15 Temmuz sabahı her güne nasıl başlıyorsa öyle başladığını, bir şüphe veya aksilik hissetmediğini söyleyen Gazi Arslan, 15 Temmuz günü büyük oğlunun evini taşıdıklarını, Cuma namazını kıldığını ve Erzurum'dan gelen, Ankara Atatürk Hastanesinde tedavi olan yeğenini ziyaret ettiğini ifade etti.

15 Temmuz günü, oğlunun evini taşıdıktan sonra evine geçtiğini belirten Gazi Salih Arslan, darbe haberini evde yeğeninden öğrendiğini, ilk anda inanamadığını söyledi.

Televizyona bakınca darbe girişimine inandığını dile getiren Arslan, "İşin gerçeği televizyonda olanları görünce Suriye ve karışık ülkeler aklıma geldi. Şimdi bizim ülkemize sıra geldi, bunlar rahat durmadılar diye düşündüm. Oğluma '' Hemen arabaya atlayalım AK Parti Çankaya İlçe Başkanlığına gidelim dedim" diye konuştu.

Etimesgut Turgut Özal Köprüsü kapalı olduğu için, Etimesgut AK Parti teşkilatına gittiklerini ifade eden Gazi Arslan, "TRT'de okunan bildiriyi gördükten sonra da Etimesgut İlçe Başkanlığına gittim. Evden çıktığım zaman da AK Parti, hükümet için çıkmak aklıma gelmedi. Aklıma gelen şey ülkemin zor duruma girmemesiydi. Ondan dolayı sokağa çıktım. İktidarda kim olursa olsun sokağa çıkardım. Ülkem, vatanım, dinim ve bayrağım için çıktım. Cumhurbaşkanımızın çağrısından önce bildiriyi gördüğüm gibi dışarı çıktım" ifadelerini kullandı.

 

AK Parti Etimesgut İlçe Başkanlığına gittiklerinde vatandaşların ilçe teşkilatında toplandığını söyleyen Gazi Arslan, "Kızılay'da tankların yürüdüğü bilgileri geliyordu. Benim engelli bir kızım var. Normal şartlarda gitsem mi gitmesem mi? Bana bir şey olsa onlara ne olur diye düşünürüm. Ama o gece aklıma böyle bir şey gelmedi. O an ülkem, milletim için ne yapabilirim diye düşündüm. İster istemez ülke elden giderse bize kim sahip çıkacak dedim. Zaten terör örgütleri her tarafımızı sarmış durumda. Avrupa ülkeleri zaten düşmanımız. Ülkemiz yükselmeye başladı, bunu da görüyorlar. Ülkeyi kötü duruma düşürmek için yaptıkları bir durumdu. Buna fırsat vermememiz gerekiyordu. Ülkeyi kaybetmemek adına dışarı çıktım" dedi. 

Etimesgut'tan Külliye'ye geçtiklerini belirten Arslan, darbeci hainlerin havadan yaylım ateşi açtıklarını ifade etti.  

Ak Parti Genel Merkezinin önüne gittiklerini, genel merkezin önünün çok kalabalık olduğunu belirten Arslan, " Tepemizden de jetler uçuyordu. Genel Merkez tarafındayken, Etimesgut'tan tankların çıktığı haberi geldi. Bu haberi alınca tanklara doğru gidelim, tankları durduralım dedik. Orada ismini bilmediğim bir arkadaş, "Ben arabamı tankların önüne çekeceğim. Arabam gitsin önemli değil" dedi. Bu arkadaş bunu söyledikten sonra Allah'ın takdiri, kalabalık da vardı, yanlışlıkla arabasıyla ayaklarımın üzerinden geçti. O esnada benim ayak parmaklarım kırıldı" dedi. 

Arslan, ayaklarının ezildiği esnada yere düştüğünü, genç bir bayanın ayaklarına ilk müdahaleyi yaptığını söyledi.

İlk müdahaleyi yapan bayanın kendisini hastaneye götürmek istediğini ama onu dinlemediğini belirten Gazi Arslan, ". Arkadaşlarım kollarıma girdiler 100 metre kadar yürüdüm. Yürürken ayaklarım bir anda şişti ve ayakkabılara sığmaz oldu. Baston bulmaya çalıştık ama arkadaşlar, "Olmayacak bu şekilde" dediler. Kolum kırılmış olsaydı sorun yoktu ama ayağım şişince yürüyemez oldum. ATO'ya kadar yürüdüm ondan sonra yürüyemez hale geldim. Arkadaşlarım beni oradan alıp Atatürk Hastanesine götürdüler" ifadelerini kullandı. 

