN İLGİ
SFS'nin geliştirdiği yapay zeka sistemleri, tarımsal üretimdeki riskleri en aza indirmeyi ve olası sahtecilikleri önlemeyi amaçlıyor. Avrupa'da yapay zeka destekli tarım sigortacılığına ilginin arttığını söyleyen Atıcı, Portekiz, İspanya, Bulgaristan ve Romanya gibi ülkelerle SFS ürünleri için görüştüklerini söyledi. Murat Atıcı, İTÜ ile yaptıkları iş birliğine değinerek, "Genç Yetenekler Projesi'yle genç yazılımcılara yarı zamanlı iş imkanı sağladık. Öğrenciler, sigortacılık teknolojileri gibi alanlarda da deneyim kazanıyor" bilgisini verdi.
KİLİT NOKTA MARKALAŞMA
SFS olarak 30 yıllık birikimle, şirketlerin tüm ihtiyaçlarını karşılayan yazılım ürünleri geliştirmeyi hedeflediklerini vurgulayan Murat Atıcı, "Sigorta kurumları yanında, acentelerden eksperlere kadar sektördeki farklı kesimler bizim uygulamalarımızdan yararlanıyor. Yapa zeka, robot teknolojilerini kendi alanımızda geliştirmek üzere ortak çalışmalarımız var. SFS olarak, biz ürünlerimizi markalaştırmaya ve çalışan başına çıktıyı büyütmeye çalışıyoruz. Özellikle yurt dışı iş birlikleri konusunu önemsiyoruz" İfadesini kullandı.
TÜBİTAK'TAN DESTEK
Geleceğin, dijital sigortacılık alanında şekillendiğini ve yatırımlarını bu alana yaptıklarını belirten Atıcı şunları söyledi: "Yapay zeka temelli sigortacılık projemize TÜBİTAK'tan destek geldi. TÜBİTAK ile sözleşme imzalanmasını takiben TEYDEB Projesi'ni etkin bir şekilde yönetip amaçladığımız kazanımları gerçekleştiriyor olacağız. Yapay zeka hem tüketici hem de şirket tarafını rahatlatacak. Sektördeki payımız yüzde 25. Yeni teknolojilerle daha da gelişmeyi hedefliyoruz. Bunların yanında cep telefonu üzerinden sigortacılık hizmetlerinin yaygınlaşmasını sağlayacağız."
Kaynak : Yeni Şafak