AB, İtalya'ya yönelik 2019 taslak bütçesinin kurallara uymadığı ve kamu borcunu düşürmediği gerekçesiyle "Aşırı Açık prosedürü" adlı disiplin sürecini başlattı.

AB Komisyonu, İtalya'nın 2019 bütçe taslağında aşırı yüksek kamu borcunu düşürmeye yönelik etkin önlem alınmadığı gerekçesiyle disiplin sürecinin başlatılması kararı alındığını açıkladı.

AB kurallarına göre, üye ülkelerin bütçe açıklarının Gayri Safi Yurtiçi Hasılalarının (GSYH) yüzde 3'ünün, kamu borçlarının da GSYH'larının yüzde 60'ının altında olması gerekiyor. Bu sınır aşıldığında uygulanacak tedbirlerin bildirilmesi ve buna yönelik etkin mücadelenin yerine getirilmesi gerekiyor.

Söz konusu prosedür sonunda İtalya'ya yönelik mali yaptırımlar uygulanabilecek. İtalya, Yunanistan'dan sonra AB'de milli gelire göre en fazla kamu borcu olan ülke konumunda. İtalya'nın, borcunu AB kuralları gereği azaltması gerekmekte.

Yunanistan'ın kamu borcu, GSYH'sinin yüzde 180'ine denk geliyor. Bu oran, İtalya'da yüzde 130 seviyelerinde.

Konuya ilişkin olarak Capital Economics Kıdemli Avrupa Ekonomisti Jack Allen, AB'nin disiplin prosedürünün henüz başlamadığını ifade etti.

"Aşırı Açık prosedürü" nün İtalya'ya direk etkisinin asgari olabileceğini aktaran Allen, AB'nin bu disiplin süreci hakkında henüz bilgi vermediğini ve hiçbir şey bilinmediğini dile getirdi.

Allen, İtalya'nın bütçesinin daha geniş çaplı incelemeye maruz kalacağını ancak İtalya'yı kurallara uymaya zorlama konusunda AB'nin yapabileceği çok az şey olduğunun da altını çizdi.

AB'nin şu ana kadar hiçbir birlik ülkesine yaptırım uygulamadığını belirten Allen, "AB'nin İtalya'ya yaptırım uygulayacağından emin değiliz" ifadelerini kullandı.

"Avro Bölgesinde İtalya kaynaklı bir kriz olmayacak"

Allen, Avro Bölgesi'nde İtalya kaynaklı bir kriz olmayacağı öngörüsünde bulundu. Artan tahvil faizlerinin İtalyan hükümetinin bütçe konusuna yaklaşımını değiştirebileceğini dile getiren Allen, bunun dolayısıyla olası bir krizi engelleyeceğini söyledi.

Dekabank Başekonomisti Ulrich Kater de Avro Bölgesi'ndeki bütçe kurallarının kritik bir anlama sahip olduğunu ve bu açıdan İtalya üzerindeki politik baskının önemli hale geleceğini belirtti.

İtalya'nın finansal piyasaları üzerindeki baskının da tırmandığını ifade eden Kater, bunun da eşit derecede öneme sahip olduğunu kaydetti.