PİYASALAR

  • BIST 1009716.77-0.05%
  • ALTIN2427.694-0.04%
  • DOLAR32.570.15%
  • EURO35.0030.66%
  • STERLİN40.8050.89%
  1. HABERLER

  2. GENEL

  3. Hakim şöyle bir cevap verdi: "Erkek adamsın, git çalış öde, ödemezsen hapis yatarsın."
Hakim şöyle bir cevap verdi: "Erkek adamsın, git çalış öde, ödemezsen hapis yatarsın."

Hakim şöyle bir cevap verdi: "Erkek adamsın, git çalış öde, ödemezsen hapis yatarsın."

Süresiz nafaka yazı dizisinin bu hafta Yenikapı Haber'in konuğu, Sosyolog/Evlilik ve Aile Danışmanı Belkıs Suci oldu. Belkıs Suci düşüncelerini Yenikapı Haber Müdürü N.Asuman ÖZER’e anlattı.

A+A-


 Bir kadin ve bir aile terapisti olarak süresiz nafakayi nasıl degerlendiriyorsunuz? Danışanlariniz arasinda süresiz nafaka problemi yaşayan ya da çevrenizde gördüğünüz örnekler var mı?

Öncelikle süresiz nafakaya bir kadın veya aile danışmanı olarak değil de 'insan' olarak cevap vermek isterim.
Bir tarafı memnun ederken, bir tarafı hem maddi hem manevi kötü duruma düşürmek adaletsizliktir.
Asgari düzeyde geçinen birine gidin ve şöyle söyleyin: "Bana her ay kazandığın paranın neredeyse yarısını vereceksin, yatırım yapamayacaksın, araba-ev alabilmek senin için hayal olacak, tatile bile gidemeyeceksin, belki bir daha evlenmeyeceksin, psikolojin de bozulacak."
Sizce tepkisi ne olurdu?!
Bir insanın kaliteli yaşamasını bırakın, hayatını bitiriyorsunuz ve o insandan düzgün bir psikoloji bekliyorsunuz..

Bir kadın olarak, kendi onuruma ve gururuma nafaka almayı kabul ettiremem.
Boşandığım ve yüzünü bir daha görmeyeceğim birinden her ay düzenli bir şekilde 'para' almak bana hiç doğru gelmiyor.

Bir aile danışmanı olarak, sırf boşandığı erkek mutsuz olsun, huzursuz olsun, hayat kuramasın diye nafaka davaları açan kadınlar var.
Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen huzursuzluk çıkarabilmek için tazminat davaları, her yıl nafaka arttırım davaları açanlar var.
Sırf nafaka alabilmek için evlenmeyi ve sonra boşanmayı planlayan kadınlar var.
Öyle bir aile gördüm ki; anne ve 3çocuğu dul hepsi aynı evde yaşıyor ve hepsi nafaka alıyor, hiç biri çalışmıyor. Bu sistemin getirdiği düzene göre yaşıyorlar.
Ve öyle bir örnek daha var ki, 10yaşında bir kızı olmasına rağmen çocuğuna dahi 9yıldır nafaka almayan kadın var.
Evet iyi niyetli, gerçekten mağdur olan kadınlar da var, ancak boşanma oranlarının sırf nafaka için bile bu kadar arttığı bir durumda nasıl onları ayırt edebilirsiniz, tüm kadınlar mağduru oynarken?
Kaldi ki o kadınlar da süresiz nafaka almamalı, devlet o kadınlara sahip çıkmalı, iş olanağı sağlamalı.


Süresiz nafaka, nafaka alacaklısı kadınin hayatini nasil etkilemektedir? Hayatını yillarca eski eşinden nafaka alarak sürdüren bir kadın için "özgürdür" diyebilir miyiz?  Özgürlük mü?


Süresiz nafaka alan bir kadın nafakanın kesilmemesi için çalışma hayatına bir adım atmayacaktır.
Süresiz nafaka alıyorken, bilinçaltında kendini geliştirmeye ihtiyaç duymayacaktır. Bir şey başarabilmek için hırslanmayacak ve belki hayatın monotonluğunda kaybolacaktır.
Kadın süresiz nafakayı kaybetmemek için güzel, mutlu, huzurlu bir yuva kurmayacak; imam nikahı ile ya da değil, bir birliktelik yaşayacak ve o birliktelikten psikolojik baskı, şiddet veya bir aldatma, dolandırma yaşadığında hak iddia edemeyecek ve travmalar yaşayacaktır.
Yani; süresiz nafaka alan bir kadın boşanmış olduğu için özgürlüğüne kavuşmuş demek değildir..
Her ay boşandığı eşten gelen parayı çekerken, eskiyi hatırlayacak geçmişin üzerine bir çizgi çekemeyecek ve geleceğini düzenli bir şekilde kuramayacaktır.
Maddi özgürlükten bahsetmiyorum bile.

