Sosyolog Aygül Fazlıoğlu
Yıl 1919...
1.Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmış bir ülke. Toprakları işgal edilmiş, orduları dağıtılmış, askerlerinin elinden silahları alınıp, terhis edilmiş, ümitleri tükenmiş. Halkı, yokluk, hastalık, çaresizlik içerisinde. 1915' de Çanakkale Boğazı'ndan geçemeyen İngiliz gemileri, ellerini kollarını sallayarak İstanbul'a demirlemiş, Yunan gemileri ise İzmir'i işgal etmişlerdi. Ülkenin fikir adamlarının bir kısmı, Ülkenin geleceği için en iyi seçeneğin Amerikan mandasının altına girmek olduğunu savunurken, bir kısmı ise İngiliz mandasını savunuyordu.
İşte böyle bir ortamda, genç bir Türk subayı olan Mustafa Kemal'in hayallerini ise tam bağımsız bir ülke süslüyordu. O'nu 19 Mayıs 1919'da Samsun'a gitmek için Bandırma Gemisine bindiren de, bu inanç ve irade idi. Samsun'da yakılan kurtuluş meşalesinin ışığı, dalga dalga tüm ülkeye yayıldı, insanlara umut oldu, güç oldu. Milleti ile el ele, gönül gönüle verilen Kurtuluş Savaşı mücadelesinin ardından, 29 Ekim 1923'te yanmış, yıkılmış bir Ülkenin yerine, onurlu, geleceğe ümitle bakan, dünya ülkelerinin saygı duyduğu, çağdaş, yeni bir Ülkenin, Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri atıldı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı 23 Nisan 1920 tarihini, Türk çocuklarıyla beraber, tüm dünya çocuklarına bayram olarak armağan eden Mustafa Kemal ATATÜRK, Kurtuluş mücadelesinin başladığı 19 Mayıs 1919 tarihini ise gençliğe bayram olarak armağan etmiştir.
Tüm dünya ülkeleri ve liderlerince, bu yüzyılın büyük devlet adamı ve büyük bir deha olarak kabul edilen ATATÜRK, Gençliğe Hitabe ile Ülkemizi gençlere emanet etmiştir. Dünyada, ülkesini gençlere emanet eden başka bir lider yoktur.
ATATÜRK, çocuklara ve gençliğe çok önem veren bir lider olarak, gençliğin eğitimini de çok önemsiyor, yokluk içindeki Ülkede, gençlerin yurt dışında eğitim görmeleri için olanaklar yaratıyordu. Yurt içinde ise, öğretmenlere "Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır" diyerek, öğretmenlerin önemini vurguluyordu.
ATATÜRK, birçok resminde gençlerle ve halkla iç içe görülür. O, halkından kopuk bir lider değildi. O, resimlerinde, bazen salıncakta sallanırken, bazen lunaparkta halka atarken, bazen de halkın arasında plajda görülür. Atatürk, askeri dehasının yanı sıra, doğa, hayvan ve insan sevgisi ile halkının yüreğinde taht kurmuş, Dünya ülkelerince de saygınlık kazanmış bir liderdir.
ATATÜRK, sadece bir savaş kazanmadı. İşgal edilmiş, yanmış, yıkılmış, ümitleri yok olmuş bir ülkenin insanlarına bağımsızlığın, özgürlüğün onurunu yaşatmış, kaderini kendisin tayin etme hakkını vermiş, küllerinden doğan yeni bir millet yaratmıştır. Verdiği bağımsızlık mücadelesi ile de, işgal altındaki diğer milletlere de ilham kaynağı olmuştur.
Türk Gençleri olarak, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramımızı kutlarken, her tarihte, her nefeste var olan Sevgili ATATÜRK'ümüzü de, bir kez daha saygı ve minnetle anıyoruz.