Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Etik Eğitimi İşbirliği Programı'nda açıklamalarda bulundu.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun bürokratlara yönelik ifadelerine değinen Erdoğan, CHP liderinin devlet görevlilerini tehdit ettiğini söyledi.

Erdoğan, "Son dönemde sıklaşan şekilde ana muhalefet partisinin başındaki zatın kamu görevlilerine hakaret ettiğini, bürokratları açıkça tehdit ettiğini görmeye başladık. Elbette herkese eleştirilebilir. Biz de geçmişte valisinden hakimine pek çok kamu görevlisini hukuka uygun olmadığını düşündüğümüz iş ve işlemleri sebebiyle tenkit ettik." dedi.

Kılıçdaroğlu'na seslendi: Demokraside böyle bir usül yok

Açıklamalarına devam eden Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun CHP'ye oy vermedi diye işçiyi, çiftçiyi ve kamu görevlilerini hedef aldığını belirtti.

"Peki, verdiği karar için hakimi, işlem için polisi, attığı imza için genel müdürü tehdit etmek ne demek? Baskın yapar gibi kamu kurumlarının kapısına dayanmak ne demek? Demokraside böyle bir usül olabilir mi? Asla." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu görevlilerinin hak ve hukuklarını korumanın temel görevlerinden biri olduğunu ifade etti.

"Biz de eleştirdik, ortaya çıkan iş ve işleme de riayet ettik"

Erdoğan konuyla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü:

"FETÖ'den PKK'ya kadar çeşitli terör örgütü ile iltisakı yüzünden kamudan ihraç edilen çok sayıda personel oldu. Her bir kamu personeli için gereken işlemler yapılmaktadır. Son dönemde sıklaşan şekilde ana muhalefet partisinin başındaki zatın kamu görevlilerine hakaret ettiğini, bürokratları açıkça tehdit ettiğini görmeye başladık. Elbette herkese eleştirilebilir. Biz de geçmişte valisinden hakimine pek çok kamu görevlisini hukuka uygun olmadığını düşündüğümüz iş ve işlemleri sebebiyle tenkit ettik. Ortaya çıkan iş ve işleme de riayet ettik. Çünkü demokratik hukuk devletinde olması gereken budur.

"Bu çirkefliğin amacı devleti işleyemez hale getirmek"

Bu kişi kendisine oy vermedi diye kimi zaman işçiye, kim zaman çiftçiye hakaret ettiği gibi kimi zaman da kamu görevlilerini alenen hedef göstermektedir. Peki, verdiği karar için hakimi, işlem için polisi, attığı imza için genel müdürü tehdit etmek ne demek? Baskın yapar gibi kamu kurumlarının kapısına dayanmak ne demek? Demokraside böyle bir usül olabilir mi? Asla. Kamu görevlilerinin etik meselesini konuştuğumuz platformda aynı zamanda kamu görevlilerinin hakkını, onurunu savunmak da görevimizdir. Kamu görevlilerimize hukuk sınırları dışında söz söyleyen herkes bu devletin de bu milletin de düşmanıdır. Çünkü bu çirkefliğin amacı devleti işleyemez hale getirmek. Böyle bir rezilliğe asla izin veremeyiz. Kaldı ki bir cumhurbaşkanının ailesinin hedef alarak böyle bir süreci işletmek akıl karı değildir. İşini yapan her kamu görevlisinin teminatı hukukun ta kendisidir. Tüm kamu görevlilerimiz müsterih olsunlar."