Peki biraz da nafaka borçlusu erkeklerden bahsedecek olursak, bir erkeğin ömür boyu eski eşine nafaka ödemesi, nasıl travmalara sebep olmaktadir? Ekonomik boyutlari bir yana, sosyal ve psikolojik acıdan değerlendirebilir misiniz?

Bu sorunuza şöyle bir örnek vermek istiyorum.
Diyelim ki çok sevdiğiniz bir arkadaşınızla/dostunuzla bir iş kurdunuz. İşiniz çok iyi giderken birden işler kötü gitmeye başladı ve ortaklığı bozma kararı aldınız.
Ne yaparsınız? Ortak mal paylaşımı ile el sıkışır ve ayrılırsınız. En kötü, anlaşamazsanız mahkemeye başvurursunuz ve karar ile herkes alacağını alarak, ayrılır, önüne bakar.
Ancak mahkemenin size şu sonuçla geldiğini düşünün:
"Ortak mal paylaşımı olacak ve taraflardan biri hem tazminat ödeyecek hem de ömrünün sonuna kadar her ay belli bir ücret ödeyecek."
İşte size cinnet geçiren, ağlayarak beni kurtarın diye yalvaran, antidepresanlar ile ayakta durmaya çalışan erkekler..
Kadın olarak boşandığı erkekten nafaka almanın bana hiç doğru gelmediğini söyledim.
Ya boşanan, yüzünü bir daha görmeyeceği, unutmak istediği, muhattap olmak istemediği, kendi geleceğini kurmak isteyen bir erkeğin her ay o kadına para yatırması?!
Bu erkek evlilikten nefret edecek, belki bir kadın ve bu süresiz nafaka yükü yüzünden tüm kadınlara düşman olacak.
Zar zor tekrar evlilik yapsa, her ay eski eşe ödediği nafaka boynuna bağlı bir ip gibi nefesini kesecek, sırf bu nedenle belki 2.evliliğinde agresif bir insan olacak.
Hayatını düzgün bir psikoloji ve huzur içinde idame ettiremeyecek.
Tüm bunlar birebir gördüğüm örneklerdir.
2.evliliğini huzurla yürütmek isteyen bir danışanım işten çıkarıldığında bu durumu mahkemeye sundu, hakimden şöyle bir cevap aldı: "Erkek adamsın, git çalış öde, ödemezsen hapis yatarsın."
Bu insanın evde huzurlu olması mümkün mü?
Bir danışanım da "eski eşimi öldürüp intihar süsü vermeyi düşünüyorum, bunu düşününce umutlanıyorum sonra kendimden utanıyorum, kendimden korkuyorum." demişti. Çok uzun uğraşlar sonucu ve ilaçlar ile nafaka ödemeye devam ediyor..
Ya bu insanı iyileştirebilecek kimse olmasaydı?!
Gazetelerin 3.sayfalarında 'cinnet geçiren nafaka mağduru' diye yerini alırdı.

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Son olarak söylemek istediğim bir kaç şey var.
Ataerkil bir toplumda yaşıyoruz ve kadın isterse çalışmaz, erkek eve bakmakla yükümlüdür zihniyeti bir an önce değişmeli.
Güzel kapli kadınların dokunduğu her yer, her şey değişir. Kadınlar daha fazla sektörde ve farklı iş alanlarında yer almalı.
Her kadın maddi-manevi kendi ayaklarının üzerinde durmalı.
18yaşından beri çalışan 2 üniversite bitirmiş ve 3. üniversiteye başlayacak bir kadın olarak söylüyorum ki, hem mutlu bir evliliği olan bir kadın olarak hem sosyolog olarak gördüğüm şudur; çalışan kadına eş her zaman daha saygılı ve daha sevgi dolu olur.
Evde güçler paylaşıldığında yıkılmaz bir dağ olursunuz.
Tabi ki çabam ve isteğim her zaman evliliklerin mutlu bir şekilde devam etmesidir.
Bitecekse bir boşanma olacaksa en düzgün şekilde, psikolojik olarak iki tarafında birbirini yıpratmadan bitmesidir.
Bu güzel söyleşi için teşekkür ederim.

Sosyolog/Evlilik ve Aile Danışmanı Belkıs SUCi

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum