PİYASALAR

  • BIST 1009722.090.8%
  • ALTIN2428.571-0.03%
  • DOLAR32.52-0.1%
  • EURO34.8-0.22%
  • STERLİN40.476-0.17%
  1. HABERLER

  2. SAĞLIK

  3. D vitamini eksikliğini gideren bu besinleri tüketin! D vitamini eksikliğinin nedenleri ?
D vitamini eksikliğini gideren bu besinleri tüketin! D vitamini eksikliğinin nedenleri ?

D vitamini eksikliğini gideren bu besinleri tüketin! D vitamini eksikliğinin nedenleri ?

D vitamini’ eksikliğinin iskelet sistemi dışında pek çok organ ve sistemi etkilediğini söyleyen, Uzman Dr. Esra Tutal, vitamin D’nin en önemli görevinin kandaki kalsiyum dengesini sağlamak olduğunu söyledi.

A+A-

Vitamin D eksikliğinin, kanda D vitamininin 20ng/ml’nin altında olması durumu olduğunu belirten Tutal, 30ng/ml’nin altında olmasının ise ‘vitamin D yetersizliği’ olarak adlandırıldığını söyledi.

Vitamin D eksikliğinin sadece ülkemize özgü bir durum olmadığını vurgulayan Tutal, "Tüm dünyada yaklaşık 1 milyar civarında insanı etkilediği tahmin edilen yaygın bir sağlık sorunudur. Ülkemizde sıklığı yüzde 90 civarındadır. Gebe kadınlar, obez çocuklar ve yetişkinler, yaşlılar, güneş ışığına doğrudan maruz kalmayan çocuk ve yetişkinler özellikle risk altındadır” dedi. 

D vitamini eksikliğinin nedenleri
D vitamini eksikliğinin neden olduğuna değinen Tutal, “Vitamin D’nin önemli kısmı deride ultraviyole ışınlarının etkisi ile sentezlenir. Bunun için derinin güneşle doğrudan temas etmesi gerekir. Ayrıca güneş ışınlarının geldiği açı da önemlidir. Ülkemiz için D vitamini sentezi mayıs- kasım ayları arasında saat 10.00 -15.00 arasında olmaktadır. Kapalı mekanlar, güneş kremleri, kapalı giyim tarzı, hava kirliliği, güneş koruyucular ve güneşe camın arkasından maruz kalmak D vitamini eksiliğine yol açar. Bunların yanı sıra, koyu ten rengi, ince bağırsaklardan emilim bozuklukları, karaciğer ve böbrek hastalıkları, obezite, bazı ilaçların kullanımı ve besinlerle yeterli d vitamini alınmaması da eksiklik gelişimine katkıda bulunur” diye konuştu.

 

Vitamin D’nin en önemli görevinin kandaki kalsiyum dengesini sağlamak olduğunu söyleyen Eksikliği hem çocukta hem de yetişkinlerde rikets osteomalazi gibi kemik hastalıklarına yol açar. Vitamin D, iskelet sistemi dışında pek çok organ ve sistemi etkiler. Bağışıklık sistemine ait hücreler üzerinde önemli etkileri vardır. Vitamin düzeyi çok düşük olanlarda enfeksiyon görülme sıklığı artmaktadır. Ayrıca otoimmun hastalıklar (bağışıklık sistemi hücrelerinin vücudun kendine zarar verdiği hastalıklar) ile vitamin d eksikliği arasında ilişki gösterilmiştir. Bunların dışında vitamin d eksikliği obezite, tip 2 diyabet ve kalp hastalıklarına da yol açabilmektedir.” 

D vitamini içeren besinler
Hangi besinlerin D vitamini içerdiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Esra Tutal, “Balık yağı, somon balığı, yumurta sarısı, güneş ışığı görmüş mantar, vitamin D ile zenginleştirilmiş süt, yoğurt, peynir ve tahıllı gevrekler belli oranlarda d vitamini içerir. Yetersiz kaldığı durumlarda ise ilaçla takviye yapılmalıdır” dedi.

