Genel olarak gezegenler bir yıldız yörüngesinde dönerler. Ancak yeni keşfedilen, Güneş’e 20 ışık yılı uzaklıkta olan ve SIMP J01365663+0933473 adı verilen bu gezegen herhangi bir yıldız yörüngesinde dönmüyor. Üstelik diğer gezegenlere göre çok alışılmadık özelliklere sahip.

Bu gözlem, günümüze kadar yapılmış en büyük ve en yüksek manyetik alana sahip gezegen keşfi olarak kayıtlara girmiş durumda. SIMP’in sahip olduğu manyetik alan Dünya’mızınkinden tam 4 milyon kat daha fazla. Bu alan sayesinde yaydığı ışık, SIMP'i gezegenlerden çok farklı bir konuma yerleştiriyor.

SIMP, 2016 yılında ilk kez tespit edildiğinde bilim adamları onun “kahverengi cüce” olduğunu sanmışlar. Kahverengi cüce tanımlaması, yıldız olamayacak kadar küçük, gezegen olamayacak kadar büyük cisimler için kullanılıyor. Ancak, geçtiğimiz yıl yapılan çalışmalarda SIMP’in Jüpiter’in 12.7 kat ağırlığına ve 1.2 kat yarıçapı büyüklüğüne sahip olduğu ölçülmüş. Bu değerler de SIMP’i gezegen olarak tanımlamaya yetiyor.

Arizona Eyalet Üniversitesi’nden Melodie Kao keşfe ilişkin yaptığı açıklamada, SIMP'in kahverengi cüce ve gezegen olmanın sınırlarında yer aldığını, yıldızlar ile gezegenlerdeki manyetik işleyişi anlamaları adına bilim adamlarına değerli bilgiler sunduğunu belirtiyor.

Yüzeyi çok sıcak 

SIMP ayrıca bir gezegene göre çok sıcak. Yüzey sıcaklığı 825 °C gibi çok yüksek bir değere sahip. Karşılaştırma adına, Güneş Sistemimizin en sıcak gezegeni olan Venüs’ün yüzey sıcaklığı ise 470 °C. Göreceli olarak küçük ve soğuk bir yıldız olan Güneş’in sıcaklığı ise 5.500 °C. Öte yandan Venüs yüzey sıcaklığının büyük kısmını Güneş’ten alırken, SIMP’i ısıtan bir yıldız da bulunmuyor. 

Çok güçlü manyetik alan

Büyüklüğü ve sıcaklığı yanında SIMP, oldukça yüksek bir manyetik alana sahip. Güneş Sistemimizin en yüksek manyetik alanına sahip Jüpiter, Dünya’dan 20.000 kat güçlü manyetik alanlar içeriyor. Uzay boşluğundaki yüklü parçacıkları kendine çeken ve atmosferine girdiğinde onları yakarak görsel şölen yaşatan Jüpiter, SIMP’in yanında adeta sönük kalıyor.

Dünyamız kutuplarında yaşanan benzer olayda parçacıklar genel olarak Güneş’ten gelirken, Jüpiter ışıkları ise uydularından gelen parçacıklar sayesinde ortaya çıkıyor. SIMP’in bir yıldızının olmadan bu ışıklara sahip olmasını bilim adamları, SIMP’in uydu veya uydulara sahip olmasıyla açıklıyor.

SIMP’in keşfi astronomların Güneş sistemi dışındaki gezegenleri daha iyi anlamalarını sağlarken, manyetik alan sayesinde yeni gezegenlerin keşfedilebileceği konusunda değerli bilgiler sunuyor.