Oğlu ve dayısının oğlunun da Kızılay'a direnişe gittiklerini dile getiren 15 Temmuz Gazisi Salih Arslan konuşmasına şöyle devam etti:

"O gün hastane çok kalabalıktı. Cenaze geliyor, yaralı geliyor. Hastaneye gittiğimde saat 01.00- 01.30 civarıydı. Hastanede tedavim yapıldığı sırada oğlumla  sürekli telefonda görüştüm. Oğlum, bombaların atıldığını söyledi. Bana Kızılay'dan haber verdi. Dayımın oğlu yaşananlardan dolayı kötü olmuş. Oğluma ''Ateşin karşısında durmayın yapabiliyorsanız bir kenara geçip darbecilere taş atın'' dedim. Sabah 4.30'a kadar oğlumla sürekli telefondan irtibat kurdum. Çocuklar sabah 5'e doğru geldiler. 

Hastanenin üstünde jetler geçtikçe sesten dolayı bomba atılıyor gibiydi. O jetler yüzünden hastanede hamile bir bayan düştü bayıldı. Hastanede acil müdahale ettiler ama inşallah bir şey olmamıştır. Hastanede kadınlar, çocuklar korkudan bağırıyorlardı. Uçaklar uçtukça hastanenin camlarından  sesler geliyordu. Beni hastaneye bırakan arkadaşlarım sabaha karşı Külliye'ye geçtiler. Sabah 06.10 civarında Külliye'ye atılan bombada Etimesgut'taki mahallemden iki arkadaşım şehit oldu. Bir arkadaşımızın ayağı koptu. Rabbim bir daha bu hainlere fırsat vermesin.'' 

Darbe girişimine kalkışanın ilk anda FETÖ olduğunu anlamadığını dile getiren 15 Temmuz Gazisi Salih Arslan, darbeyi doğrudan Batı ülkelerinin, İsrail'in yaptığını düşündüğünü belirtti. 

Bir insanın kendi ülkesini, milletini bombalamasını anlayamadığını ifade eden Gazi Arslan, "Rabbim kimi insanı iyi olarak kimisini de şeytan olarak yaratıyor. Gülen haini Erzurumlu ama Erzurumlu demeye bin şahit lazım. Her memleketten iyi ya da kötü insan çıkabilir. Bu hain çok güzel oyun oynadı. İblis istirahata çekilmiş yerine bu haini bırakmış. Baş iblis bu hain, darbeye karışanlarda bu iblisin yavrularıdır. Peygamberimiz bile kızına 'Benim peygamberliğime güvenme ben seni kurtaramam' demiş. Allah resulü bile kızına böyle söylüyor. Peygamberimiz kızına böyle söylerken FETÖ'ye hala nasıl itibar ediyorsunuz? Bu adama inanları, güvenenleri benim mantığım almıyor. Bu hain yıllarca insanların dini duygularını kullandı. Çok şükür, söylemeliyim ki bugüne kadar bu haine bir kuruş para yardımda bulunmadım. Her zaman, bir vaiz her sohbetinde ağlamaz diye düşünürdüm. Ağlıyorsa, duygu sömürüsü yapıyor demektir. Hep böyle düşündüm" diye konuştu.

Babasının imam olduğunu ve kendilerini okuttuğunu söyleyen Gazi Salih Arslan,"Kafama takılan bir soru varsa Diyanet İşleri Başkanlığını ararım, sorularımın cevabını orada ararım" şeklinde konuştu. Terörist Başı Gülen'in Türk Milletini aldattığını belirten Arslan, yapılanlar ortaya çıktıktan sonra hala hain yapılanmanın peşinden gidenleri anlayamadığını ifade etti. Arslan," Ne kadar bağlanırsan bağlan bir insanın vatana ihaneti ortaya çıktıktan sonra bile bu haine bağlı kalanları benim aklım mantığım almıyor" şeklinde konuştu.

Gazi Arslan, 15 Temmuz darbe girişimi sürecinde ve sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın yanında MHP lideri Bahçeli'nin tutumunun da çok önemli olduğunu vurguladı.

Doğan Burak Tunlu / Yenikapı Haber