Mesajında Türk milletinin beka mücadelesinin, istiklal müdafaasının en şiddetli sayfalarından birisinin de Sakarya Meydan Savaşı olduğunu anımsatan Bahçeli, Sakarya kıyılarının, seneler süren acı verici gerilemenin durduğu, çekilmenin son bulduğu Türk tarihinin nirengi noktası ve ağırlık merkezi olduğunu belirtti.
Bahçeli, Türk milletinin imkansızlıklara imanıyla direndiğini, işgallere istiklal iffetiyle meydan okuduğunu ve göğüs gerdiğini, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'e milli mücadelede eşsiz ve emsalsiz bir yeri olan Sakarya Meydan Savaşı'ndan 19 Eylül 1921 tarihinde "Gazilik ve Müşirlik" unvanı verildiğini anlattı.
Bu tarihi hadisenin 96. yıl dönümünde, gazilik ruh ve şuurunun, gazi olmanın anlam ve öneminin hakkıyla bilinmesi, layıkıyla değerlendirilmesi gerekliliğinin altını çizen Bahçeli, "Çünkü gazilik şehadete hazır ve inanmış yüksek bir vicdanın, fedakarlığın her türlüsüne peşinen talip olan anıtlaşmış bir yüreğin itibar ve mükafatıdır. Şehitlik ve gazilik birbirini tamamlayan, birbiriyle derin ve doğrudan bağı olan iki kutlu değerimiz olarak milli ve manevi hayatımıza mühür vurmuş, yön vermiştir. Nitekim ölürsem şehit, kalırsam gazi anlayış ve kavrayışı Türk milletine bütünüyle hakim olmuş, nice badireleri, nice engelleri korkusuzca aşmasını sağlamıştır." değerlendirmesini yaptı.
Devlet Bahçeli, gaziliğin, yerine getirilmiş bir görevin gönül huzuru olmanın yanında, büyük Türk milletinin en kutsi değerlerinden, en saygın manevi rütbelerinden birisi olduğuna vurgu yaparak, gazilerin, kahramanca bir mücadelenin sönmeyecek meşaleleri, bayrak, millet ve vatan sevdasının silinmeyecek muhafızları olduğuna işaret etti.
"Bunun şeref payesi hem şehitlerimizin hem de gazilerimizindir"
Tarih boyunca destan destan büyüyen tüm şehitler ile tüm gazilere ikamesi mümkün olmayan şükran, minnet ve vefa borçları olduğunu bildiren Bahçeli, "Eğer bağımsızsak, eğer milli kimliğimizle üzerinde yaşamış olduğumuz toprakları vatan yapmışsak bunun şeref payesi hem şehitlerimizin hem de gazilerimizindir. Şu tarihi ve manevi hakikati herkes bilmelidir ki şehadeti göze almış, gaziliği kader bilmiş Türk milletini yenecek, bekasını yıkacak henüz bir güç ve kudret var olmamıştır." ifadesini kullandı.
Bahçeli, Milli Mücadele'den 15 Temmuz hain FETÖ darbe teşebbüsüne kadar, gazilik onurunun ve şehitlik gururunun her türlü istilaya, her türlü düşmanca akına karşı adeta etten duvar ördüğünün altını çizerek, şunları kaydetti:
"Çok şükür vatan emniyette, devlet ayakta kalmıştır. Türk milleti, gazilerimiz ve şehitlerimiz sayesinde aydınlık bir geleceğe şanlı geçmişimizin hatıra ve emanetleriyle yürüyecek, bunun önüne de hiçbir hain mihrak ve müstevli emel geçemeyecektir. Çevremizde kurulmak istenen ihanet şantiyesine, sınırlarımız dibinde temeli kazılan terör devletine Türk milletinin gazilik onuru, asırları aşıp gelen kahramanlık duygusu yine izin vermeyecektir. 25 Eylül referandumu yoluyla Kerkük'e vurulmak istenen pranga sökülüp atılacak, milli güvenliğimize yönelen aşırı tehdit ve karşı saldırılara milli kenetlenme, kardeşlik ve gazilik hukukuyla karşı koyulacaktır. İnancım, ümidim, beklentim budur. Kaldı ki başka çare, çıkış ve çözüm de yoktur. Bu duygu ve düşüncelerle devletimizin kurucusu ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, kurucu kahramanlara, aziz şehitlerimize, ebediyete irtihal etmiş gazilerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Hayatta olan bütün gazilerimizin 19 Eylül Gaziler Günü'nü yürekten kutluyor, huzur ve esenlik dolu uzun bir ömür temennisiyle hepsine saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Ayrıca 2017-2018 Eğitim ve Öğretim Yılı'nın başlaması münasebetiyle sevgili öğrencilerimize, saygıdeğer öğretmenlerimize ve tüm velilere Allah'tan kolaylık ve başarılar niyaz ediyorum."
AA