Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin, "Bütün dünyanın gözü önünde çocuklar katlediliyor. 5 bine yakın çocuk maalesef bombalar altında katledildi. Bu bir insanlık suçu, bir soykırım." dedi.
Bakan Tunç,Osmaniye Belediyesi'ne ziyarette bulunarak Belediye Başkanı Kadir Kara ile görüştü.
Daha sonra Ak Parti Osmaniye İl Başkanlığı'na giden Tunç, burada partililere seslenerek, il başkanlıklarında siyasetin öğrenildiğini, vatandaşa hizmetin en güzel ve en heyecanlı şekilde yerine getirildiğini söyledi.
Tunç, Osmaniye teşkilatını çok heyecanlı ve diri gördüğünü belirterek, "Bu gerçekten umut verici, Cumhur İttifakı'mız için de önemli olan bir ilimiz Osmaniye'miz. İnşallah Osmaniye'mize, Osmaniyeli hemşerilerimizin güvenine layık olabilmek için gece gündüz çalışmaya devam ederiz." ifadelerini kullandı.
Bakan Tunç, 6 Şubat'taki depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet diledi.
Hükümetin öncelikli konusunun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde depremin yaralarını sarmak ve şehirleri yeniden ayağa kaldırmak olduğunu aktaran Tunç, "O nedenle hem 11 vilayetimizi yeniden ayağa kaldıracağız hem de ülkemiz genelinde afet riskine karşı dirençli şehirleri, kuvvetli şehirleri, inşallah bundan sonra inşa etmenin gayreti içerisinde olmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
AK Parti'nin 21 yıldır hayal dahi edilemeyecek icraatlara imza attığını belirten Tunç, "21 yıldan bu yana iktidarda kalmasının, Cumhurbaşkanı'mızdan milletimizin vazgeçmemesinin sebebi, ortaya koyduğu başarı. Dolayısıyla 17 seçim gerçekleşti, 2001'de kurulan AK Parti'miz 14 ay gibi kısa süre içerisinde iktidara geldi ve sonrasında yapılan bütün seçimleri kazandı." değerlendirmesinde bulundu.
Vatandaşların sandığa her gittiklerinde tercihini Recep Tayyip Erdoğan'dan, AK Parti'den ve Cumhur İttifakı'ndan yana kullandığını kaydeden Tunç, vatandaşlara müteşekkir ve borçlu olduklarını aktardı.
- "Uluslararası sistemin revizyona tabii tutulması gerektiğini seslendirmeye devam edeceğiz"
Bakan Tunç, dünyanın huzuru ve barışı için Türkiye'nin daha güçlü olması gerektiğini vurgulayarak, şunları dile getirdi:
"Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğiyle 21 yıldır bunu sağlamanın gayreti içerisindeyiz. Hepimizi derinden yaralayan ve 40 günden bu yana devam eden Filistin'deki katliamların durması, hakkaniyetin, adaletin daha yüksek sesle savunulması, Türkiye'nin güçlü olmasından geçiyor. Bütün dünyanın gözü önünde çocuklar katlediliyor. 5 bine yakın çocuk maalesef bombalar altında katledildi. Bu bir insanlık suçu, bir soykırım. Dolayısıyla uluslararası sistemin yetersiz kaldığını bugün Filistin meselesinde söylemedik, birçok konuda söyledik. Sayın Cumhurbaşkanı'mız 'Dünya 5'ten büyük' derken uluslararası sistemin sorunlara çözüm olmadığını, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin yapısının, uluslararası kuruluşların insanlığın sorunlarında etkisiz kaldığını ifade etti."
Filistin'de yüzde 70'i kadın 11 bini aşkın Filistinlinin şehit edildiğini belirten Tunç, "Masum siviller katledilirken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ateşkes önerilerini bir oyla reddetti. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 120 üye 'Ateşkes olsun.' dedi, 14 üye karşı çıktı, bir yaptırımı yok. Birleşmiş Milletlerin diğer kuruluşları etkisiz kaldı. Uluslararası sistemin yeniden revizyona tabii tutulması gerektiğini bundan sonra da seslendirmeye devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde insanlığın huzuru, barışı için bunu yapmaya devam edeceğiz." görüşünü paylaştı.
