PİYASALAR

  • BIST 1009687.51.71%
  • ALTIN2503.8640.79%
  • DOLAR32.5870.11%
  • EURO34.8480.25%
  • STERLİN40.626-0.02%
  1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. Kovid-19 salgını: Afrika’yı bekleyen büyük tehlike
Kovid-19 salgını: Afrika’yı bekleyen büyük tehlike

Kovid-19 salgını: Afrika’yı bekleyen büyük tehlike

Küresel bir felakete dönüşen Kovid-19 salgını, sağlık altyapısı yeterli olmayan Afrika ülkeleri açısından da büyük bir tehlike teşkil ediyor. Kıtada ilk Cezayir’de görülen salgın kısa sürede neredeyse Afrika'nın tamamına yayılmış durumda.

A+A-

İlk olarak Çin'de ortaya çıkan ve hızla dünya geneline yayılan Küresel bir felakete dönüşen Kovid-19 salgını, sağlık altyapısı yeterli olmayan Afrika ülkeleri açısından da büyük bir tehlike teşkil ediyor. Kıtada ilk  Cezayir’de görülen salgın kısa sürede neredeyse Afrika'nın tamamına yayılmış durumda.(Kovid-19) salgını, sağlık sistemi ve altyapısı yeterli olmayan Afrika ülkeleri açısından da bireysel ve toplumsal sağlığa yönelik büyük bir tehlike teşkil ediyor. Kıta ülkeleri arasında ilk olarak Cezayir’de görülen salgın kısa sürede neredeyse Afrika'nın tamamına yayıldı. Şeffaf bilgi paylaşımının sınırlı olmasından ve birtakım politika araçlarının eksikliğinden dolayı salgının kıtada ne derece etkili olduğunu tespit etmek de oldukça zor. Salgının Afrika'da kazanacağı boyutlar şu aşamada öngörülemese de şimdiden jeopolitik düzlemde bazı etkilerinin görülmeye başladığı ifade edilebilir. 

Koronavirüs salgını, yerel ve bölgesel düzeydeki sorunların hızla küresel boyutlar kazanabildiğini, buna mukabil sorunların çözümüne yönelik işbirliği mekanizmalarının ise bütünüyle yetersiz olduğunu açıkça ortaya çıkardı. Dünyanın belli bir coğrafyasında aşırı enerji tüketimi, başka bölgelerde doğal felaketlere sebep olabiliyor. Afrika’da yaşanan herhangi bir hastalığa yeterli ihtimam gösterilmezken, ABD’de korkulu bir salgın olabiliyor. Kendisine zarar vermemesi için desteklenen bir terör hareketi gün geliyor onu destekleyeni de vurabiliyor. Farklı kimlik, din veya düşünceye sahip kişiler ezilip dışlandığında bu durum küresel barışı tehdit eder bir mahiyet kazanabiliyor. Bu bağlamda insanlığın birlikte/ortak hareket etmesiyle bu tür sorunların aşılabileceğini öngören küresel yönetişim modeli bir türlü geliştirilemedi. Bu alandaki zafiyet nedeniyle koronavirüs salgınında ülkeler kendi başlarına kalıyor, birlikler sorgular hale geliyor, ülkeler aralarındaki sınırları belirginleştiriyor, her krizin liderlik rolünü sahiplenenlerin konumları revize sürecine giriyor. Örneğin ABD salgına karşı etkin bir mücadele vermekte yetersiz kalırken, Çin pandemiyi kontrol altına aldığını iddia ederek Avrupa’dan Afrika’ya ve hatta ABD’ye Ali Baba şirketinin kurucusu Jack Ma yoluyla sağlık ekipmanları yardımı tekliflerinde bulunarak dikkatleri başka bir tarafa çekiyor, kendisine küresel yeni nüfuz alanları oluşturuyor.

Uluslararası sistemin öncü politika yapıcılarının karşılaştığı bu pandemiyle mücadelede yaşadıkları zorluklar, işbirliğini gerektiren küresel yönetişimin önündeki siyasi, ekonomik ve sosyal jeopolitik engelleri günden güne belirgin hale getiriyor. Dolayısıyla bu engeller önümüzdeki aylarda güvenlik açıklarını doğuracak ve küresel yönetişimsizlik derinden hissedilir bir hale bürünecek.

Kovid-19 salgınının Afrika’ya etkisi

Afrika’daki vaka sayısı henüz az olsa da burada da ciddi bir tehdit söz konusu. Özellikle dış dünyayla bağlantısı olan devlet yetkilileri, bürokratlar, iş, sanat ve spor çevrelerinden kişilerin yaptırdıkları testlerin pozitif çıkmasıyla pandemi Afrika’da da görülmeye başladı. Cezayir’de enfekte olan bir kişinin tespit edilmesiyle kıtadaki ilk vaka kayıtlara girdi. Ardından salgın, Kenya ve sırasıyla Mısır, Güney Afrika ve Fas başta olmak üzere diğer ülkeleri de hızla etkisi altına almaya başladı. Örneğin kıtadaki toplam vaka 17 Mart’ta 450 iken, bu rakamın halihazırda 5 bin 431'e yükseldiği belirtiliyor. Dolayısıyla bu virüsün henüz görülmediği ifade edilen 8 ülke olsa da ülkelerde sınırların geçirgenliği düşünüldüğünde ilerleyen günlerde bu rakamların yükseleceğine kesin gözüyle bakılıyor.

54 Afrika ülkesinden 33’ü en az gelişmişler arasında. Ayrıca Rand Corporation adlı düşünce kuruluşunun 2016’da yayımladığı dünyadaki bulaşıcı salgınlara karşı en kırılgan ülkeler konulu raporunda 25 ülkeden 22’sinin bu kıtada olduğu belirtiliyor. 

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.