D vitamini nedir? ile ilgili görsel sonucu


D vitamini nedir?
D vitamini, fosforla birlikte kalsiyumun emiliminde ve kemiklerde depolanmasında görev alır. Aynı zamanda kandaki kalsiyum ve dolaylı olarak da fosfor düzeyini de kontrol eder. Kalsiyum yetersizliği ve/veya kalsiyum fosfor oranındaki dengesizlik, çocuklarda raşitizm, yetişkinlerde ise kemik erimesi gibi sorunlara yol açabilir. D vitamini kemik sağlığının yanı sıra kas işlevleri ve denge için de gereklidir. Kemikleri güçlendirmek ve kandaki D vitamini düzeyini normal aralıklarda tutmak, özellikle yaşlılarda görülen, düşme kaynaklı kemik kırıklarını yüzde 20-30 oranında azaltabilmektedir. D vitamini’nin yaşlılarda, bilişsel işlev kaybı, multiple skleroz, romatizmal eklem iltihabı, şeker hastalığı ve bazı kanser türlerine karşı da (göğüs, kolon, prostat kanserleri gibi) koruyucu olabileceği belirtilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, çocuklar, gebeler ve emzikliler ile 50 yaş altı yetişkinler için günlük 5 µg (≥ 200 Uluslararası birim (IU), 51-65 yaş arası bireyler için 10 µg (≥ 200 Uluslararası birim (IU) ve 65 yaş üstü bireyler için 15 µg (600 IU) D vitamini alımını önermektedir.

 

D vitamini kaynakları nelerdir?
D vitamininin temel kaynağı güneştir ve ultraviyole B (UV-B, 280-315 nm) ışınlarının cilde temas etmesi ve bu sayede ciltte oluşan bazı metabolik süreçlerin sonunda üretilmektedir. Bu nedenle, Dünya Sağlık Örgütü, her gün, yüz ve kollar açık olarak, yanık oluşmayacak şekilde, güneşin geliş açısına da bağlı olarak yaklaşık 20-30 dakika güneşlenerek yeterli D vitamini üretilebileceğine dikkat çekmektedir. Örneğin vardiyalı çalışanlar gibi gün ışığından yararlanamayan kişiler ile evden pek fazla dışarıya çıkamayan yaşlılar D vitamini yetersizliği açısından risk taşıyabiliyor. Güneş ışınlarının arttığı bahar ve yaz aylarından itibaren kullanılan güneş koruyucu kremlerin D vitamini yapımını nasıl etkilediği ise tartışılıyor.

 

Balık karaciğeri, balık yağı, yağlı balıklar ve yumurta sarısı D vitamini kaynakları arasında gösterilse de, D vitamini açısından zenginleştirilmemiş besinlerin D vitamini içeriğinin oldukça düşük olduğu unutulmamalıdır. Türkiye’de ise D vitamini açısından bir iki besin haricinde bir zenginleştirme söz konusu değildir. Günlük D vitamini gereksinimini yalnızca besinler ile sağlamak mümkün değildir. Dolayısıyla güneş ışınlarından yeterli ölçüde yararlanamayan ve/veya kronik böbrek hastalığı gibi bazı özel sorunları olan birey ve hastalar D vitamini yetersizliği açısından önemli risk altında olabilirler. Bu durumda olduğunu düşünen birey ve yukarıda belirtilen hastaların mutlaka hekimlerine başvurmaları önerilmektedir.

 

D vitamini eksikliği nelere sebebiyet verir?
Dünya Sağlık Örgütü toplumsal düzeyde D vitamini yetersizliği sorunuyla karşı karşıya olan toplumların D vitamini desteklerini kullanma ve/veya toplumda yaygın olarak tüketilen uygun besinleri D vitaminiyle zorunlu zenginleştirme plan ve politikaları konusunda değerlendirme çağrısı yapmaktadır. Güneş ışınlarından yeterli ölçüde yararlanamayan Birleşik Krallık, İskandinav ülkeleri ve Kanada gibi ülkelerde, D vitamini ile zenginleştirilme uygulamaları yaygın biçimde başarıyla uygulanmaktadır. Örneğin; Kanada’da tüm içme sütleri D vitamini ile zenginleştirilmektedir. Günlük toplam D vitamini alımı için belirlenen üst düzey aşılmamalıdır. Aşırı D vitamini alımı, vücut ağırlığında istemsiz ve hızlı kayıplar, yorgunluk, yer ve zaman algısında bozukluk, kusma veya kabızlık gibi sorunlara yol açabilir.

