İlk defa Abant'ta başlatılan dinler arası diyalog ve medeniyet buluşmasının yıllar sonra bir din mühendisliği projesi olduğu anlaşıldı.
AB-Vatikan ve ABD kendi kontrolleri altında İslam'ı dönüştürmeyi ve Müslümanları ılımlı İslam projesiyle evcilleştirmeyi öngördüler- hedef aldılar.
Sömürüldüğü halde bir tepki ve itirazı olmayan, sinirleri alınmış kuzu gibi bir kimlik-şahsiyet inşa etmek istediler.
Birer tiyatro formatında sergilenen diyalog ve buluşmalar, omurgasız İslam pratiğiyle önce Türkiye, sonra dünya Müslümanları test edildiler.
ABD- Missouri eyaletinde bir kadının imamlığında kadın-erkek karışık bir cemaate namaz kıldırmaya kalkması da aynı test kapsamı içindedir. Diyalog ve hoşgörü buluşmaları bizim değildi, yerli ve İslami değildi.
Pensilvanya taşeronluğunda uluslararası bir projeydi, bir tezgahtı.
Bu etkinliklerin sonuç bildirileri okunduğunda, birer beyin fırtınası yerine, işgalci-emperyalistlere zaman kazandıran entelektüel gevezelik düzeyinde kaldığı görülür. Çünkü, asırlardır dünyayı sömüren Avrupa ve Amerika'da ekonomi geriledi. Ekoloji bozuldu. Ve en önemlisi nesil kirlendi.
Aynı günlerde İslam Konferansı Örgütü ulusal basına diyalogun çöktüğü açıklamasını yaptı. Çünkü Irak ve Filistin'de savaşı başlatan siyasi dinamikler savaşı kontrol altına alamadılar-almadılar. Yıllardır masum kanı akmaya devam ediyor.
İkiz Kulelerin kontrollü yıkımından sonra başkan J.Bush İslam Coğrafyasını göstererek, "bu harita değişecektir, Haçlı Seferleri Yeniden Başlamıştır!" dedi. Daha ne desin? Önce Sudan İkiye bölündü. Şimdi Darfur sırada. Körfez savaşı hala hızını alamadı. Irak, Filistin, Bosna, Arakan, Mısır ve Suriye'de yüz binleri aşan Müslüman katliamı devam ediyor.
Yaşadığımız çağdan indallahta mesulüz. Bu zulmü ancak, ilhamını İttihad-ı İslamın yıldızı, Selahaddin Eyyubi ve Kılıçarslan'dan alan atılımcı Müslüman aydınların hazırlayacağı yeni yol haritası durduracaktır.
O günleri görmeyi Allah bize nasip etsin?