PİYASALAR

  • BIST 1009693.461.77%
  • ALTIN2496.1610.03%
  • DOLAR32.4970.13%
  • EURO34.598-0.09%
  • STERLİN40.049-0.49%
  1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Çiftçi emeğinin karşılığını “Lisanslı Silo” ile alacak
Çiftçi emeğinin karşılığını “Lisanslı Silo” ile alacak

Çiftçi emeğinin karşılığını “Lisanslı Silo” ile alacak

Ürününü ucuz fiyata tüccarlara satmak zorunda kalan çiftçi “Lisanslı Silo” sistemi ile alın terinin karşılığını alacak. 

A+A-

Yenikapı Haber’den N.Asuman Özer’in sorularını yanıtlayan, Kızıltepe Zahireciler Derneği ve Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu Onursal Başkanı Mehmet Şerif Öter Lisanslı Silo” (Lisanslı Depoculuk) hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Öter, yeni sistemin neler getireceğinden bahsederek, “Üretici yani çiftçi hasat döneminde ürününü ucuz fiyattan tüccara satmak zorunda kalmayacak. Lisanslı siloya götürdüğünde devlet  25 lira nakliye  % 2 zirai stopaj  desteği verecek. Ürün hijyenik ortamda muhafaza edilecek. Depolama kira bedeli ödemeyecek” dedi.

 


Özer: Geçen hafta Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürlüğü tarafından başkanı olduğunuz Kızıltepe Hububat Ticaret Merkezi’nde  Lisanslı silo ile ilgili bir çalıştay düzenledi. Bununla ilgili bize  biraz bilgi verir misiniz?

Mehmet Şerif Öter: 06 Nisan tarihinde Müzayede salonumuzda düzenlenen Lisanslı siloculuk tanıtım ve bilgilendirme toplantısında TMO Genel Müdürlüğü ve Diyarbakır bölge Müdürlüğü’nden çok sayıda uzman yetkili lisanslı siloculuğun tarım Üreticilerimiz için faydalarını anlattı. Dünyada gelişen tarım teknolojisi ve gıdanın  önemi dikkate alındığında bu  konuda da biraz geç kaldık diyebilirim.

Özer: Lisanslı siloculuğun üreticilere ne gibi faydaları vardır?

Mehmet Şerif Öter: Her şeyden önce TMO Yani Toprak Mahsulleri Ofisi lisanslı siloculuğu tam anlamıyla  geliştirdikten  sonra hububat alım işinden çekilmiş olacak sanırım. Üretici yani çiftçi hasat döneminde ürününü ucuz fiyattan tüccara satmak zorunda kalmayacak. Lisanslı siloya götürdüğünde devlet  25 lira nakliye  % 2 zirai stopaj  desteği verecek. Ürün Hijyenik ortamda muhafaza edilecek. Depolama kira bedeli ödemeyecek. Ürünü teslim ettiğinde elektronik senet alacak bu senet te ürün değerleri ve miktarı yazılı olacak. Çiftçi bu senedi bankaya götürdüğünde ürün bedelinin % 70 i kadar faizsiz kredi alabilecek. Diyelim ki çiftçi  Mardin de herhangi bir lisanslı siloya teslim ettiği ürününü elindeki elektronik senediyle Lisanslı depoculuğun olduğu başka bir İlde Konya,  Polatlı,Antep vs. Oralarda Tüccara satabilir. Bunlar üretici için çok büyük  avantajdır.

Özer: Şuan lisanslı silo hangi illerde var?

Mehmet Şerif Öter: İlk lisanslı silo Polatlı da kuruldu. Bildiğim kadarıyla Konya, Gaziantep,Adana, Mersin illerimizde var. TMO’ Hububat üretimi yapılan tüm bölgelerde lisanslı siloculuğun kurulması için atağa geçmiş durumda. Lisanslı silo kurmak isteyen müteşebbislere  Tarım ve Gümrük  bakanlıklarınca önemli  teşvikler, avantajlar sağlanıyor.

Özer: Nedir bu teşvikler avantajlar?

Mehmet Şerif Öter: Lisanslı depo işletmeleri cari faiz oranları yatırım dönemleri için %75, işletme dönemleri için %50 faiz indirimli olarak kredilerde destek sağlıyor.Ayrıca KDV. İstisnası,vergi indirimi, Gelir vergisi stopaj  desteği gibi.

oter.jpg

Özer: Mardin de Tarım ne durumda ve ülke tarım ihtiyacının % kaçını karşılıyor?

Mehmet Şerif Öter: Mardin,  Dünyanın en verimli toprakları olan  Mezopotamya ovasının merkezinde yer almaktadır. Ülkemizin tarım üretiminin yaklaşık % 20- 25 karşılamakta. Özellikle Kızıltepe ovamızda yetişen kırmız mercimek ve makarnalık buğdayları besin, ve kalori açısından Dünyada bir numaradır. Fakat son yıllarda Kanada ve Kazakistan gibi Ülkelerden aşırı ithal edilen  Hibritli ve kalitesiz kırmızı mercimekler nedeniyle yerli  kırmızı mercimek üretimimiz bitme noktasına gelmiştir.

Özer: Mardinli  Tarım  üreticilerin Hükümetten talepleri, beklentileri var mı?

Mehmet Şerif Öter: Olmaz olur mu  hem de çok haklı talepleri var. Bu sene yaşanan kuraklıktan dolayı bölgede ciddi verim kaybı yaşanacak. Mardin ovasının yaklaşık % 30 susuz yani kuru tarımdır. Bu alan tamamen kurumuş telef olmuş durumda. Kalan % 70’lik bölüm de üretici kendi imkânlarıyla kazdığı ve yer yer 500- 600 metre derinliğe ulaşan artezyen kuyularından, elektrikle su çıkarıyor. Bu da çok maliyetlidir. Bu nedenle sürekli elektrik şirketi ve çiftçiler karşı karşıya gelmekte ve sorunlar yaşanmaktadır. GAP Projesinin temeli 1975 yılında atıldı. Yani bundan 43 sene önce hala tamamlanamadı. GAP Projesi kapsamında suyun Mardin ovamıza ulaşıncaya kadar tarımsal alanda kullanılan elektrikte Hükümetimiz çiftçilere destek olmalıdır. Çünkü çiftçinin ürettiği ürünler milli servet olduğunu unutmamalıyız.

 

 

N. Asuman Özer - Yenikapı Haber / ÖZEL

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.