 

D vitamini içeren besinler:
Süt, ayran, kefir, peynir ve yoğurt
Tereyağı
Ton balığı
Somon
Uskumru 
İstridye
Karaciğer
Yumurta sarısı
Tatlı patates 
Balık yağı
Mantar 
Maydanoz
Yonca 
Isırganotu 
Yulaf 

D vitamini hakkında bunları biliyor musunuz?

D vitaminini depolamanın yolları nelerdir?

Güneşten doğru faydalanın

D vitamini içeren gıdaları ne kadar tüketseniz de, ne yazık ki günlük ihtiyacınızın en fazla yüzde 20’sini karşılayabiliyorsunuz. Geri kalanı için cildinizin güneş ışığı ile buluşması şart! Endokrinoloji Uzmanı Dr. Bilge Ceydilek “Ülkemizde güneş ışınlarından en çok fayda görülecek zamanlar Mayıs ayından Kasım ayına kadar saat 11.00 ile 15.00 arasındaki zaman dilimidir. Bu saatler arasında her 2 diz altının ve her 2 kolun çıplak olacak şekilde ve koruma faktörü olmadan güneşlendirilmesi önemli. Açık tenliler günde 15-20 dakika, koyu tenliler günde 30-45 dakika faydalanabilir. Ancak daha uzun süre güneşte kalacaksanız mutlaka koruyucu kreminizi sürün!” diyor. Koruyucu kremin yanı sıra kıyafet ya da pencerenin ardından güneşlenmek de, güneş ışığının ciltte D vitamini üretmesini engelliyor.

 

Bu besinleri ihmal etmeyin

Somon, sardalya, ton, uskumru gibi yağlı balıklar D vitamini açısından iyi bir kaynak. Toprakta kendiliğinden çıkmış ve güneş görmüş mantarlar (kültür mantarı D vitamini içermiyor) günlük D vitamini ihtiyacınızın küçük bir kısmını karşılamanıza yardımcı olabilir. Ancak besinler tek başına D vitamini için yeterli olmuyor.

 

Düzenli uyuyun

Düzenli uyku D vitamininden daha fazla faydalanmanızı sağlıyor. Yapılan çalışmalar, günde beş saatten az uyuyanlarda D vitamini düzeyinin daha düşük olduğunu ortaya koyuyor. Narkolepsi ve huzursuz bacak sendromu gibi uyku bozuklukları, D vitamini düzeyi düşük olanlarda daha sık görülüyor.

 

Fazla kilodan kaçının

Aşırı kilolu kişiler D vitamini eksikliği açısından risk altında. Obezlerde vücut yeterli güneş ışığı alsa bile, ciltte D vitamini üretimi azalabiliyor ve oluşan D vitamini de genişlemiş yağ hücrelerinde uzun süre hapsedilerek etkisiz hale gelebiliyor. Bu nedenle ideal kilonuzu korumaya çalışın. Sağlıklı beslenmeye dikkat edin. Basit şeker içeren gıdalardan ve işlenmiş gıdalardan uzak durun. Düzenli olarak haftanın en az üç-dört günü en az yarım saat tempolu yürüyün; bisiklete binin, yüzün.

 

İlaçlarınıza dikkat edin

Kullanmakta olduğunuz bazı ilaçlar D vitamini düzeyinizi düşürebilir. Özellikle bazı epilepsi-sara, mantar enfeksiyonu, AIDS ilaçları, kortizonlar buna neden olabilir. Bu tür ilaçlar kullanıyorsanız doktorunuzun kontrolünde D vitamini düzeyinize bakılarak takviye almanız gerekebilir.

 

D vitamini düzeyinizi kontrol ettirin

Endokrinoloji Uzmanı Dr. Bilge Ceydilek “Eğer D vitamini takviyesi alıyorsanız altı ayda bir vitamin düzeyinizi ve kalsiyum düzeyinizi kontrol ettirin. Yeni başlamak istiyorsanız da öncesinde mutlaka test yaptırın. Çünkü çıkan D vitamini sonucuna göre değişen miktarlarda D vitamini takviyesi önerilmektedir, herkesin ihtiyacı aynı değildir” diyor. Ampul formlarının çok yüksek düzeyde D vitamini içerdiğini belirten Dr. Bilge Ceydilek, bunların doktora danışılmadan eczaneden alınarak gıdalara karıştırılıp tüketilmesinin hayati riske bile neden olabileceğini, bu nedenle damla şeklinde alınabilen D vitaminlerinin tercih edilmesinin daha güvenilir olacağını söylüyor.

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.