Seehofer, Bild gazetesine verdiği röportajda, Almanya’nın Hristiyanlıkla şekillendiğini ifade etti.
Buna, pazar günlerinin tatil olması, Hristiyan dini günler ile Paskalya ve Noel gibi ritüellerin dahil olduğunu belirten Seehofer, “İslam, Almanya’ya ait değildir.” dedi.
Seehofer, ancak ülkede yaşayan Müslümanların Almanya’ya ait olduğunu kaydetti.
12 yıl önce başlatılan ve Müslüman dernek temsilcileriyle devlet yetkililerini bir araya getiren Almanya İslam Konferansı’nın sürdürülmesini istediğini ifade eden Seehofer, “İslam Konferansı benim için önemli. Bizim, Müslüman derneklerle masaya oturmamız, diyaloğu aramamız ve gerektiğinde bunu genişletmemiz lazım. Benim mesajım şudur: Müslümanların bizim yanımızda veya karşımızda değil bizimle birlikte yaşaması lazım. Bunu başarmak için karşılıklı anlayışa ihtiyaç var. Bu da birbiriyle konuşmayla başarılabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Almanya'nın eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff, 2010 yılında İslam'ın Almanya'ya ait olduğunu söylemiş, Almanya Başbakanı Angela Merkel de 2015 yılında buna katıldığını ifade etmişti.
Seehofer'e tepki gösteren AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Almanya'da camiler kundaklanıyor. Her gün Müslümanlara karşı en az 3 saldırı yapılıyor. Bunlara sesi çıkmayan İçişleri Bakanı Seehofer'in görevdeki ilk aklına gelen atraksiyon 'İslam Almanya'ya ait değil.' Maksat Müslümanları dışlayarak Bavyera eyalet seçimlerine start vermek.'' ifadelerini kullandı.
Yeneroğlu İslam'ın Almanya'nın doğal bir parçası olduğunu anlamanın bir zaman meselesi olduğuna dikkati çekerek, ''Dışlama retoriğini uygulamak yerine, Almanya'daki Müslümanların güvenliği konusunda endişelenmeyi tercih etmek gerekir. Eskiden sinagoglar yakıldı, bugün camiler yanıyor. Almanya gerçekten sadece izlemeye devam mı edecek?'' değerlendirmesinde bulundu.