Semih Durmuş’un açıklaması şu şekilde:

Dün bu hastanede çalışan fedakar sağlık emekçileri, bir zorbalığa tanık oldular. Evet, yanlış duymadınız; hastane, sağlık çalışanı ve zorbalık. Bu üçü nasıl bir arada anılır, nasıl böyle bir olay gerçekleşmiş diyen çıkabilir. Hem de pandeminin tavan yaptığı günlerde… Öyle ya hastanede zorbanın, zorbalığın işi ne? Burası dağ başı olmamasına rağmen, gündüz gözüyle ve mesai saatinde maalesef bu zorbalık yaşandı. Üstelik bu zorbalığı yapan sözüm ona bir sağlık çalışanı olan Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Şemsettin Dümen’dir. Baş temsilcimize odasında saldıran, darp eden Dümen’in tehdit ve küfürleri de cabası. Arkadaşımızın suçu; yasanın kendisine verdiği legal hakkı kullanmak yani sendikacılık yapmaktır. Buradan açıkça söylemek istiyorum, herkes duysun; illegalite yani zorbalık, legal ve meşru olana galip gelemeyecektir. Zorbalık ve vandallık yapanın değil, namuslu sendikacılık yapanın, dimdik duranın ve hakkıyla mücadele eden kazanacaktır. Darp sonucu arkadaşımıza iki gün iş göremez raporu verildi. Zorbalık anında emniyet güçlerine haber verildi, hastane yönetiminin de kamu davası açacağını öğrendik. Biz de savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Şunun da altını özellikle çizmek istiyorum; Bu zorbalık sözde sendikacının ilk vukuatı değil. Daha öncede bir arkadaşımıza saldırmış, 8 ay ceza almıştı. Hukuk nezdinde bu defa çok daha ağır bedeller ödemesi için olayın sonuna kadar takipçisi olacağız.

Türk Sağlık Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Durmuş’un sözlerine sert tepki göstererek ‘‘Salgınla mücadele eden sağlık çalışanlarını yöneticileriniz tehdit ederken tepki göstermeyeceğimizi mi sandınız ?’’ dedi.

Kahveci’nin açıklamaları şu şekilde:

Hür iradesi ile kendi sendikalarından istifa edenleri, çöreklendikleri devletin makamlarını kullanarak “Bize geri dönmezseniz görev yerinizi değiştiririz” gibi türlü türlü tehditler savuranlara tepki gösteren Amasya şube başkanımıza türlü hakaretler ederek Ankara’dan koşa koşa gidip her yere ve herkese şikayet eden zavallılar;

Salgınla mücadele eden sağlık çalışanlarını yöneticileriniz tehdit ederken tepki göstermeyeceğimizi mi sandınız?

Makam koltuklarını kullanarak çalışanlara zorbalık yaparken sessiz mi durulacaktı?

Hastaneleri ringonun ahırına çevirip istediğiniz gibi at oynatmanıza müsaademi edilecekti?

Asla aklınızdan çıkarmayın; Sendikal rekabete her zaman ve şartta varız fakat sendikacılığı yozlaştıranların, çalışanın sorunlarını çözmek yerine onlara kötülük edenlerin hep karşısındayız

İnancımız tamdır ki herkes yaptığının hesabını er geç ama mutlaka verecektir.

Sizde azıcık adamlık kırıntısı olsa, haysiyetten bir parça üstünüzde bulunsa oturur düşünür ve kamu sendikacılığını çukura çevirip, çamur deryasına bulayarak ortaya çıkan manzaradan utanç duyardınız.

Çalışanlarla görüşmek yerine hafta sonları kafelerde kamu yöneticileri ile oturup, şubelerinizde poz vererek çalışanlara aba altından sopa göstermezdiniz.

Dik duruş ve mücadele etmek sizin tabiatınıza ve varlık sebebinize aykırıdır. Size yakışmadığı gibi bu kelimeler sizin ağzınızda eğreti durmaktadır. Onun için kendinizi fazla zorlamayın ve kullanmayın. Uzmanı olduğunuz takla atmak gibi beden hareketlerine iyice yoğunlaşın.

Ama onu da yaparken haddinizi aşmayın, hududunuzu bilin.

Kaynak: Sendika Bülteni