Tunç, Filistin'de akan kanın durması için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yoğun gayret gösterdiğine dikkati çekerek, şunları aktardı:
"Görünenden daha fazlasının yapıldığını hepimiz biliyoruz. Bu anlamda önceliğimiz bir an önce orada ateşkesin sağlanması ve insanlık suçunun önlenmesi. Eninde sonunda bu saldırganlar, savaş suçluları, soykırım suçluları Uluslararası Ceza Mahkemesinin önüne çıkıp yargılanacaklardır ve insanlık önünde bunun hesabını hem bu dünyada hem de öbür dünyada vereceklerdir. Biz buna inanıyoruz. Filistin'de hayatını kaybeden, şehit edilen Filistinlilere Allah'tan rahmet diliyorum, saldırganları bir kez daha şiddet ve nefretle lanetliyoruz."
- "Biz bir millet hareketiyiz"
Tunç, Cumhuriyet'in ikinci yüzyılını milletle beraber Türkiye Yüzyılı yapma gayreti içinde olacaklarını ifade etti.
"Hızlı bir süreçte vatandaşlarımızın ekonomik refahını da artırarak adalete güveni de en üst noktalara taşıyarak Türkiye Yüzyılı'nın inşasını hep beraber gerçekleştireceğiz çünkü biz milletin partisiyiz." diyen Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz bir millet hareketiyiz. AK Parti'miz millet tarafından kurulan bir parti. Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'daki büyük başarısını gören, Cumhuriyet Halk Partisi'nin yönetiminde yaşanılamaz hale getirilen İstanbul'u 4 yıl gibi kısa bir süre içerisinde yaşanılır hale getirdiğini gören milletimiz, 'Sen parti kur, şu parlamenter sistemin sıkıntılarından, onların yol açtığı sorunlardan, o 90'lı yılların faili meçhul cinayetlerinden tutun da temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına varıncaya kadar, başörtüsü yasaklarından tutun da üniversitelerde katsayı adaletsizliklerine varıncaya kadar her türlü siyasi kriz, koalisyonların neden olduğu ekonomik krizler, bu problemleri çözse çözse Recep Tayyip Erdoğan çözer. İstanbul'u yaşanır hale getirdi. Türkiye'yi de bu sorunlarından kurtarır.' dedi. Adeta AK Parti'nin kurulmasını sağladı, zorladı. Cumhurbaşkanı'mızın o dönemde 3-5 arkadaşıyla bir araya gelip 'Haydi bir parti kuralım. Bir siyaset mühendisliği yapalım. Amblemini, ismini belirleyelim. Millete gidelim, oy isteyelim.' diye kurulmadı bu parti."
- "Milletimizin gözünden hiçbir zaman düşmedik"
Tunç, AK Parti'nin politikalarını anlatarak, şunları kaydetti:
"Bir millet hareketi olması ve 21 yıldan bu yana da hep milli iradeyi savunması, milletin tercihlerini öne alması, hep 'önce insan' demesi, insanı güçlendirmek için çalışması, 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' diyerek eğitimden sağlığa, sosyal politikalardan diğer tüm alanlara varıncaya kadar hep insanı öncelemesi, güçlü insan, güçlü aile, toplum hedefine giderken istikrarlı kalkınma hamleleriyle de Türkiye'yi savunma sanayinde tam bağımsız bir ülke hedefine doğru koşturması... Yine enerjide tam bağımsız, doğal gazıyla petrolüyle ve nükleer enerjisiyle enerjide bağımsız, güçlü, ekonomide güçlü, dış politikada daha etkin, Türkiye eksenini oluşturan bir politika izlememiz sayesinde milletimizin desteğinden, milletimizin gözünden hiçbir zaman düşmedik. İnşallah milletimizin güvenine hep layık olabilmenin gayreti içerisinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz."
Bakan Tunç, daha sonra Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığınca depremzede adliye personeli için Osmaniye Organize Sanayi Bölgesi'nde oluşturulan konteyner kenti ziyaret etti.