Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), Jandarma Genel Komutanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığının, ülkenin huzur ile kardeşliğini bozmaya çalışan terör örgütlerine yönelik amansız takibi, güvenlik korucularının da desteğiyle kararlılıkla devam ediyor.

Gece gündüz ve kar kış demeden şehir merkezi ve kırsal alanların yanı sıra yurt dışında da teröristlerin peşini bırakmayan, olumsuz hava koşullarına rağmen haftalarca arazide kalarak operasyonlarını sürdüren güvenlik güçleri, terör örgütü YPG/PKK'ya yılın ilk ayında da ağır darbe vurdu.

75 terörist etkisiz hale getirildi

1-31 Ocak tarihlerinde terör örgütü YPG/PKK'nın saldırılarında 1 güvenlik görevlisi şehit oldu, yaralanan 3 güvenlik görevlisi ile 1 sivil tedavi altına alındı.

Örgütün kış üslenmesinde olduğu ocak ayında, yurt içi ve dışındaki hava ve kara operasyonlarında, aralarında sözde sorumluların da bulunduğu 75 terörist etkisizleştirildi.

Eli kanlı terör örgütü PKK ve gençlik yapılanmasına ocakta birçok ilde düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan 350 şüpheliden 108'i tutuklandı.

Güvenlik güçleri, yurt içi ve dışında terör unsurlarını yok etmek için çalışmalarını ara vermeden sürdürüyor.

300 bin lira ödüllü terörist teslim oldu

Özellikle Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri kırsallarında hava ve kara operasyonlarıyla örgüte hem eleman hem de ciddi lojistik kayıp yaşatan güvenlik güçleri, operasyonlarla örgütün sözde sorumlusunu da etkisiz hale getirdi.

İçişleri Bakanlığının "Terörden Arananlar Listesi"nde 300 bin lira ödülle gri kategoride yer alan PKK'lı terörist Rıdvan Ertaş, 16 Ocak'ta Habur Sınır Kapısında güvenlik güçlerine teslim oldu.

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde de 18 Ocak'ta terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik operasyonda İçişleri Bakanlığının Terörden Arananlar Listesi'nde "gri kategori"de yer alan ve ismi açıklanmayan bir başka teröristin yakalandığı bildirildi.

Teslim olan teröristler örgütün çöküşünü anlattı

Terör örgütünden kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan teröristler, güvenlik güçlerinin başarılı operasyonlarının ardından terör örgütü PKK'da çözülmelerin başladığını, morallerinin bozuk olduğunu ve kendisi gibi örgütten ayrılmak isteyenlerin bulunduğunu itiraf etti.

Teslim olan teröristlerden R.K., örgütün çatışmalarda pişman olup evine gitmek isteyenleri öne sürdüğünü ifade ederek, örgüte son 2 yılda katılımın olmadığını aktardı.

Teröristlerden J.F. ise, katılımın olmaması nedeniyle örgütün bitme noktasına geldiğini belirterek, operasyonlarda çok kayıp verilmesi nedeniyle militanların örgütten kaçtığını ve bunu duyan örgüt sempatizanlarının da katılmaktan kaçındığını anlattı.

Teröristlerden B.E. de, örgütün bazı bölgelerde tamamen bittiğini, bazı yerlerde ise katılımın olmaması nedeniyle bitme noktasına geldiğini ifade etti.

Sözde sorumlular arasında çekişme ve kavga var

TSK'nın son dönemde bölücü terör örgütüne yönelik başarılı operasyonları, paniğin yaşandığı PKK'nın sözde lider kadrosunda yer alanlara güvensizliği artırırken, sözde yöneticiler arasında yaşanan kavga ve çekişmeler terörist ifadelerine yansıdı.

Bölücü terör örgütünden kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan teröristlerin ifadeleri, sözde lider kadro arasındaki kavgaları ve örgütte yaşanan çözülmeleri ortaya çıkardı.

Yaşanan çekişme ve kavgalar çözülmeleri hızlandırırken, PKK'nın sözde yöneticilerinin bir araya gelmekten kaçındıkları, birbirleriyle irtibat da kurmadıkları belirlendi.

Birbirlerini suçluyorlar

Teslim olan terörist Dilara Ö., TSK'nın operasyonlarından sonra örgütte büyük bir umutsuzluk havasının hakim olduğunu, sözde lider kadronun gelinen noktada bir sorumlu bulmak adına sürekli birbirlerini suçladığını söyledi.

Sözde liderler arasında yaşanan çekişme ve kavgaların var olan çözülmeyi hızlandırdığını dile getiren Dilara Ö., "Agir, Rozarin, Desina, Ruken, Evindar ve Destan" kod adlı sözde yöneticiler arasında sürekli bir çekişme ve gerginlik olduğunu belirtti.

Terör örgütünün sözde üst yönetiminde bulunan elebaşı Mustafa Karasun'un sağlık sorunları olduğu halde örgüt üzerindeki yoğun baskıdan dolayı tedavi dahi olamadığını anlatan Dilara Ö., PKK içinde karamsar bir havanın hakim olduğuna dikkat çekti.

"Ronas" kod adlı terörist ise, örgüt içinde panik ve tedirginliğin hakim olduğunu, sözde lider kadrolara güvenilmediğini, örgütün üst yönetiminde fikir ayrılıkları ve anlaşmazlıkların arttığını söyledi. Sözde liderlerin bir araya gelmekten kaçındıkları, birbirleriyle irtibat kurmadıklarını ifade eden terörist, örgüte katılımların son dönemde azaldığını belirtti.

Güvenlik kaynakları da insanlara zulmeden, gençleri dağlarda ölüme sürüklemekten çekinmeyen eli kanlı PKK tarafından kaçırılan, zorla alıkonulanların bunun farkına varmaya başladığını ve fırsatını buldukça örgütün elinden kaçtığını vurguladı.