15 Temmuz 2016 milletin birliği ve vatanımızın bütünlüğüne kasteden darbe teşebbüsünün üzerinden iki yıl gelip geçti.
Biz son bin yıllık tarihimizde asla benzerine rastlamadığımız toplumsal bir travmayı yaşadık.
Ancak Allah hainlerin ayaklarına dolaştırdı da vatanları işgal edilen sığınmacılara milletçe yaptığımız iyilikler ve fedakarlıklar ve aldığımız Dualar sayesinde biiznillah kurtulduk.
Halkımızın her kesiminden kadın-erkek, genç-ihtiyar 251 Şehit verdik. Bugün 2600 gazi kardeşimiz aramızda dolaşıyor.
Asker kıyafeti içindeki Fetö hainlerinin Peygamber Ocağı olan orduya sızmaları, Boğaz Köprüsü üzerinde ve kestikleri Ankara sokaklarında, ellerindeki ay-yıldızlı bayraklarla “Ya Allah, Bismillah, Allahu Ekber!” nidalarıyla tanklara ve namlulara karşı yürüyen vatandaşlarımıza ateş açtılar.
Ankara’da polis merkezleriyle birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi savaş uçaklarıyla bombalandı. Genel Kurmay önünde toplanan halkımız üzerine askeri helikopterden ateş açıldı.
ALLAHIN SEVDİĞİ KUL
Allah sevdiği kulunu diğer insanlara da sevdiriyor. Halkımızın 8 kere ısrarla güvenerek, seçtiği ve görev verdiği Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ailesi ve torunlarıyla birlikte dakika farkıyla katliamdan kurtuldular. Erdoğan cep telefonundan henüz susturulamayan bir tv kanalı aracılığıyla halka ulaşmayı başardı. Bu girişimin bir darbe, hain bir kalkışma olduğunu söyledi. Onun akıbetini merakla bekleyen halkı sokaklara çağırdı.
Milletin üzerine tankları süren Fetö generalleri nişan alarak ateşe başladılar. Milletimiz ölümü göze alarak tankların ve silahlı canilerin üzerlerine yürüdüler. Üzerine çıkarak tankları teslim aldılar. Tankların altına giren ve paletlerin önüne yatan kahraman evlatlarımızı gördük. Onlara dua ettik ve onlarla iftihar ettik.
DAKİKA BİR GOL BİR
Kolayca general olan hainlerden Semih Paşa daha darbenin başladığı ilk dakikalarda şehadeti göze alan bir kahraman memleket evladı Ömer Halisdemir tarafından öldürüldü ve darbenin kaderi değişmeye başladı.
Dünyada bir benzeri olmayan bu kalkışma, sadece dört saat içinde milletimizin hainlere karşı yaptığı karşı darbeyle bastırıldı.
Asıl suçlular darbeden önce yurt dışına kaçmışlardı. Firarilerin sığınmak için tercih ettikleri ülkeler Amerika, Almanya, Yunanistan.
Suçüstü olanlarla katil ve hainlere yardım ve yataklık edenler yargılanmak üzere tutuklandılar.
Darbe teşebbüsünün ilk saatlerinde Hatay’da tutuklanan General Hasan Polat ifadesi alınırken çaresiz anlatıyordu.
“Eğer darbe başarılı olsaydı alınan karara göre ben Hatay ilinde Sıkıyönetim komutanı olacaktım. General Polat, hazırlanan programa göre Türkiye’nin dış kuvvetlerce nasıl işgal edileceği konusuna açıklık getiriyordu.
“Viranşehir’den Yayladağı’na kadar sınır güvenliğinden sorumlu Komutanlar benim gibi Fetö’nün emrini bekliyorlardı. Ankara ve İstanbul’daki gelişmelere paralel olarak sınırları açıyorduk. Hazır kıt’a bekleyen 40 bin Haşti Şabi, 12 bin PKK militanı ve 4 bin Şebbihadan oluşan kuvvetler üstün silahlarla bütün güney ve güneydoğuyu işgal edeceklerdi. Çok kan dökülecek ve vatanımız resmen işgal edilecekti. Özgür ve onurlu bir ülkede yaşamak artık milyonlar için hayal olacaktı. Çünkü dünyada başka Türkiye yoktu.
OSMANLI DÖNEMİ İSYANLARI
Tarihimizde bir ufuk turu yaptığımızda Devleti zora sokan ve ülkeden bir parça koparan isyan ve darbeler olmuştu. Ancak başkentte yaşanan darbeler nice padişah ve sadrazam başı götürmüştür. Patrona Halil ve Kabakçı Mustafa isyanları, Cumhuriyet döneminde şahit olduğumuz Başbakan ve Bakanları asan 27 Mayıs ve binlerce cana mal olan 12 Eylül darbelerine çok benzemektedir.
Kırsalda çıkarılan Celali İsyanları bastırılmıştır. Fakat paşaların başkentte giriştikleri darbeyle Sultan Abdülaziz katledildi. Siyaset dehası Sultan Abdülhamit Han 33 yıllık idareden sonra 13 Nisan 1909’da Selanik’ten gelen bir askeri birlik eliyle halledilmiştir.
Balkan Harbi’yle koca Osmanlı Vatan’ı sekizde bire düşmüştü.
Elimizde kalan, 90 yıllık Cumhuriyet boyunca darbe ve muhtıralarla örselenen ve yorgun düşen Vatanımıza 15 Temmuz’da dış düşmanlarla içimizdeki Truva atları-işbirlikçileri kast edilmek istenmiştir.
Mazlumların makbul dualarıyla şehit ve gazilerimizin kanları ve gayretleri sayesinde hainle hedeflerine ulaşamadılar.
REJİM DEĞİL SİSTEM DEĞİŞİYOR
24 Haziran 2018 seçimleri ile halkımıza Allah bir zafer daha nasip etmiştir.
Dayatılan sistem batıya rağmen milletin eliyle, iradesi ve tercihiyle değişmiştir.
Bundan sonra kabul edilen yeni sistemde koalisyonlarla zayıf ve kısa ömürlü hükümetler ve Siyonist Haçlılara hizmet edecek, ev ödevi yapacak Brütüsler değil, Müslüman halkımızın inancına, ihtiyacına ve istikbaline hizmet edecek aydınlar başkan olabilecektir.
Canlı yayınla izlendiği gibi, 15 Temmuz Darbesi’yle sokaklara hâkim olan ve meydanları dolduran miletimiz, imanı, iradesi ve mücadelesiyle bütün İslam ülkeleri ve dünya mazlumlarına rol model olmuştur. Çünkü şehitler vererek tanklara karşı yürüyen Vatanperver gençlerimiz dünyanın anladığı dille konuşmuştur.
Selçuklu ve Osmanlılar’da olduğu gibi Allaha imanını , vatan sevgisiyle perçinleyen ve Cumhuriyetin yüz akı olan 15 Temmuz Şehit ve Gazilerine Selam olsun!
Vatanul Müslimine Vahidun!