PİYASALAR

  • BIST 1009452.26-0.76%
  • ALTIN2497.0620.52%
  • DOLAR32.5850.1%
  • EURO34.7890.08%
  • STERLİN40.6520.05%
  1. HABERLER

  2. GENEL

  3. 400 yıllık konakları yaşamla buluştu!
400 yıllık konakları yaşamla buluştu!

400 yıllık konakları yaşamla buluştu!

Diyarbakır'da, Osmanlı döneminde kenti yönetenlerle varlıklı ailelerin yaşadığı 400 yıllık konaklar, aslına uygun yapılan restorasyonla turizmin gözde mekanlarından oldu.

A+A-

Diyarbakırın 400 yıllık konakları yaşamla buluştu

Sur ilçesinde, tarihi ve kültürel geçmişlerine uygun şekilde restore edilen dört asırlık konak, 40'a yakın odası, geniş avluları, haremlik ve selamlık bölümleri, büyüklükleri ve ihtişamıyla hayranlık uyandırıyor.

Kentteki 446 tescilli ev arasında bulunan konaklar, günümüzde restoran, kafe, müze ve kültür evi olarak turizme hizmet ediyor.

Tarihi Sur ilçesinde 1606 yılında inşa edilen ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesince yürütülen çalışma ile kent müzesi olarak hizmet veren Cemilpaşa Konağı, kentin tarihine ışık tutuyor.

1550'de yapılan İskenderpaşa Konağı, Kültür ve Turizm Bakanlığınca yapılan restorasyonun ardından kafe ve restoran olarak turizme kazandırılırken, 1565 yılında inşa edilen Behrampaşa Konağı ise kadınlar için kültür evi olarak hizmet sunuyor.

"Zenginleşen mimariyi yansıtıyor"

Dicle Üniversitesi (DÜ) Mimarlık Fakültesi Restorasyon Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Gülin Payaslı Oğuz, konakların Diyarbakır'ın geleneksel ev mimarisinden farklı olarak büyük ve gösterişli olduğunu söyledi.

Oğuz, haremlik ve selamlık bölümleri ile 2'şer avlunun bulunduğu konaklarda, geçmişte genellikle yerel yönetimin başında olan vali ve paşa gibi idarecilerin ya da kentteki varlıklı ailelerin yaşamını sürdürdüğünü belirtti.

Oğuz, o dönemlerde hükümet konakları olmadığı için selamlık bölümlerinin, aynı zamanda resmi kurum olarak da kullanıldığını aktardı.

Harem bölümünün ise yaşam alanı olduğunu ifade eden Oğuz, şöyle konuştu:

"Konaklar sosyal, kültürel ve mimari açıdan kültürümüzü yansıtıyor. Osmanlılar döneminde yaşayan insanların ismi ile adlandırılıyor. O insanların oluşturduğu bir yaşamla şekillenip, gelişen ve zenginleşen bir mimariyi yansıtıyor. Bu nedenle hem mimari hem de sosyal açıdan önemli. En eskisi, 16. yüzyılda yapılan İskenderpaşa Konağı. İsmini bilmediğimiz bazı konaklar da ya yok olmuş ya da harabeye dönüşmüş. Konaklar artık kentte turizme katkı sunuyor. Bu yapılar sayesinde, gelecek nesiller kültürlerini tanıma fırsatı buluyor, bir döneme, Diyarbakır'ın aile yaşantısına ve mimarisine tanık oluyorlar. Kenti tanıtmak anlamında önemli etkileri söz konusu. Kenti ziyaret edenler, bu yapıları gördüğünde hayranlık duyuyor."

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.